9786053772934
119020
https://www.turkishbooks.com/books/ozel-hayatin-ve-hayatin-gizli-alaninin-ceza-hukukuyla-korunmasi-p119020.html
Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Ceza Hukukuyla Korunması
9.12
Teknolojik gelişmeler özel hayata müdahaleyi kolaylaştırmıştır. Kişilerin haberleşme içeriklerine ulaşılarak, ses ve/ya görüntü kayıtları alınarak, dinlenerek, izlenerek ve bu faaliyetlerden elde edilen verileri fişlenerek gerçekleştirilen her türlü müdahale, kişinin yaşam biçimini ve ilişkilerini istediği gibi şekillendirme özgürlüğünü, diğer bir söyleyişle özel hayatını zedelemektedir. Türk Ceza Kanununun inceleme konumuzu oluşturan Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar başlıklı bölümüyle, kişinin özel hayatını şekillendirme özgürlüğü koruma altına alınmaya çalışılmıştır. Bu bölümde yer verilen suçlarla özel hayatın ve hayatın gizli alanının yeterince korunup korumadığına ancak özel hayat ve hayatın gizli alanı kavramlarının kapsamı ortaya koyulduktan sonra karar verilebilir. Bu nedenle çalışmanın birinci bölümü, özel hayata ve hayatın gizli alanına saygı hakkına ve bu hakkın kapsamına ayrılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde, özel hayatı doğrudan doğruya koruyan suçlardan Haberleşmenin Gizliliğini İhlâl (TCK m.132), Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (TCK m.133) ile Özel Hayatın Gizliliğini İhlâl (TCK m.134) suçları incelenmiştir. Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar başlıklı bölümde yer alan ve özel hayatı doğrudan doğruya koruyan Kişisel Verilerin Kaydedilmesi (TCK m.135), Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme (TCK m.136), Verileri Yok Etmeme (TCK m.138) suçlarına konunun özelliğinden dolayı bu çalışmada yer verilmemiştir. Birçok kamu kuruluşu ve özel kuruluş, kişisel bilgileri toplamakta ve bunları bir sisteme kaydetmektedir. Bu verilerin toplanması, birçok hukuk disiplinini ilgilendiren çok yönlü bir konudur. Kişisel verilerin toplanma, depolanma ve kullanılma şartlarının bir kanunla belirlenmesi zorunludur. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı hazırlanmış ise de henüz kanunlaşamamıştır. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısının 50. maddesiyle Türk Ceza Kanununa yollama yapılarak TCK ile bu tasarı Kanun arasında bağlantı kurulmuştur. Bu hükme göre, hukuka aykırı olarak kişisel verileri açıklayan, yayan, bir başkasına veren, aktaran veya ele geçiren kişi Türk Ceza Kanununun 136. maddesine göre cezalandırılır.
Teknolojik gelişmeler özel hayata müdahaleyi kolaylaştırmıştır. Kişilerin haberleşme içeriklerine ulaşılarak, ses ve/ya görüntü kayıtları alınarak, dinlenerek, izlenerek ve bu faaliyetlerden elde edilen verileri fişlenerek gerçekleştirilen her türlü müdahale, kişinin yaşam biçimini ve ilişkilerini istediği gibi şekillendirme özgürlüğünü, diğer bir söyleyişle özel hayatını zedelemektedir. Türk Ceza Kanununun inceleme konumuzu oluşturan Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar başlıklı bölümüyle, kişinin özel hayatını şekillendirme özgürlüğü koruma altına alınmaya çalışılmıştır. Bu bölümde yer verilen suçlarla özel hayatın ve hayatın gizli alanının yeterince korunup korumadığına ancak özel hayat ve hayatın gizli alanı kavramlarının kapsamı ortaya koyulduktan sonra karar verilebilir. Bu nedenle çalışmanın birinci bölümü, özel hayata ve hayatın gizli alanına saygı hakkına ve bu hakkın kapsamına ayrılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde, özel hayatı doğrudan doğruya koruyan suçlardan Haberleşmenin Gizliliğini İhlâl (TCK m.132), Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (TCK m.133) ile Özel Hayatın Gizliliğini İhlâl (TCK m.134) suçları incelenmiştir. Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar başlıklı bölümde yer alan ve özel hayatı doğrudan doğruya koruyan Kişisel Verilerin Kaydedilmesi (TCK m.135), Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme (TCK m.136), Verileri Yok Etmeme (TCK m.138) suçlarına konunun özelliğinden dolayı bu çalışmada yer verilmemiştir. Birçok kamu kuruluşu ve özel kuruluş, kişisel bilgileri toplamakta ve bunları bir sisteme kaydetmektedir. Bu verilerin toplanması, birçok hukuk disiplinini ilgilendiren çok yönlü bir konudur. Kişisel verilerin toplanma, depolanma ve kullanılma şartlarının bir kanunla belirlenmesi zorunludur. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı hazırlanmış ise de henüz kanunlaşamamıştır. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısının 50. maddesiyle Türk Ceza Kanununa yollama yapılarak TCK ile bu tasarı Kanun arasında bağlantı kurulmuştur. Bu hükme göre, hukuka aykırı olarak kişisel verileri açıklayan, yayan, bir başkasına veren, aktaran veya ele geçiren kişi Türk Ceza Kanununun 136. maddesine göre cezalandırılır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.