3000905101659
73987
https://www.turkishbooks.com/books/satir-arasi-kelime-kelime-kuran-i-kerim-meali-rahle-boy-2-renk-2-cilt-p73987.html
Satır Arası Kelime Kelime Kur'an-ı Kerim Meali (rahle Boy, 2 Renk, 2 Cilt)
19.011
İmam Rağıb el - İsfahani, el - Müfradat fi Ğaribi'l -Kur'an kitabının önsözünde şöyle demektedir:
Kur'an ilimlerinden ilk uğraşılması lazım gelen şey, lafızların, yani tek tek kelimelerin manalarını bilmektir. Bu bakımdan bu manalar; bina yapmak isteyen bir kimsenin ilk önce kerpiç ve tuğla temin etmesi gibidir. Bu sadece Kur'an ilmi için faydalı değildir, aynı zamanda şeriat ilimlerinin hepsi için de lazımdır. Binaenaleyh Kur'an kelimeleri Arap dilinin özü ve kaymağıdır; aracı ve hayati öneme haiz organıdır. Fakih ve hekimler hüküm ve hikmetlerinde ona dayanır, mahir şair ve konuşmacılar nazım ve nesirlerinde onu örnek alırlar. Onlar ve onlardan türeyen diğer lafızlar; onlara nisbetle güzel meyvelere göre kabuk ve çekirdek, buğday özüne oranla elenti ve saman gibidir (el - Müfredat, s. 5, 6).
...Kur'an-ı Kerim'de 7500 kelime vardır. Günümüzde sokaktaki vatandaşın, hatta okumuş kimselerin ve birçok medya mensuplarının üç yüz, beş yüz kelime ile konuştukları dikkate alınırsa, 7500 kelime bilen bir kimsenin nasıl bir ifade gücüne sahip olacağı kendiliğinden ortaya çıkar.
Bu kelime mealinin en bariz bir özelliği okuyucuyu kelime ile bire bir yüz yüze getirmesidir. Her kelime geçtiği yerde ne anlama gelmişse o gösterilmiştir. Toplu mana verilerek seçme ve ileriye adım atması okuyucuya bırakılmamıştır.
Ayrıca kırık mana dediğimiz bu anlamlardan meal çıkarma zor olacağından hemen yanına her ayetin düz meali verilmiştir. Bu durumda okuyucu az bir emekle kendi meal verme imkanına kavuşturulmuştur.
Kaynak olarak başta Muhammed bin Hamza (Molla Fenari)'nın kelime anlamlı meali olmak üzere, Merhum Hasan Basri Çantay'ın; Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim'i ile Celaleyn Tefsiri ve Mecmau't - Tefasir (Kadı Beydavi, Nesefi, Hazin ve İbn Abbas Tefsirleri) kullanılmıştır. Bazen de Elmalılı'ya başvurulmuştur.
İmam Rağıb el - İsfahani, el - Müfradat fi Ğaribi'l -Kur'an kitabının önsözünde şöyle demektedir:
Kur'an ilimlerinden ilk uğraşılması lazım gelen şey, lafızların, yani tek tek kelimelerin manalarını bilmektir. Bu bakımdan bu manalar; bina yapmak isteyen bir kimsenin ilk önce kerpiç ve tuğla temin etmesi gibidir. Bu sadece Kur'an ilmi için faydalı değildir, aynı zamanda şeriat ilimlerinin hepsi için de lazımdır. Binaenaleyh Kur'an kelimeleri Arap dilinin özü ve kaymağıdır; aracı ve hayati öneme haiz organıdır. Fakih ve hekimler hüküm ve hikmetlerinde ona dayanır, mahir şair ve konuşmacılar nazım ve nesirlerinde onu örnek alırlar. Onlar ve onlardan türeyen diğer lafızlar; onlara nisbetle güzel meyvelere göre kabuk ve çekirdek, buğday özüne oranla elenti ve saman gibidir (el - Müfredat, s. 5, 6).
...Kur'an-ı Kerim'de 7500 kelime vardır. Günümüzde sokaktaki vatandaşın, hatta okumuş kimselerin ve birçok medya mensuplarının üç yüz, beş yüz kelime ile konuştukları dikkate alınırsa, 7500 kelime bilen bir kimsenin nasıl bir ifade gücüne sahip olacağı kendiliğinden ortaya çıkar.
Bu kelime mealinin en bariz bir özelliği okuyucuyu kelime ile bire bir yüz yüze getirmesidir. Her kelime geçtiği yerde ne anlama gelmişse o gösterilmiştir. Toplu mana verilerek seçme ve ileriye adım atması okuyucuya bırakılmamıştır.
Ayrıca kırık mana dediğimiz bu anlamlardan meal çıkarma zor olacağından hemen yanına her ayetin düz meali verilmiştir. Bu durumda okuyucu az bir emekle kendi meal verme imkanına kavuşturulmuştur.
Kaynak olarak başta Muhammed bin Hamza (Molla Fenari)'nın kelime anlamlı meali olmak üzere, Merhum Hasan Basri Çantay'ın; Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim'i ile Celaleyn Tefsiri ve Mecmau't - Tefasir (Kadı Beydavi, Nesefi, Hazin ve İbn Abbas Tefsirleri) kullanılmıştır. Bazen de Elmalılı'ya başvurulmuştur.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.