9786257319850
522715
https://www.turkishbooks.com/books/seni-yazdim-p522715.html
Seni Yazdım Bir Otizm Hikayesi
7.56
Bir fotoğraf karesine kaç cümle sığdırabilir ki insan? Ya da cümlelerde sıkıştırılmaya çalışılan
duyguları ne denli anlatabilir ki kelimeler?
Dicle 'nin kıyısındayız. Güneydoğunun nazlı gelini kıvrılırken yatağında, ellerim onları
ölümsüzleştirmekle meşgul. Bu dakikalarda Dicle uzaktan bakıyor. Bugüne kadar birçok sevgiyi
derinliklerinde barındırmanın gururu ile gülümsüyor bize. Çünkü, Dicle bugün bir sevgiye daha
tanıklık ediyor. Bulutlar kıskanıyor Dicle' yi ve aradaki mesafeyi kaldırarak bir oluyor nazlı gelinle.
Bulutlar da eşlik ediyor bu sevda seyrine.
Ellerim bu anı karelerken, yüreğimin daha önce deklanşöre hiç bu kadar minnettarlık duymadığını
anımsıyorum. Parmaklarım titriyor. Yüreğim pilin bitmesinden kaygılı... Kulaklarım sadece Caner'
in sesini duyuyor. "Camiye girersek kızarlar anne" diyor, titrek bir ses tonuyla. Annesine anlatmaya
çalışırken derdini kelimeler adeta şaha kalkıyor onun dudaklarında. Annesinin gözlerinde ise sadece
kadere olan saygı var. Elleri geçmişin izlerini terletiyor, dudaklarında ince bir tebessüm... "Evet
anneciğim, kızarlar." diyor oğluna dünyanın en şefkatli ses tonuyla. Duygular dize geliyor. Tarih
kulaklarımıza fısıldarken serin serin, bir tarih daha yazılıyor. Tarihin inkar edemediği tek şey ise
yine sahnede: SEVGİ!
İşte o an, sevginin gücünün çoğalarak Dicle'nin sularına karıştığı anlardan biri.
Onların her anı böyle! Bu an sadece o anlardan biri.
duyguları ne denli anlatabilir ki kelimeler?
Dicle 'nin kıyısındayız. Güneydoğunun nazlı gelini kıvrılırken yatağında, ellerim onları
ölümsüzleştirmekle meşgul. Bu dakikalarda Dicle uzaktan bakıyor. Bugüne kadar birçok sevgiyi
derinliklerinde barındırmanın gururu ile gülümsüyor bize. Çünkü, Dicle bugün bir sevgiye daha
tanıklık ediyor. Bulutlar kıskanıyor Dicle' yi ve aradaki mesafeyi kaldırarak bir oluyor nazlı gelinle.
Bulutlar da eşlik ediyor bu sevda seyrine.
Ellerim bu anı karelerken, yüreğimin daha önce deklanşöre hiç bu kadar minnettarlık duymadığını
anımsıyorum. Parmaklarım titriyor. Yüreğim pilin bitmesinden kaygılı... Kulaklarım sadece Caner'
in sesini duyuyor. "Camiye girersek kızarlar anne" diyor, titrek bir ses tonuyla. Annesine anlatmaya
çalışırken derdini kelimeler adeta şaha kalkıyor onun dudaklarında. Annesinin gözlerinde ise sadece
kadere olan saygı var. Elleri geçmişin izlerini terletiyor, dudaklarında ince bir tebessüm... "Evet
anneciğim, kızarlar." diyor oğluna dünyanın en şefkatli ses tonuyla. Duygular dize geliyor. Tarih
kulaklarımıza fısıldarken serin serin, bir tarih daha yazılıyor. Tarihin inkar edemediği tek şey ise
yine sahnede: SEVGİ!
İşte o an, sevginin gücünün çoğalarak Dicle'nin sularına karıştığı anlardan biri.
Onların her anı böyle! Bu an sadece o anlardan biri.
Bir fotoğraf karesine kaç cümle sığdırabilir ki insan? Ya da cümlelerde sıkıştırılmaya çalışılan
duyguları ne denli anlatabilir ki kelimeler?
Dicle 'nin kıyısındayız. Güneydoğunun nazlı gelini kıvrılırken yatağında, ellerim onları
ölümsüzleştirmekle meşgul. Bu dakikalarda Dicle uzaktan bakıyor. Bugüne kadar birçok sevgiyi
derinliklerinde barındırmanın gururu ile gülümsüyor bize. Çünkü, Dicle bugün bir sevgiye daha
tanıklık ediyor. Bulutlar kıskanıyor Dicle' yi ve aradaki mesafeyi kaldırarak bir oluyor nazlı gelinle.
Bulutlar da eşlik ediyor bu sevda seyrine.
Ellerim bu anı karelerken, yüreğimin daha önce deklanşöre hiç bu kadar minnettarlık duymadığını
anımsıyorum. Parmaklarım titriyor. Yüreğim pilin bitmesinden kaygılı... Kulaklarım sadece Caner'
in sesini duyuyor. "Camiye girersek kızarlar anne" diyor, titrek bir ses tonuyla. Annesine anlatmaya
çalışırken derdini kelimeler adeta şaha kalkıyor onun dudaklarında. Annesinin gözlerinde ise sadece
kadere olan saygı var. Elleri geçmişin izlerini terletiyor, dudaklarında ince bir tebessüm... "Evet
anneciğim, kızarlar." diyor oğluna dünyanın en şefkatli ses tonuyla. Duygular dize geliyor. Tarih
kulaklarımıza fısıldarken serin serin, bir tarih daha yazılıyor. Tarihin inkar edemediği tek şey ise
yine sahnede: SEVGİ!
İşte o an, sevginin gücünün çoğalarak Dicle'nin sularına karıştığı anlardan biri.
Onların her anı böyle! Bu an sadece o anlardan biri.
duyguları ne denli anlatabilir ki kelimeler?
Dicle 'nin kıyısındayız. Güneydoğunun nazlı gelini kıvrılırken yatağında, ellerim onları
ölümsüzleştirmekle meşgul. Bu dakikalarda Dicle uzaktan bakıyor. Bugüne kadar birçok sevgiyi
derinliklerinde barındırmanın gururu ile gülümsüyor bize. Çünkü, Dicle bugün bir sevgiye daha
tanıklık ediyor. Bulutlar kıskanıyor Dicle' yi ve aradaki mesafeyi kaldırarak bir oluyor nazlı gelinle.
Bulutlar da eşlik ediyor bu sevda seyrine.
Ellerim bu anı karelerken, yüreğimin daha önce deklanşöre hiç bu kadar minnettarlık duymadığını
anımsıyorum. Parmaklarım titriyor. Yüreğim pilin bitmesinden kaygılı... Kulaklarım sadece Caner'
in sesini duyuyor. "Camiye girersek kızarlar anne" diyor, titrek bir ses tonuyla. Annesine anlatmaya
çalışırken derdini kelimeler adeta şaha kalkıyor onun dudaklarında. Annesinin gözlerinde ise sadece
kadere olan saygı var. Elleri geçmişin izlerini terletiyor, dudaklarında ince bir tebessüm... "Evet
anneciğim, kızarlar." diyor oğluna dünyanın en şefkatli ses tonuyla. Duygular dize geliyor. Tarih
kulaklarımıza fısıldarken serin serin, bir tarih daha yazılıyor. Tarihin inkar edemediği tek şey ise
yine sahnede: SEVGİ!
İşte o an, sevginin gücünün çoğalarak Dicle'nin sularına karıştığı anlardan biri.
Onların her anı böyle! Bu an sadece o anlardan biri.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.