9786056975660
489513
https://www.turkishbooks.com/books/palto-p489513.html
Palto
2.88
"Ne oldu?" diye sordu Petroviç. Bu esnada gören tek gözünü Akakiy Akakiyeviç'in üzerindeki üniformanın
yakasından başlayıp kollarına, oradan da sırt ve bel bölümüne, düğme iliklerine doğru gezdirerek inceliyordu.
Hepsi kendi elinden çıkmış olduğu için gördükleri son derece tanıdıktı. Bu tavır terzilere has bir alışkanlıktır
aslında; birisiyle karşılaştıklarında ilk yaptıkları şey budur.
"İşte bak Petroviç... palto, kumaşı... görüyorsun, diğer yerleri aslında sapasağlam... biraz tozlanmış, o yüzden
eski gibi görünüyor, oysa yeni... şey... sadece bir yerinde biraz... sırtında, bir de omzunun tekinde küçük bir delik
var... şey... diğer omzunda da bir tane var, küçük ama... gördün mü? Hepsi bu. Fazla işi yok..."
yakasından başlayıp kollarına, oradan da sırt ve bel bölümüne, düğme iliklerine doğru gezdirerek inceliyordu.
Hepsi kendi elinden çıkmış olduğu için gördükleri son derece tanıdıktı. Bu tavır terzilere has bir alışkanlıktır
aslında; birisiyle karşılaştıklarında ilk yaptıkları şey budur.
"İşte bak Petroviç... palto, kumaşı... görüyorsun, diğer yerleri aslında sapasağlam... biraz tozlanmış, o yüzden
eski gibi görünüyor, oysa yeni... şey... sadece bir yerinde biraz... sırtında, bir de omzunun tekinde küçük bir delik
var... şey... diğer omzunda da bir tane var, küçük ama... gördün mü? Hepsi bu. Fazla işi yok..."
"Ne oldu?" diye sordu Petroviç. Bu esnada gören tek gözünü Akakiy Akakiyeviç'in üzerindeki üniformanın
yakasından başlayıp kollarına, oradan da sırt ve bel bölümüne, düğme iliklerine doğru gezdirerek inceliyordu.
Hepsi kendi elinden çıkmış olduğu için gördükleri son derece tanıdıktı. Bu tavır terzilere has bir alışkanlıktır
aslında; birisiyle karşılaştıklarında ilk yaptıkları şey budur.
"İşte bak Petroviç... palto, kumaşı... görüyorsun, diğer yerleri aslında sapasağlam... biraz tozlanmış, o yüzden
eski gibi görünüyor, oysa yeni... şey... sadece bir yerinde biraz... sırtında, bir de omzunun tekinde küçük bir delik
var... şey... diğer omzunda da bir tane var, küçük ama... gördün mü? Hepsi bu. Fazla işi yok..."
yakasından başlayıp kollarına, oradan da sırt ve bel bölümüne, düğme iliklerine doğru gezdirerek inceliyordu.
Hepsi kendi elinden çıkmış olduğu için gördükleri son derece tanıdıktı. Bu tavır terzilere has bir alışkanlıktır
aslında; birisiyle karşılaştıklarında ilk yaptıkları şey budur.
"İşte bak Petroviç... palto, kumaşı... görüyorsun, diğer yerleri aslında sapasağlam... biraz tozlanmış, o yüzden
eski gibi görünüyor, oysa yeni... şey... sadece bir yerinde biraz... sırtında, bir de omzunun tekinde küçük bir delik
var... şey... diğer omzunda da bir tane var, küçük ama... gördün mü? Hepsi bu. Fazla işi yok..."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.