9789442493878
82549
https://www.turkishbooks.com/books/panayir-zamani-p82549.html
Panayır Zamanı
1.533
"Bayramın üçüncü günüydü bugün. Bayramcılar, bizim köyümüz Bağışlar´a geleceklerdi. Köye bayrama gelenleri, Kapucular ve Hakkı Çavuş ağırlayacaktı.
Çerçici, köy meydanındaki, ceviz ağacının altına çerçiyi açmış, çocukları bekliyordu. Gençler birer çuval bulmuş, çuval yarışması yapıyorlardı aralarında. Kısacası bayram coşkusu devam ediyordu."
Mümtaz Tiftik; Panayır Zamanı´nın da, insanın zamanda oluşturduğu, kültür birikimine tanıklık ediyor. Ahşabın tuhaf kokusu, daha ilk sayfadan merhaba diyor okura. Sokaklar arasında geziyor, panayır yerinde gezinen çocuklarla, sohbete dalıyorsunuz. Pazaryerleri, çarşı esnafı, kapı önlerinde, örgü ören kadınlar, öğrenciler en yakın dostlarınız. Sevgi Çayevi´nde, içtiğiniz bir bardak çay içinizi ısıtıyor. Bir ebru ustasının, el sürdüğü eski bir çeşmeden, su içmek ya da Şemsi Paşa´nın, yürüdüğü yoldan yürümek size iyi geliyor. Ahşap bir konağın merdiveninde soluklanan, yaşlı bir amca en yakın komşunuz olabilir, ya da bir ağacın gölgesinde dinlenen teyze. Kitabı okudukça, eskinin henüz bozulmamış, kent dokusu hemen sizi içine çekiveriyor. Hüzünlü ama bir o kadar da, farklı yaşam öyküleri ile karşılaşıveriyor insan, bu kitabı okuduğunda. Çünkü bu kitapta, insana dair olan her şey var. Bir de, ahşabın gizemli ruhuna dokunmak türünden bir duygu. Bu nedenle, Panayır Zamanı, dünle şimdiyi birleştirmek için bir fırsat. Özellikle de, değerlerin hızla önemini yitirdiği bir süreçte. Sanırız ki, okuyanda derin izler bırakacak bu öyküler.
-BETÜL TARIMAN
"Bayramın üçüncü günüydü bugün. Bayramcılar, bizim köyümüz Bağışlar´a geleceklerdi. Köye bayrama gelenleri, Kapucular ve Hakkı Çavuş ağırlayacaktı.
Çerçici, köy meydanındaki, ceviz ağacının altına çerçiyi açmış, çocukları bekliyordu. Gençler birer çuval bulmuş, çuval yarışması yapıyorlardı aralarında. Kısacası bayram coşkusu devam ediyordu."
Mümtaz Tiftik; Panayır Zamanı´nın da, insanın zamanda oluşturduğu, kültür birikimine tanıklık ediyor. Ahşabın tuhaf kokusu, daha ilk sayfadan merhaba diyor okura. Sokaklar arasında geziyor, panayır yerinde gezinen çocuklarla, sohbete dalıyorsunuz. Pazaryerleri, çarşı esnafı, kapı önlerinde, örgü ören kadınlar, öğrenciler en yakın dostlarınız. Sevgi Çayevi´nde, içtiğiniz bir bardak çay içinizi ısıtıyor. Bir ebru ustasının, el sürdüğü eski bir çeşmeden, su içmek ya da Şemsi Paşa´nın, yürüdüğü yoldan yürümek size iyi geliyor. Ahşap bir konağın merdiveninde soluklanan, yaşlı bir amca en yakın komşunuz olabilir, ya da bir ağacın gölgesinde dinlenen teyze. Kitabı okudukça, eskinin henüz bozulmamış, kent dokusu hemen sizi içine çekiveriyor. Hüzünlü ama bir o kadar da, farklı yaşam öyküleri ile karşılaşıveriyor insan, bu kitabı okuduğunda. Çünkü bu kitapta, insana dair olan her şey var. Bir de, ahşabın gizemli ruhuna dokunmak türünden bir duygu. Bu nedenle, Panayır Zamanı, dünle şimdiyi birleştirmek için bir fırsat. Özellikle de, değerlerin hızla önemini yitirdiği bir süreçte. Sanırız ki, okuyanda derin izler bırakacak bu öyküler.
-BETÜL TARIMAN
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.