9786055634315
401819
https://www.turkishbooks.com/books/sana-dinden-sorarlar-2-ciltli-p401819.html
Sana Dinden Sorarlar - 2 (Ciltli)
16.8
Fıkh'ı, "Müslümanların önünü açmakla görevli bir mekanizma" olarak görme eğiliminin giderek ısrara
dönüşmekte olduğu bir ortamda, "ahiretimiz için neyin zararlı olduğu" değil, "dünyamız için neyin faydalı
olduğu" sorusu ve endişesi ön plandadır. Seküler dünyanın talepleri, dayatmaları, kuşatmaları karşısında
-"direnmek" şöyle dursun-, "uyum sağlama"yı hayat ilkesi edinmiş Müslümanların, Fıkh'a "durumu
meşrûlaştırıcı" bir misyon yüklemesi kaçınılmaz olmaktadır.
Fıkıh'la ilişkimizdeki tâyin edici faktör, dünya merkezli/seküler tercihlerimiz olunca Fıkıh da dünyayı ahirete
yönelik olarak tanzim etmenin vahiy merkezli zemini olmaktan çıkıp, dünyayı dünya için tanzim eden
"hukuk"a dönüşmektedir. Üstelik de pek çok boyutu tırpalanmış olarak.
Elinizdeki kitap, esas itibariyle bu kırılmanın İslâmî ilimlerin hemen tamamına taalluk eden tezâhürlerini
mercek altına almaktadır. Sorulan sorular, hükmü merak edilen fer'î-fıkhî meselelerle sınırlı olmayıp,
bütünüyle din telakkimizi ilgilendiren alanları ihâta etmektedir. Akaid/Kelâm başta olmak üzere bütün İslâmî
ilimlerle ve Kur'ân-Sünnet başta olmak üzere edille-i şer'iyyenin hemen tamamıyla ilgili soru ve cevapları
ihtivâ eden bir kitabın özet/muhtasar olması mümkün değildi. Bu sebeple sorulara "el-Cevap:
Caizdir/değildir" demekle yetinilmemiş, kimi zaman soruların arka planına da inilerek detaylı cevaplar
verilmeye çalışılmıştır.
dönüşmekte olduğu bir ortamda, "ahiretimiz için neyin zararlı olduğu" değil, "dünyamız için neyin faydalı
olduğu" sorusu ve endişesi ön plandadır. Seküler dünyanın talepleri, dayatmaları, kuşatmaları karşısında
-"direnmek" şöyle dursun-, "uyum sağlama"yı hayat ilkesi edinmiş Müslümanların, Fıkh'a "durumu
meşrûlaştırıcı" bir misyon yüklemesi kaçınılmaz olmaktadır.
Fıkıh'la ilişkimizdeki tâyin edici faktör, dünya merkezli/seküler tercihlerimiz olunca Fıkıh da dünyayı ahirete
yönelik olarak tanzim etmenin vahiy merkezli zemini olmaktan çıkıp, dünyayı dünya için tanzim eden
"hukuk"a dönüşmektedir. Üstelik de pek çok boyutu tırpalanmış olarak.
Elinizdeki kitap, esas itibariyle bu kırılmanın İslâmî ilimlerin hemen tamamına taalluk eden tezâhürlerini
mercek altına almaktadır. Sorulan sorular, hükmü merak edilen fer'î-fıkhî meselelerle sınırlı olmayıp,
bütünüyle din telakkimizi ilgilendiren alanları ihâta etmektedir. Akaid/Kelâm başta olmak üzere bütün İslâmî
ilimlerle ve Kur'ân-Sünnet başta olmak üzere edille-i şer'iyyenin hemen tamamıyla ilgili soru ve cevapları
ihtivâ eden bir kitabın özet/muhtasar olması mümkün değildi. Bu sebeple sorulara "el-Cevap:
Caizdir/değildir" demekle yetinilmemiş, kimi zaman soruların arka planına da inilerek detaylı cevaplar
verilmeye çalışılmıştır.
Fıkh'ı, "Müslümanların önünü açmakla görevli bir mekanizma" olarak görme eğiliminin giderek ısrara
dönüşmekte olduğu bir ortamda, "ahiretimiz için neyin zararlı olduğu" değil, "dünyamız için neyin faydalı
olduğu" sorusu ve endişesi ön plandadır. Seküler dünyanın talepleri, dayatmaları, kuşatmaları karşısında
-"direnmek" şöyle dursun-, "uyum sağlama"yı hayat ilkesi edinmiş Müslümanların, Fıkh'a "durumu
meşrûlaştırıcı" bir misyon yüklemesi kaçınılmaz olmaktadır.
Fıkıh'la ilişkimizdeki tâyin edici faktör, dünya merkezli/seküler tercihlerimiz olunca Fıkıh da dünyayı ahirete
yönelik olarak tanzim etmenin vahiy merkezli zemini olmaktan çıkıp, dünyayı dünya için tanzim eden
"hukuk"a dönüşmektedir. Üstelik de pek çok boyutu tırpalanmış olarak.
Elinizdeki kitap, esas itibariyle bu kırılmanın İslâmî ilimlerin hemen tamamına taalluk eden tezâhürlerini
mercek altına almaktadır. Sorulan sorular, hükmü merak edilen fer'î-fıkhî meselelerle sınırlı olmayıp,
bütünüyle din telakkimizi ilgilendiren alanları ihâta etmektedir. Akaid/Kelâm başta olmak üzere bütün İslâmî
ilimlerle ve Kur'ân-Sünnet başta olmak üzere edille-i şer'iyyenin hemen tamamıyla ilgili soru ve cevapları
ihtivâ eden bir kitabın özet/muhtasar olması mümkün değildi. Bu sebeple sorulara "el-Cevap:
Caizdir/değildir" demekle yetinilmemiş, kimi zaman soruların arka planına da inilerek detaylı cevaplar
verilmeye çalışılmıştır.
dönüşmekte olduğu bir ortamda, "ahiretimiz için neyin zararlı olduğu" değil, "dünyamız için neyin faydalı
olduğu" sorusu ve endişesi ön plandadır. Seküler dünyanın talepleri, dayatmaları, kuşatmaları karşısında
-"direnmek" şöyle dursun-, "uyum sağlama"yı hayat ilkesi edinmiş Müslümanların, Fıkh'a "durumu
meşrûlaştırıcı" bir misyon yüklemesi kaçınılmaz olmaktadır.
Fıkıh'la ilişkimizdeki tâyin edici faktör, dünya merkezli/seküler tercihlerimiz olunca Fıkıh da dünyayı ahirete
yönelik olarak tanzim etmenin vahiy merkezli zemini olmaktan çıkıp, dünyayı dünya için tanzim eden
"hukuk"a dönüşmektedir. Üstelik de pek çok boyutu tırpalanmış olarak.
Elinizdeki kitap, esas itibariyle bu kırılmanın İslâmî ilimlerin hemen tamamına taalluk eden tezâhürlerini
mercek altına almaktadır. Sorulan sorular, hükmü merak edilen fer'î-fıkhî meselelerle sınırlı olmayıp,
bütünüyle din telakkimizi ilgilendiren alanları ihâta etmektedir. Akaid/Kelâm başta olmak üzere bütün İslâmî
ilimlerle ve Kur'ân-Sünnet başta olmak üzere edille-i şer'iyyenin hemen tamamıyla ilgili soru ve cevapları
ihtivâ eden bir kitabın özet/muhtasar olması mümkün değildi. Bu sebeple sorulara "el-Cevap:
Caizdir/değildir" demekle yetinilmemiş, kimi zaman soruların arka planına da inilerek detaylı cevaplar
verilmeye çalışılmıştır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.