9786054771677
584507
https://www.turkishbooks.com/books/pelin-p584507.html
Pelin
4.89
Can Sancak, 18 yaşına yeni basmış, dindar ve alnı secdeye değen ilk heavy-metalci olmakla övünen, iyi niyetli, biraz saf ve hafif delişmen bir çocuktur. Nurdan ise İmam Hatip ortaokulu birincisi olmasına rağmen İmam Hatip Lisesi'ne değil "normal" bir okula kaydolmak isteyen, Madonna hayranı, zeki bir mütedeyyin hanım kızımızdır. Her ikisi de bir hayli dindar olmalarına rağmen "rock'n'roll hayat tarzı"nın gizemli çekiciliğine kapılmışlardır. Kendi "laik devrimlerini" hard-rock müziği hamiliğinde gerçekleştirme yolu ister istemez kafalarını karıştırmaktadır. Bu iki "otantik dindar"ın hayatları, "gerçek bir kolejli hatun" olan yarı Punk yarı Gothic rocker kız Pelin ile tanışınca hızlı bir değişime uğrayacaktır. Bu değişim, devlete dahi sirayet edecek, polis teşkilatı ve MİT, kahramanlarımız için seferberlik ilan edeceklerdir.
Pelin, 1993te Taksim Meydanında başlayıp 1995te yine Taksim Meydanında sona eren bir roman noir. Türkiyenin ve dünyanın büyük değişimlere gebe olduğu o tuhaf doksanlı yılların en yakıcı zamanlarında geçen bu kara-kitap, Saykodelik Gerçekçi bir üslup ile yazıldı. Dinsellik, cinsellik ve tinselliğin iç içe geçtiği; rockçıların, emekli vaizlerin, hapçıların, imam hatipli dindarların, sokak çocuklarının, lezbiyenlerin, delilerin, felaket tellallarının, ecinnilerin, devrimcilerin, hastane kaçkınlarının, sapkınların, hayat arsızlarının, hayvanetiyemişlerin, löpoğlanlarının, gulibiklerin, yatacakyeriolmayanların, mantaratoların, iblislerin, şereflerin, cemaat liderlerinin, gazetecilerin, polislerin, düzen bekçilerinin ve tüm uyumsuzların yollarının kesiştiği garip bir evreni anlatıyor Pelin.
Pelin bir Tersinden Maria Magdaleine öyküsü
-Rahmi Öğdül, Birgün Gazetesi
Doksanların kültürel foseptik çukurunu deşmiş ve tarihsel olarak önemi yadsınamayacak bir roman
-Ali Şimşek, Yurt Gazetesi
Pelinin okudum, yorumum şu: Murat Arda gerçek bir kaçık.
-Altay Öktem, Karakalem
Pelin çok çok iyi bir kitap Bazı yerlerinde çok güldüm, bazı yerlerinde ise ağladım. Böyle dramatik bir konuyu mizahi bir çerçevede aktarabilmek de her yiğidin harcı değil, yazarı tebrik ediyorum. Yerini bulursa Ağır Roman gibi, satar bu kitap... Satar lafından da hiç hoşlanmıyorum ama; okurunu bulur diyelim.
-Zeynep Atayman, Cumhuriyet Kitapları
Pelin, 1993te Taksim Meydanında başlayıp 1995te yine Taksim Meydanında sona eren bir roman noir. Türkiyenin ve dünyanın büyük değişimlere gebe olduğu o tuhaf doksanlı yılların en yakıcı zamanlarında geçen bu kara-kitap, Saykodelik Gerçekçi bir üslup ile yazıldı. Dinsellik, cinsellik ve tinselliğin iç içe geçtiği; rockçıların, emekli vaizlerin, hapçıların, imam hatipli dindarların, sokak çocuklarının, lezbiyenlerin, delilerin, felaket tellallarının, ecinnilerin, devrimcilerin, hastane kaçkınlarının, sapkınların, hayat arsızlarının, hayvanetiyemişlerin, löpoğlanlarının, gulibiklerin, yatacakyeriolmayanların, mantaratoların, iblislerin, şereflerin, cemaat liderlerinin, gazetecilerin, polislerin, düzen bekçilerinin ve tüm uyumsuzların yollarının kesiştiği garip bir evreni anlatıyor Pelin.
Pelin bir Tersinden Maria Magdaleine öyküsü
-Rahmi Öğdül, Birgün Gazetesi
Doksanların kültürel foseptik çukurunu deşmiş ve tarihsel olarak önemi yadsınamayacak bir roman
-Ali Şimşek, Yurt Gazetesi
Pelinin okudum, yorumum şu: Murat Arda gerçek bir kaçık.
-Altay Öktem, Karakalem
Pelin çok çok iyi bir kitap Bazı yerlerinde çok güldüm, bazı yerlerinde ise ağladım. Böyle dramatik bir konuyu mizahi bir çerçevede aktarabilmek de her yiğidin harcı değil, yazarı tebrik ediyorum. Yerini bulursa Ağır Roman gibi, satar bu kitap... Satar lafından da hiç hoşlanmıyorum ama; okurunu bulur diyelim.
-Zeynep Atayman, Cumhuriyet Kitapları
Can Sancak, 18 yaşına yeni basmış, dindar ve alnı secdeye değen ilk heavy-metalci olmakla övünen, iyi niyetli, biraz saf ve hafif delişmen bir çocuktur. Nurdan ise İmam Hatip ortaokulu birincisi olmasına rağmen İmam Hatip Lisesi'ne değil "normal" bir okula kaydolmak isteyen, Madonna hayranı, zeki bir mütedeyyin hanım kızımızdır. Her ikisi de bir hayli dindar olmalarına rağmen "rock'n'roll hayat tarzı"nın gizemli çekiciliğine kapılmışlardır. Kendi "laik devrimlerini" hard-rock müziği hamiliğinde gerçekleştirme yolu ister istemez kafalarını karıştırmaktadır. Bu iki "otantik dindar"ın hayatları, "gerçek bir kolejli hatun" olan yarı Punk yarı Gothic rocker kız Pelin ile tanışınca hızlı bir değişime uğrayacaktır. Bu değişim, devlete dahi sirayet edecek, polis teşkilatı ve MİT, kahramanlarımız için seferberlik ilan edeceklerdir.
Pelin, 1993te Taksim Meydanında başlayıp 1995te yine Taksim Meydanında sona eren bir roman noir. Türkiyenin ve dünyanın büyük değişimlere gebe olduğu o tuhaf doksanlı yılların en yakıcı zamanlarında geçen bu kara-kitap, Saykodelik Gerçekçi bir üslup ile yazıldı. Dinsellik, cinsellik ve tinselliğin iç içe geçtiği; rockçıların, emekli vaizlerin, hapçıların, imam hatipli dindarların, sokak çocuklarının, lezbiyenlerin, delilerin, felaket tellallarının, ecinnilerin, devrimcilerin, hastane kaçkınlarının, sapkınların, hayat arsızlarının, hayvanetiyemişlerin, löpoğlanlarının, gulibiklerin, yatacakyeriolmayanların, mantaratoların, iblislerin, şereflerin, cemaat liderlerinin, gazetecilerin, polislerin, düzen bekçilerinin ve tüm uyumsuzların yollarının kesiştiği garip bir evreni anlatıyor Pelin.
Pelin bir Tersinden Maria Magdaleine öyküsü
-Rahmi Öğdül, Birgün Gazetesi
Doksanların kültürel foseptik çukurunu deşmiş ve tarihsel olarak önemi yadsınamayacak bir roman
-Ali Şimşek, Yurt Gazetesi
Pelinin okudum, yorumum şu: Murat Arda gerçek bir kaçık.
-Altay Öktem, Karakalem
Pelin çok çok iyi bir kitap Bazı yerlerinde çok güldüm, bazı yerlerinde ise ağladım. Böyle dramatik bir konuyu mizahi bir çerçevede aktarabilmek de her yiğidin harcı değil, yazarı tebrik ediyorum. Yerini bulursa Ağır Roman gibi, satar bu kitap... Satar lafından da hiç hoşlanmıyorum ama; okurunu bulur diyelim.
-Zeynep Atayman, Cumhuriyet Kitapları
Pelin, 1993te Taksim Meydanında başlayıp 1995te yine Taksim Meydanında sona eren bir roman noir. Türkiyenin ve dünyanın büyük değişimlere gebe olduğu o tuhaf doksanlı yılların en yakıcı zamanlarında geçen bu kara-kitap, Saykodelik Gerçekçi bir üslup ile yazıldı. Dinsellik, cinsellik ve tinselliğin iç içe geçtiği; rockçıların, emekli vaizlerin, hapçıların, imam hatipli dindarların, sokak çocuklarının, lezbiyenlerin, delilerin, felaket tellallarının, ecinnilerin, devrimcilerin, hastane kaçkınlarının, sapkınların, hayat arsızlarının, hayvanetiyemişlerin, löpoğlanlarının, gulibiklerin, yatacakyeriolmayanların, mantaratoların, iblislerin, şereflerin, cemaat liderlerinin, gazetecilerin, polislerin, düzen bekçilerinin ve tüm uyumsuzların yollarının kesiştiği garip bir evreni anlatıyor Pelin.
Pelin bir Tersinden Maria Magdaleine öyküsü
-Rahmi Öğdül, Birgün Gazetesi
Doksanların kültürel foseptik çukurunu deşmiş ve tarihsel olarak önemi yadsınamayacak bir roman
-Ali Şimşek, Yurt Gazetesi
Pelinin okudum, yorumum şu: Murat Arda gerçek bir kaçık.
-Altay Öktem, Karakalem
Pelin çok çok iyi bir kitap Bazı yerlerinde çok güldüm, bazı yerlerinde ise ağladım. Böyle dramatik bir konuyu mizahi bir çerçevede aktarabilmek de her yiğidin harcı değil, yazarı tebrik ediyorum. Yerini bulursa Ağır Roman gibi, satar bu kitap... Satar lafından da hiç hoşlanmıyorum ama; okurunu bulur diyelim.
-Zeynep Atayman, Cumhuriyet Kitapları
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.