9789753389983
494415
https://www.turkishbooks.com/books/sarilmak-p494415.html
Sarılmak
6.96
"Yavaş yavaş hudutları çiziliyordu. Nurcay Hanım'ın Ses dergileri, Resimli Roman''ları, hanımlarıyla beraber evden çekildi.
"Maniniz yoksa annem size gelecek" lafları işitilmez oldu, tek mani(a) Nergis'ti.
Yalnızca kendilerinin "Hayat'ı vardı. Hayat mecmuası. Ve pek acılaşmış, sönmüştü.
Sonra o da çekildi. Okuyacak kimse yoktu.
Sokak, evler koca bir silgiydi, üzerlerinden geçmişti.
Mahallenin kuşları başka diyarlara göç ettiler.
Beyazlar, yeşiller, maviler hicret ettiler. Sadece kara sarı vardı; karasarı.
Çay partilerinin sesi soluğu kesildi.
Lokalin bahçesi karanlıklara gömüldü.
Aynalar ve giysi dolapları ışımaz oldu.
Kahkahalar, emin güvenli tavırlar, yüksek doz övünmeler, erkek-dişi saltanatlar, başka evlere, sapasağlam capcanlı kâşanelere kaçtı.
Derin yeis içinde kahırlı baharlar çarnâçar geri çekildi.
Nergis, kara bir meleğe "Lütfen, çocuklarımın mürüvvetini görünceye kadar bana izin ver." dedi.
Hâlbuki ölümcül takipteydi."
"Sarılmak"; çetin, sancılı bir süreçle karşı karşıya kalan bir ailenin hayata tutunma, yaşama savaşından kesitler.
Bir yolculuk, direniş ve "insanlaşma" davasının romanı...
Gönlü işleyen nakkaşlar; sarmaşıklar; muhabbetin gerçeğinde seyre dalanlar...
Ki Aşk da bir sema gülüşü olduğu kadar; bir "Sar(ıl)mak" eylemi değil midir?
Geçmişten derinden süzülüp gelen, zamanı mekânı aşan bir keşif hikâyesi...
"Maniniz yoksa annem size gelecek" lafları işitilmez oldu, tek mani(a) Nergis'ti.
Yalnızca kendilerinin "Hayat'ı vardı. Hayat mecmuası. Ve pek acılaşmış, sönmüştü.
Sonra o da çekildi. Okuyacak kimse yoktu.
Sokak, evler koca bir silgiydi, üzerlerinden geçmişti.
Mahallenin kuşları başka diyarlara göç ettiler.
Beyazlar, yeşiller, maviler hicret ettiler. Sadece kara sarı vardı; karasarı.
Çay partilerinin sesi soluğu kesildi.
Lokalin bahçesi karanlıklara gömüldü.
Aynalar ve giysi dolapları ışımaz oldu.
Kahkahalar, emin güvenli tavırlar, yüksek doz övünmeler, erkek-dişi saltanatlar, başka evlere, sapasağlam capcanlı kâşanelere kaçtı.
Derin yeis içinde kahırlı baharlar çarnâçar geri çekildi.
Nergis, kara bir meleğe "Lütfen, çocuklarımın mürüvvetini görünceye kadar bana izin ver." dedi.
Hâlbuki ölümcül takipteydi."
"Sarılmak"; çetin, sancılı bir süreçle karşı karşıya kalan bir ailenin hayata tutunma, yaşama savaşından kesitler.
Bir yolculuk, direniş ve "insanlaşma" davasının romanı...
Gönlü işleyen nakkaşlar; sarmaşıklar; muhabbetin gerçeğinde seyre dalanlar...
Ki Aşk da bir sema gülüşü olduğu kadar; bir "Sar(ıl)mak" eylemi değil midir?
Geçmişten derinden süzülüp gelen, zamanı mekânı aşan bir keşif hikâyesi...
"Yavaş yavaş hudutları çiziliyordu. Nurcay Hanım'ın Ses dergileri, Resimli Roman''ları, hanımlarıyla beraber evden çekildi.
"Maniniz yoksa annem size gelecek" lafları işitilmez oldu, tek mani(a) Nergis'ti.
Yalnızca kendilerinin "Hayat'ı vardı. Hayat mecmuası. Ve pek acılaşmış, sönmüştü.
Sonra o da çekildi. Okuyacak kimse yoktu.
Sokak, evler koca bir silgiydi, üzerlerinden geçmişti.
Mahallenin kuşları başka diyarlara göç ettiler.
Beyazlar, yeşiller, maviler hicret ettiler. Sadece kara sarı vardı; karasarı.
Çay partilerinin sesi soluğu kesildi.
Lokalin bahçesi karanlıklara gömüldü.
Aynalar ve giysi dolapları ışımaz oldu.
Kahkahalar, emin güvenli tavırlar, yüksek doz övünmeler, erkek-dişi saltanatlar, başka evlere, sapasağlam capcanlı kâşanelere kaçtı.
Derin yeis içinde kahırlı baharlar çarnâçar geri çekildi.
Nergis, kara bir meleğe "Lütfen, çocuklarımın mürüvvetini görünceye kadar bana izin ver." dedi.
Hâlbuki ölümcül takipteydi."
"Sarılmak"; çetin, sancılı bir süreçle karşı karşıya kalan bir ailenin hayata tutunma, yaşama savaşından kesitler.
Bir yolculuk, direniş ve "insanlaşma" davasının romanı...
Gönlü işleyen nakkaşlar; sarmaşıklar; muhabbetin gerçeğinde seyre dalanlar...
Ki Aşk da bir sema gülüşü olduğu kadar; bir "Sar(ıl)mak" eylemi değil midir?
Geçmişten derinden süzülüp gelen, zamanı mekânı aşan bir keşif hikâyesi...
"Maniniz yoksa annem size gelecek" lafları işitilmez oldu, tek mani(a) Nergis'ti.
Yalnızca kendilerinin "Hayat'ı vardı. Hayat mecmuası. Ve pek acılaşmış, sönmüştü.
Sonra o da çekildi. Okuyacak kimse yoktu.
Sokak, evler koca bir silgiydi, üzerlerinden geçmişti.
Mahallenin kuşları başka diyarlara göç ettiler.
Beyazlar, yeşiller, maviler hicret ettiler. Sadece kara sarı vardı; karasarı.
Çay partilerinin sesi soluğu kesildi.
Lokalin bahçesi karanlıklara gömüldü.
Aynalar ve giysi dolapları ışımaz oldu.
Kahkahalar, emin güvenli tavırlar, yüksek doz övünmeler, erkek-dişi saltanatlar, başka evlere, sapasağlam capcanlı kâşanelere kaçtı.
Derin yeis içinde kahırlı baharlar çarnâçar geri çekildi.
Nergis, kara bir meleğe "Lütfen, çocuklarımın mürüvvetini görünceye kadar bana izin ver." dedi.
Hâlbuki ölümcül takipteydi."
"Sarılmak"; çetin, sancılı bir süreçle karşı karşıya kalan bir ailenin hayata tutunma, yaşama savaşından kesitler.
Bir yolculuk, direniş ve "insanlaşma" davasının romanı...
Gönlü işleyen nakkaşlar; sarmaşıklar; muhabbetin gerçeğinde seyre dalanlar...
Ki Aşk da bir sema gülüşü olduğu kadar; bir "Sar(ıl)mak" eylemi değil midir?
Geçmişten derinden süzülüp gelen, zamanı mekânı aşan bir keşif hikâyesi...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.