9786051751030
445915
https://www.turkishbooks.com/books/serva-p445915.html
Serva
6
Çok ben tükettim sana... Çok hayal tükettim varlığına...
Kimbilir, kaç kere adının etrafında tavaf etti kelimelerim. Oysa adını anma cesaretini gösteremedi harflerim. Yine yalnızlık esir alacak düşlerimi. En çok da geceler yakacak yokluğuna mağlup olacak yüreğimi. Evet gençtim, güçlüydüm belki ama, genç olmak, güçlü olmak yıldırmıyor bazen önüne çıkan her acıyı. Ve bu acı aşkın ardından yazılıyorsa insanın alnına.
Aşkın başroluyken acının tanımına bürünmek nasıl bir etki yarattı sende bilmiyorum. Oysa bende toplu bir infial yarattığına kesin gözüyle bakıyorum.
Şimdi hiçbir mutluluk yakışmıyor yüreğime, gülmelerim bir anlam ifade etmiyor yüzümde, gözümün yaşından başka. Senden arda kalacak sensizlikle idare edemem ki ben. Bu yüzden her yeni günde, daha fazla sevmek durumunda kalacağım ölümü. Hiç olmazsa, yokluğuna yokluğumu katar, daha şehvetli bir acıyla anlamlandırırım geride kalan köhne ömrümü!
Geçmişimi de çaldığın için, artık şimdimde de, geleceğimde de hakkın yok!
Artık ayrılıktan arda kalan zamanlarda da az biraz unuttuk sanarız birbirimizi. Bir an için ama anlık. Gözlerimizle özüne özüne vururuz yaralarımızın, kaldığımız yerden yine acıtmaya devam ederiz mutlaka, farkındayım.
Ve gittin ya, yazdıklarım daha bir manasız kalıyor uzağında.
Ya yazamadıklarım? Şimdi üzerinde nasıl manalı duruyor bir bilsen.
Ah bir bilsen! Unutulamamışlığından utanırsın...
Kimbilir, kaç kere adının etrafında tavaf etti kelimelerim. Oysa adını anma cesaretini gösteremedi harflerim. Yine yalnızlık esir alacak düşlerimi. En çok da geceler yakacak yokluğuna mağlup olacak yüreğimi. Evet gençtim, güçlüydüm belki ama, genç olmak, güçlü olmak yıldırmıyor bazen önüne çıkan her acıyı. Ve bu acı aşkın ardından yazılıyorsa insanın alnına.
Aşkın başroluyken acının tanımına bürünmek nasıl bir etki yarattı sende bilmiyorum. Oysa bende toplu bir infial yarattığına kesin gözüyle bakıyorum.
Şimdi hiçbir mutluluk yakışmıyor yüreğime, gülmelerim bir anlam ifade etmiyor yüzümde, gözümün yaşından başka. Senden arda kalacak sensizlikle idare edemem ki ben. Bu yüzden her yeni günde, daha fazla sevmek durumunda kalacağım ölümü. Hiç olmazsa, yokluğuna yokluğumu katar, daha şehvetli bir acıyla anlamlandırırım geride kalan köhne ömrümü!
Geçmişimi de çaldığın için, artık şimdimde de, geleceğimde de hakkın yok!
Artık ayrılıktan arda kalan zamanlarda da az biraz unuttuk sanarız birbirimizi. Bir an için ama anlık. Gözlerimizle özüne özüne vururuz yaralarımızın, kaldığımız yerden yine acıtmaya devam ederiz mutlaka, farkındayım.
Ve gittin ya, yazdıklarım daha bir manasız kalıyor uzağında.
Ya yazamadıklarım? Şimdi üzerinde nasıl manalı duruyor bir bilsen.
Ah bir bilsen! Unutulamamışlığından utanırsın...
Çok ben tükettim sana... Çok hayal tükettim varlığına...
Kimbilir, kaç kere adının etrafında tavaf etti kelimelerim. Oysa adını anma cesaretini gösteremedi harflerim. Yine yalnızlık esir alacak düşlerimi. En çok da geceler yakacak yokluğuna mağlup olacak yüreğimi. Evet gençtim, güçlüydüm belki ama, genç olmak, güçlü olmak yıldırmıyor bazen önüne çıkan her acıyı. Ve bu acı aşkın ardından yazılıyorsa insanın alnına.
Aşkın başroluyken acının tanımına bürünmek nasıl bir etki yarattı sende bilmiyorum. Oysa bende toplu bir infial yarattığına kesin gözüyle bakıyorum.
Şimdi hiçbir mutluluk yakışmıyor yüreğime, gülmelerim bir anlam ifade etmiyor yüzümde, gözümün yaşından başka. Senden arda kalacak sensizlikle idare edemem ki ben. Bu yüzden her yeni günde, daha fazla sevmek durumunda kalacağım ölümü. Hiç olmazsa, yokluğuna yokluğumu katar, daha şehvetli bir acıyla anlamlandırırım geride kalan köhne ömrümü!
Geçmişimi de çaldığın için, artık şimdimde de, geleceğimde de hakkın yok!
Artık ayrılıktan arda kalan zamanlarda da az biraz unuttuk sanarız birbirimizi. Bir an için ama anlık. Gözlerimizle özüne özüne vururuz yaralarımızın, kaldığımız yerden yine acıtmaya devam ederiz mutlaka, farkındayım.
Ve gittin ya, yazdıklarım daha bir manasız kalıyor uzağında.
Ya yazamadıklarım? Şimdi üzerinde nasıl manalı duruyor bir bilsen.
Ah bir bilsen! Unutulamamışlığından utanırsın...
Kimbilir, kaç kere adının etrafında tavaf etti kelimelerim. Oysa adını anma cesaretini gösteremedi harflerim. Yine yalnızlık esir alacak düşlerimi. En çok da geceler yakacak yokluğuna mağlup olacak yüreğimi. Evet gençtim, güçlüydüm belki ama, genç olmak, güçlü olmak yıldırmıyor bazen önüne çıkan her acıyı. Ve bu acı aşkın ardından yazılıyorsa insanın alnına.
Aşkın başroluyken acının tanımına bürünmek nasıl bir etki yarattı sende bilmiyorum. Oysa bende toplu bir infial yarattığına kesin gözüyle bakıyorum.
Şimdi hiçbir mutluluk yakışmıyor yüreğime, gülmelerim bir anlam ifade etmiyor yüzümde, gözümün yaşından başka. Senden arda kalacak sensizlikle idare edemem ki ben. Bu yüzden her yeni günde, daha fazla sevmek durumunda kalacağım ölümü. Hiç olmazsa, yokluğuna yokluğumu katar, daha şehvetli bir acıyla anlamlandırırım geride kalan köhne ömrümü!
Geçmişimi de çaldığın için, artık şimdimde de, geleceğimde de hakkın yok!
Artık ayrılıktan arda kalan zamanlarda da az biraz unuttuk sanarız birbirimizi. Bir an için ama anlık. Gözlerimizle özüne özüne vururuz yaralarımızın, kaldığımız yerden yine acıtmaya devam ederiz mutlaka, farkındayım.
Ve gittin ya, yazdıklarım daha bir manasız kalıyor uzağında.
Ya yazamadıklarım? Şimdi üzerinde nasıl manalı duruyor bir bilsen.
Ah bir bilsen! Unutulamamışlığından utanırsın...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.