9786059452496
494082
https://www.turkishbooks.com/books/sanatin-buyuk-ustalari-15-degas-p494082.html
Sanatın Büyük Ustaları 15 Degas :
6.96
"Balerinlerin ressamı", "dansın ressamı", "atların ressamı" gibi çeşitli sözlerle tanımlanan Edgar Degas, on dokuzuncu
yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın başında Batı sanatı tarihine pek çok yönden damgasını vurmuş bir ressamdı. İzlenimcilik
akımının kurucuları arasında anılsa da aslında kendisini bir İzlenimci gibi görmüyordu çünkü onlar gibi "açık havada"
resim yapmaktan hoşlanmıyordu. O kadar ki, "Sanat spor değildir," diyerek o tür etkinlikleri neredeyse küçümsüyordu.
Neoklasizm, Romantizm gibi farklı üslupları ustalıkla harmanlayarak oldukça özgün bir tarz geliştirmiş, "modern hayata"
özgü yeni temaları yeni bir görme biçimiyle eserlerine işlemişti. Sanat yaşamı boyunca ürettiği eserlerin ortak noktası
"hareket"ti. Dönemin teknolojik imkânlarından faydalanmayı seviyor, "hareket"i, "eylem"i sanatının merkezinde
tutuyordu.
Sosyal statünün önemine inanır ama alt sınıftan insanların yaşamlarına bir şekilde dahil olmaktan kaçınmazdı. Kadınları
erkeklerden aşağı varlıklar olarak görürdü ama en yakın arkadaşlarının çoğu kadınlardı. Çocukları sevmezdi ama
arkadaşlarının ve akrabalarının çocuklarıyla hoş vakit geçirirdi. Siyasi görüşü oldukça radikaldi öyle ki sonuçta etrafında
neredeyse hiç dostu kalmamıştı. İyi bir koleksiyoner, yetenekli bir ressam, maharetli bir ustaydı. Uzakdoğu sanatını,
fizyonomi ve anatomi araştırmalarını ilgiyle takip eder, okumaktan ve çalışmaktan hoşlanırdı. Görme yeteneğini
kaybetmeye başladığında bile sanattan uzaklaşmadı. Hiç evlenmedi ve kayıtlarda çocuğu olduğuna dair bir belge
bulunmadı.
Hayalperest Yayınevi'nin "Sanatın Büyük Ustaları" serisinde yer alan bu kitap, on dokuzuncu yüzyıl Batı sanatı tarihinin
tezatlarla dolu ressamı Edgar Degas'nın yaşamından ve eserlerinden kesitler sunuyor. Degas'nın yaşadığı dönemde
hâkim toplumsal düzenin daha iyi anlaşılmasını, "modern sanat" kavramının köklerinin atıldığı tarihsel zemin hakkında
bilgi edinilmesini sağlayan kitap, okuru tarihsel ve mitolojik sahnelerden bale kulisine, orkestra provasından hipodroma,
çamaşırhanelerden genelevlere kadar uzanan hareketli bir seyahate çıkarıyor; Mary Cassatt, Paul Gaugin, Pierre
Bonnard, Pablo Picasso gibi ressamlara ilham veren Degas'nın dünyasına açılan pencereyi aralıyor.
yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın başında Batı sanatı tarihine pek çok yönden damgasını vurmuş bir ressamdı. İzlenimcilik
akımının kurucuları arasında anılsa da aslında kendisini bir İzlenimci gibi görmüyordu çünkü onlar gibi "açık havada"
resim yapmaktan hoşlanmıyordu. O kadar ki, "Sanat spor değildir," diyerek o tür etkinlikleri neredeyse küçümsüyordu.
Neoklasizm, Romantizm gibi farklı üslupları ustalıkla harmanlayarak oldukça özgün bir tarz geliştirmiş, "modern hayata"
özgü yeni temaları yeni bir görme biçimiyle eserlerine işlemişti. Sanat yaşamı boyunca ürettiği eserlerin ortak noktası
"hareket"ti. Dönemin teknolojik imkânlarından faydalanmayı seviyor, "hareket"i, "eylem"i sanatının merkezinde
tutuyordu.
Sosyal statünün önemine inanır ama alt sınıftan insanların yaşamlarına bir şekilde dahil olmaktan kaçınmazdı. Kadınları
erkeklerden aşağı varlıklar olarak görürdü ama en yakın arkadaşlarının çoğu kadınlardı. Çocukları sevmezdi ama
arkadaşlarının ve akrabalarının çocuklarıyla hoş vakit geçirirdi. Siyasi görüşü oldukça radikaldi öyle ki sonuçta etrafında
neredeyse hiç dostu kalmamıştı. İyi bir koleksiyoner, yetenekli bir ressam, maharetli bir ustaydı. Uzakdoğu sanatını,
fizyonomi ve anatomi araştırmalarını ilgiyle takip eder, okumaktan ve çalışmaktan hoşlanırdı. Görme yeteneğini
kaybetmeye başladığında bile sanattan uzaklaşmadı. Hiç evlenmedi ve kayıtlarda çocuğu olduğuna dair bir belge
bulunmadı.
Hayalperest Yayınevi'nin "Sanatın Büyük Ustaları" serisinde yer alan bu kitap, on dokuzuncu yüzyıl Batı sanatı tarihinin
tezatlarla dolu ressamı Edgar Degas'nın yaşamından ve eserlerinden kesitler sunuyor. Degas'nın yaşadığı dönemde
hâkim toplumsal düzenin daha iyi anlaşılmasını, "modern sanat" kavramının köklerinin atıldığı tarihsel zemin hakkında
bilgi edinilmesini sağlayan kitap, okuru tarihsel ve mitolojik sahnelerden bale kulisine, orkestra provasından hipodroma,
çamaşırhanelerden genelevlere kadar uzanan hareketli bir seyahate çıkarıyor; Mary Cassatt, Paul Gaugin, Pierre
Bonnard, Pablo Picasso gibi ressamlara ilham veren Degas'nın dünyasına açılan pencereyi aralıyor.
"Balerinlerin ressamı", "dansın ressamı", "atların ressamı" gibi çeşitli sözlerle tanımlanan Edgar Degas, on dokuzuncu
yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın başında Batı sanatı tarihine pek çok yönden damgasını vurmuş bir ressamdı. İzlenimcilik
akımının kurucuları arasında anılsa da aslında kendisini bir İzlenimci gibi görmüyordu çünkü onlar gibi "açık havada"
resim yapmaktan hoşlanmıyordu. O kadar ki, "Sanat spor değildir," diyerek o tür etkinlikleri neredeyse küçümsüyordu.
Neoklasizm, Romantizm gibi farklı üslupları ustalıkla harmanlayarak oldukça özgün bir tarz geliştirmiş, "modern hayata"
özgü yeni temaları yeni bir görme biçimiyle eserlerine işlemişti. Sanat yaşamı boyunca ürettiği eserlerin ortak noktası
"hareket"ti. Dönemin teknolojik imkânlarından faydalanmayı seviyor, "hareket"i, "eylem"i sanatının merkezinde
tutuyordu.
Sosyal statünün önemine inanır ama alt sınıftan insanların yaşamlarına bir şekilde dahil olmaktan kaçınmazdı. Kadınları
erkeklerden aşağı varlıklar olarak görürdü ama en yakın arkadaşlarının çoğu kadınlardı. Çocukları sevmezdi ama
arkadaşlarının ve akrabalarının çocuklarıyla hoş vakit geçirirdi. Siyasi görüşü oldukça radikaldi öyle ki sonuçta etrafında
neredeyse hiç dostu kalmamıştı. İyi bir koleksiyoner, yetenekli bir ressam, maharetli bir ustaydı. Uzakdoğu sanatını,
fizyonomi ve anatomi araştırmalarını ilgiyle takip eder, okumaktan ve çalışmaktan hoşlanırdı. Görme yeteneğini
kaybetmeye başladığında bile sanattan uzaklaşmadı. Hiç evlenmedi ve kayıtlarda çocuğu olduğuna dair bir belge
bulunmadı.
Hayalperest Yayınevi'nin "Sanatın Büyük Ustaları" serisinde yer alan bu kitap, on dokuzuncu yüzyıl Batı sanatı tarihinin
tezatlarla dolu ressamı Edgar Degas'nın yaşamından ve eserlerinden kesitler sunuyor. Degas'nın yaşadığı dönemde
hâkim toplumsal düzenin daha iyi anlaşılmasını, "modern sanat" kavramının köklerinin atıldığı tarihsel zemin hakkında
bilgi edinilmesini sağlayan kitap, okuru tarihsel ve mitolojik sahnelerden bale kulisine, orkestra provasından hipodroma,
çamaşırhanelerden genelevlere kadar uzanan hareketli bir seyahate çıkarıyor; Mary Cassatt, Paul Gaugin, Pierre
Bonnard, Pablo Picasso gibi ressamlara ilham veren Degas'nın dünyasına açılan pencereyi aralıyor.
yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın başında Batı sanatı tarihine pek çok yönden damgasını vurmuş bir ressamdı. İzlenimcilik
akımının kurucuları arasında anılsa da aslında kendisini bir İzlenimci gibi görmüyordu çünkü onlar gibi "açık havada"
resim yapmaktan hoşlanmıyordu. O kadar ki, "Sanat spor değildir," diyerek o tür etkinlikleri neredeyse küçümsüyordu.
Neoklasizm, Romantizm gibi farklı üslupları ustalıkla harmanlayarak oldukça özgün bir tarz geliştirmiş, "modern hayata"
özgü yeni temaları yeni bir görme biçimiyle eserlerine işlemişti. Sanat yaşamı boyunca ürettiği eserlerin ortak noktası
"hareket"ti. Dönemin teknolojik imkânlarından faydalanmayı seviyor, "hareket"i, "eylem"i sanatının merkezinde
tutuyordu.
Sosyal statünün önemine inanır ama alt sınıftan insanların yaşamlarına bir şekilde dahil olmaktan kaçınmazdı. Kadınları
erkeklerden aşağı varlıklar olarak görürdü ama en yakın arkadaşlarının çoğu kadınlardı. Çocukları sevmezdi ama
arkadaşlarının ve akrabalarının çocuklarıyla hoş vakit geçirirdi. Siyasi görüşü oldukça radikaldi öyle ki sonuçta etrafında
neredeyse hiç dostu kalmamıştı. İyi bir koleksiyoner, yetenekli bir ressam, maharetli bir ustaydı. Uzakdoğu sanatını,
fizyonomi ve anatomi araştırmalarını ilgiyle takip eder, okumaktan ve çalışmaktan hoşlanırdı. Görme yeteneğini
kaybetmeye başladığında bile sanattan uzaklaşmadı. Hiç evlenmedi ve kayıtlarda çocuğu olduğuna dair bir belge
bulunmadı.
Hayalperest Yayınevi'nin "Sanatın Büyük Ustaları" serisinde yer alan bu kitap, on dokuzuncu yüzyıl Batı sanatı tarihinin
tezatlarla dolu ressamı Edgar Degas'nın yaşamından ve eserlerinden kesitler sunuyor. Degas'nın yaşadığı dönemde
hâkim toplumsal düzenin daha iyi anlaşılmasını, "modern sanat" kavramının köklerinin atıldığı tarihsel zemin hakkında
bilgi edinilmesini sağlayan kitap, okuru tarihsel ve mitolojik sahnelerden bale kulisine, orkestra provasından hipodroma,
çamaşırhanelerden genelevlere kadar uzanan hareketli bir seyahate çıkarıyor; Mary Cassatt, Paul Gaugin, Pierre
Bonnard, Pablo Picasso gibi ressamlara ilham veren Degas'nın dünyasına açılan pencereyi aralıyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.