Roman Olup Çingene Kalmak

Stok Kodu:
9786054249008
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
382
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.56
4.45
9786054249008
150859
Roman Olup Çingene Kalmak
Roman Olup Çingene Kalmak
4.446
Bireysel hak ve özgürlüklerle tanımlanmış modern batı demokrasilerinde cemaat tipi örgütlenme ile topluluklarını somut ve görünür kılan etnik ve dolayısıyla azınlık grupların taleplerinin her geçen gün arttığı ve hatta hızla yükseldiği bir dönemde, Türkiyede somut oldukları halde bu tür talepleri olmayan bir grubun analizi kuşkusuz oldukça açıklayıcı olacaktır. Taleplerinin yüksek sesle olmaması kuşkusuz herhangi bir taleplerinin olmadığı, olmayacağı sonucuna bizi götürmemelidir. Öncelikle itibar edilmek istedikleri ve dahası birçok noktada itibarlarının da iade edilmesi konusunda gittikçe bir hareketlenmenin varlığı gözlenmektedir. Çingene sözcüğü ve kavramının özellikle tarihsel anlamda doldurulmuş içeriğinin insanlarda bırakmış olduğu negatif etki kuşkusuz rahatsızlık yaratmaktadır. Çingene kavramı son zamanlarda yerini artık daha çok kullanılmaya başlanan Rom, Roman kavramlarına bırakmaktadır. Kavramdaki dönüşüm ve değişim ilginç biçimde grubun sivil toplum organizasyonu olarak demokratik toplumsal yapıda yerini alması biçiminde değerlendirilebilir. Kısaca Çingene terimi her geçen gün yerini Roman tanımı ve tanımlamalarına bırakacak, terim tarihsel olarak yeni içeriği ile donanırken, toplumsal yapımız içindeki konumlarıyla hak ettiklerine inandıkları konumları arasında ki çarpık ilişki de düzelecektir. Bu konuda daha duyarlı olunması için birçok ortak neden vardır. Bu nedenlerin başında hala kendilerini bu toplumun kurucu unsuru olarak gören Çingenelerin azınlık duygu ve politikası geliştirmemiş olmaları yatmaktadır. Aslında bu çalışmanın temel sıkıntısı bu satırlarda yatmaktadır. Ulusal ve çoğunluk söyleminde genel olarak Çingene olarak tanımlanan bir grubun kendisine Roman vurgusunu daha çok yapmaya başlaması, bir başkaldırı olarak ele alınıp incelenmelidir. Sevgi ile bile kullanılsa Çingene ifadesi, kuşkusuz çoğunluk söyleminin zaman zaman ona yüklediği farklı anlamlar nedeniyle kullanılamaz ve dahası konuya ilgi duyanlar için bile endişe konusu olabilir. Bu çalışmada her yazar kuşkusuz kendi çalışmasının sorumluluğunu üstlenmektedir. Bir editör olarak benim yapmaya çalıştığım ise sadece onları ilgi alanları çerçevesinde bölümler altında toparlamak biçiminde olmuştur. Kitabın başlığı ise aslında yukarıdaki satırlardaki endişeleri paylaşıp tartışacak biçimde tüm genç akademisyenlerin onayı alınarak konulmuştur. Bu kitap, ardılı olacak çalışmalar için bir referans kaynak olmasının yanı sıra akademik anlamda yürütülecek derslerde de başlangıç kitabı olarak alanında şüphesiz var olan boşluğu dolduracaktır. Bu çalışma ile Osmanlı İmparatorluğundan gelen Yetmiş iki buçuk millet ifadesindeki yarımı tama çevirmek amaçlanmıştır. Asırlardır konuşulmadığı için yarım kalan fikri kısmımızı, tama çevirmek için elinizdeki çalışma bir nebze katkı sağlarsa ne mutlu bize.
Bireysel hak ve özgürlüklerle tanımlanmış modern batı demokrasilerinde cemaat tipi örgütlenme ile topluluklarını somut ve görünür kılan etnik ve dolayısıyla azınlık grupların taleplerinin her geçen gün arttığı ve hatta hızla yükseldiği bir dönemde, Türkiyede somut oldukları halde bu tür talepleri olmayan bir grubun analizi kuşkusuz oldukça açıklayıcı olacaktır. Taleplerinin yüksek sesle olmaması kuşkusuz herhangi bir taleplerinin olmadığı, olmayacağı sonucuna bizi götürmemelidir. Öncelikle itibar edilmek istedikleri ve dahası birçok noktada itibarlarının da iade edilmesi konusunda gittikçe bir hareketlenmenin varlığı gözlenmektedir. Çingene sözcüğü ve kavramının özellikle tarihsel anlamda doldurulmuş içeriğinin insanlarda bırakmış olduğu negatif etki kuşkusuz rahatsızlık yaratmaktadır. Çingene kavramı son zamanlarda yerini artık daha çok kullanılmaya başlanan Rom, Roman kavramlarına bırakmaktadır. Kavramdaki dönüşüm ve değişim ilginç biçimde grubun sivil toplum organizasyonu olarak demokratik toplumsal yapıda yerini alması biçiminde değerlendirilebilir. Kısaca Çingene terimi her geçen gün yerini Roman tanımı ve tanımlamalarına bırakacak, terim tarihsel olarak yeni içeriği ile donanırken, toplumsal yapımız içindeki konumlarıyla hak ettiklerine inandıkları konumları arasında ki çarpık ilişki de düzelecektir. Bu konuda daha duyarlı olunması için birçok ortak neden vardır. Bu nedenlerin başında hala kendilerini bu toplumun kurucu unsuru olarak gören Çingenelerin azınlık duygu ve politikası geliştirmemiş olmaları yatmaktadır. Aslında bu çalışmanın temel sıkıntısı bu satırlarda yatmaktadır. Ulusal ve çoğunluk söyleminde genel olarak Çingene olarak tanımlanan bir grubun kendisine Roman vurgusunu daha çok yapmaya başlaması, bir başkaldırı olarak ele alınıp incelenmelidir. Sevgi ile bile kullanılsa Çingene ifadesi, kuşkusuz çoğunluk söyleminin zaman zaman ona yüklediği farklı anlamlar nedeniyle kullanılamaz ve dahası konuya ilgi duyanlar için bile endişe konusu olabilir. Bu çalışmada her yazar kuşkusuz kendi çalışmasının sorumluluğunu üstlenmektedir. Bir editör olarak benim yapmaya çalıştığım ise sadece onları ilgi alanları çerçevesinde bölümler altında toparlamak biçiminde olmuştur. Kitabın başlığı ise aslında yukarıdaki satırlardaki endişeleri paylaşıp tartışacak biçimde tüm genç akademisyenlerin onayı alınarak konulmuştur. Bu kitap, ardılı olacak çalışmalar için bir referans kaynak olmasının yanı sıra akademik anlamda yürütülecek derslerde de başlangıç kitabı olarak alanında şüphesiz var olan boşluğu dolduracaktır. Bu çalışma ile Osmanlı İmparatorluğundan gelen Yetmiş iki buçuk millet ifadesindeki yarımı tama çevirmek amaçlanmıştır. Asırlardır konuşulmadığı için yarım kalan fikri kısmımızı, tama çevirmek için elinizdeki çalışma bir nebze katkı sağlarsa ne mutlu bize.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat