9786051523620
471419
https://www.turkishbooks.com/books/serbest-hukuk-akimi-p471419.html
Serbest Hukuk Akımı Sosyal Bir Olgu Olarak Hukuk
8.889
Serbest Hukuk Akımı 19. Yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında Almanca konuşulan ülkelerde ortaya çıkmış; dönemin hakim hukuk anlayışı olan kavramlar hukukçuluğuna ve sonraları hukuki pozitivizme karşı çıkarak, hukukun gelişmesinin yasakoyuculukta değil, toplumsal gerçeklikte yattığını vurgulamıştır. Bu yaklaşım ayrıca, Anglo Amerikan ve Japon hukuklarını da etkilemiş ve hukuk sosyolojisinin gelişmesine katkı yapmıştır. Serbest hukukçular hukukun tek kaynağının yasa olamayacağını kanıtladılar. Bu akımın kurucularından Eugen Ehrlich'in kendi incelediği toplumsal birleşmelerde uygulanan hukuku göstermek için ifade ettiği "yaşayan hukuk" terimi, bugün de devlet dışı hukuk olarak kabul gören ve fiili olarak uygulanmak istenen hukukların varlığına işaret etmektedir. Yaşayan hukuk ve devletin koyduğu hukuk ayrımı pozitif hukuk olarak yürürlük kazanmış ama uygulanmayan hukukun durumunu ele almakta hala kullanılabilir durumdadır.
Günümüzde hukukun boşluklar içerdiği herkesçe genel kabul görüyorsa, bu saptamanın üzerinde durulması serbest hukukçuların başarılı çalışmalarının sonucudur. Boşlukların doldurulmasında toplumsal yaşamın dikkate alınması Serbest Hukuk Akımının en önemli tezidir. Serbest hukukçular, esas olarak hukukun yaşamı değil, yaşamın hukuku belirleyen olduğu düşüncesini ısrarla savunmuşlardır. Serbest hukukçular hukukun hiçbir zaman eksiksiz ve kapalı bir sistem olamayacağının, her zaman boşluklar taşımak durumunda olduğunun ve boşluk durumlarında yargıcın sosyal, ekonomik olguları dikkate alarak hukuk yaratmasının zorunlu ve adil olacağının altını çizmişlerdir.
Serbest Hukuk Akımı, İsviçre'den iktibası yapılan Medeni Kanunu'muzun birinci maddesinde yer alan hakimin hukuk yaratması kurumunda, contra legem kararlar ve hukuki plüralizm tartışmalarında, ayrıca hukuki realizme olan etkisinde etkisini ortaya koymuştur. Nihayet, bu yaklaşım, genel hukuk teorisi, hukuk metodolojisi, hukuk sosyolojisi ve hukuk felsefesi disiplinlerinde yeni bilimsel çözümlerin önünü açmaktadır.
Elinizdeki çalışmada, günümüzde önemini korumakta olan Ehrlich, Fuchs ve Kantorowicz gibi Serbest Hukuk Akımının önde gelen hukukçuların görüşleri incelenmektedir.
Günümüzde hukukun boşluklar içerdiği herkesçe genel kabul görüyorsa, bu saptamanın üzerinde durulması serbest hukukçuların başarılı çalışmalarının sonucudur. Boşlukların doldurulmasında toplumsal yaşamın dikkate alınması Serbest Hukuk Akımının en önemli tezidir. Serbest hukukçular, esas olarak hukukun yaşamı değil, yaşamın hukuku belirleyen olduğu düşüncesini ısrarla savunmuşlardır. Serbest hukukçular hukukun hiçbir zaman eksiksiz ve kapalı bir sistem olamayacağının, her zaman boşluklar taşımak durumunda olduğunun ve boşluk durumlarında yargıcın sosyal, ekonomik olguları dikkate alarak hukuk yaratmasının zorunlu ve adil olacağının altını çizmişlerdir.
Serbest Hukuk Akımı, İsviçre'den iktibası yapılan Medeni Kanunu'muzun birinci maddesinde yer alan hakimin hukuk yaratması kurumunda, contra legem kararlar ve hukuki plüralizm tartışmalarında, ayrıca hukuki realizme olan etkisinde etkisini ortaya koymuştur. Nihayet, bu yaklaşım, genel hukuk teorisi, hukuk metodolojisi, hukuk sosyolojisi ve hukuk felsefesi disiplinlerinde yeni bilimsel çözümlerin önünü açmaktadır.
Elinizdeki çalışmada, günümüzde önemini korumakta olan Ehrlich, Fuchs ve Kantorowicz gibi Serbest Hukuk Akımının önde gelen hukukçuların görüşleri incelenmektedir.
Serbest Hukuk Akımı 19. Yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında Almanca konuşulan ülkelerde ortaya çıkmış; dönemin hakim hukuk anlayışı olan kavramlar hukukçuluğuna ve sonraları hukuki pozitivizme karşı çıkarak, hukukun gelişmesinin yasakoyuculukta değil, toplumsal gerçeklikte yattığını vurgulamıştır. Bu yaklaşım ayrıca, Anglo Amerikan ve Japon hukuklarını da etkilemiş ve hukuk sosyolojisinin gelişmesine katkı yapmıştır. Serbest hukukçular hukukun tek kaynağının yasa olamayacağını kanıtladılar. Bu akımın kurucularından Eugen Ehrlich'in kendi incelediği toplumsal birleşmelerde uygulanan hukuku göstermek için ifade ettiği "yaşayan hukuk" terimi, bugün de devlet dışı hukuk olarak kabul gören ve fiili olarak uygulanmak istenen hukukların varlığına işaret etmektedir. Yaşayan hukuk ve devletin koyduğu hukuk ayrımı pozitif hukuk olarak yürürlük kazanmış ama uygulanmayan hukukun durumunu ele almakta hala kullanılabilir durumdadır.
Günümüzde hukukun boşluklar içerdiği herkesçe genel kabul görüyorsa, bu saptamanın üzerinde durulması serbest hukukçuların başarılı çalışmalarının sonucudur. Boşlukların doldurulmasında toplumsal yaşamın dikkate alınması Serbest Hukuk Akımının en önemli tezidir. Serbest hukukçular, esas olarak hukukun yaşamı değil, yaşamın hukuku belirleyen olduğu düşüncesini ısrarla savunmuşlardır. Serbest hukukçular hukukun hiçbir zaman eksiksiz ve kapalı bir sistem olamayacağının, her zaman boşluklar taşımak durumunda olduğunun ve boşluk durumlarında yargıcın sosyal, ekonomik olguları dikkate alarak hukuk yaratmasının zorunlu ve adil olacağının altını çizmişlerdir.
Serbest Hukuk Akımı, İsviçre'den iktibası yapılan Medeni Kanunu'muzun birinci maddesinde yer alan hakimin hukuk yaratması kurumunda, contra legem kararlar ve hukuki plüralizm tartışmalarında, ayrıca hukuki realizme olan etkisinde etkisini ortaya koymuştur. Nihayet, bu yaklaşım, genel hukuk teorisi, hukuk metodolojisi, hukuk sosyolojisi ve hukuk felsefesi disiplinlerinde yeni bilimsel çözümlerin önünü açmaktadır.
Elinizdeki çalışmada, günümüzde önemini korumakta olan Ehrlich, Fuchs ve Kantorowicz gibi Serbest Hukuk Akımının önde gelen hukukçuların görüşleri incelenmektedir.
Günümüzde hukukun boşluklar içerdiği herkesçe genel kabul görüyorsa, bu saptamanın üzerinde durulması serbest hukukçuların başarılı çalışmalarının sonucudur. Boşlukların doldurulmasında toplumsal yaşamın dikkate alınması Serbest Hukuk Akımının en önemli tezidir. Serbest hukukçular, esas olarak hukukun yaşamı değil, yaşamın hukuku belirleyen olduğu düşüncesini ısrarla savunmuşlardır. Serbest hukukçular hukukun hiçbir zaman eksiksiz ve kapalı bir sistem olamayacağının, her zaman boşluklar taşımak durumunda olduğunun ve boşluk durumlarında yargıcın sosyal, ekonomik olguları dikkate alarak hukuk yaratmasının zorunlu ve adil olacağının altını çizmişlerdir.
Serbest Hukuk Akımı, İsviçre'den iktibası yapılan Medeni Kanunu'muzun birinci maddesinde yer alan hakimin hukuk yaratması kurumunda, contra legem kararlar ve hukuki plüralizm tartışmalarında, ayrıca hukuki realizme olan etkisinde etkisini ortaya koymuştur. Nihayet, bu yaklaşım, genel hukuk teorisi, hukuk metodolojisi, hukuk sosyolojisi ve hukuk felsefesi disiplinlerinde yeni bilimsel çözümlerin önünü açmaktadır.
Elinizdeki çalışmada, günümüzde önemini korumakta olan Ehrlich, Fuchs ve Kantorowicz gibi Serbest Hukuk Akımının önde gelen hukukçuların görüşleri incelenmektedir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.