9789750813962
86251
https://www.turkishbooks.com/books/ozel-hayatin-tarihi-4-p86251.html
Özel Hayatın Tarihi 4 Fransız Devriminden Büyük Savaş'a
10.002
Ünlü tarihçiler Georges Duby ve Philippe Ariès tarafından yayına hazırlanan ve Roma İmparatorluğundan günümüze, medeniyetler, kültürler, çağlar boyunca yaşanan derin değişimleri inceleyen Özel Hayatın Tarihi dizisinin dördüncü kitabı, Fransız Devriminden I. Dünya Savaşına kadar olan dönemi kapsıyor: Devrimle altüst olan kurumlar ve kavramlar, aile hayatının dönüşümü, yeni bireysel sıkıntılar, yeni yerleşim biçimleri, aşkın evrimi
Her zaman devingen olan özeli incelemeyi yeğleyen Georges Duby ve Philippe Ariès gibi iki ünlü tarihçinin yönetiminde hazırlanan Özel Hayatın Tarihi, Roma İmparatorluğundan günümüze, medeniyetler, kültürler, çağlar boyunca yaşanan derin değişimler üzerinde göz gezdiren beş ciltlik kolektif bir yapıttır. Dördüncü kitap Fransız Devriminden I. Dünya Savaşına (Büyük Savaş) kadar olan dönemi kapsıyor: Devrimle altüst olan kurum ve kavramlar, bireyselliğin hız kazanması, aile hayatının dönüşümü, yeni bireysel sıkıntılar, yeni yerleşim biçimleri ve aşkın evrimi gibi konular üzerinde incelemelerin bulunduğu Özel Hayatın Tarihi 4 çok sayıda görsel malzeme eşliğinde Batının dinsel, siyasal ve kültürel tarihi üzerine ortak bir veri sunuyor.
Tadımlık
18. yüzyıl kamusal ile özel arasındaki ayrımı keskinleştirmişti. Devlet işi gibi gösterilen kamusal alan, bir anlamda biraz istimlak edilmişti. O zamana dek anlamsız ve olumsuz bir olgu olarak kalan özel alan, mutlulukla eşanlamlı hale gelecek kertede değer kazanmıştı. Daha o zamandan aileye ve uzama ilişkin bir anlam yüklenmiş, ama toplumcullaşma biçimlerinin çeşitliliği de henüz tükenmemişti. Fransız Devrimi bu evrim sürecinde dramatik ve çelişkili bir kopmaya yol açtı; bu kopmanın kısa ve uzun vadeli sonuçlarının da zaten birbirinden ayrılması gerekir. İlk başta özel veya şahsi çıkarların komplo ve entrikalara elverişli bir kuytu alan oluşturduğundan kuşkulanılır. Kamusal hayat şeffaflık istemektedir; töreleri ve yürekleri değiştirmeyi, yeniden biçimlendirilmiş bir zaman ve uzam içinde dışarıdan içeriye doğru yönelen bir işaret ve jest pedagojisi aracılığıyla görünüşü, dili ve duygularıyla yeni bir insan yaratmayı amaçlamaktadır. Uzun vadede ise Devrim, kamusal ve özel alanların tanımını öne çıkarır, aileye değer kazandırır, siyasetçi erkeklerle ev kadınlarını karşı karşıya koyarak cinsiyetlerin rollerini farklılaştırır. Devrim, bu ataerkilliğine karşın, birçok noktada babanın erklerini sınırlar ve boşanma hakkını kabul eder. Aynı zamanda bireyin haklarını, bugün Fransada hâlâ çok az güvencede olan habeas corpusun utangaç bir dille ifade edildiği yaşam güvenliği hakkını savunur; onun ilk meşru zeminini yaratır: mesken dokunulmazlığı. 1791den itibaren Ceza Yasasının 184. maddesi bu dokunulmazlığın ihlalini ağır bir biçimde cezalandırır.
Ünlü tarihçiler Georges Duby ve Philippe Ariès tarafından yayına hazırlanan ve Roma İmparatorluğundan günümüze, medeniyetler, kültürler, çağlar boyunca yaşanan derin değişimleri inceleyen Özel Hayatın Tarihi dizisinin dördüncü kitabı, Fransız Devriminden I. Dünya Savaşına kadar olan dönemi kapsıyor: Devrimle altüst olan kurumlar ve kavramlar, aile hayatının dönüşümü, yeni bireysel sıkıntılar, yeni yerleşim biçimleri, aşkın evrimi
Her zaman devingen olan özeli incelemeyi yeğleyen Georges Duby ve Philippe Ariès gibi iki ünlü tarihçinin yönetiminde hazırlanan Özel Hayatın Tarihi, Roma İmparatorluğundan günümüze, medeniyetler, kültürler, çağlar boyunca yaşanan derin değişimler üzerinde göz gezdiren beş ciltlik kolektif bir yapıttır. Dördüncü kitap Fransız Devriminden I. Dünya Savaşına (Büyük Savaş) kadar olan dönemi kapsıyor: Devrimle altüst olan kurum ve kavramlar, bireyselliğin hız kazanması, aile hayatının dönüşümü, yeni bireysel sıkıntılar, yeni yerleşim biçimleri ve aşkın evrimi gibi konular üzerinde incelemelerin bulunduğu Özel Hayatın Tarihi 4 çok sayıda görsel malzeme eşliğinde Batının dinsel, siyasal ve kültürel tarihi üzerine ortak bir veri sunuyor.
Tadımlık
18. yüzyıl kamusal ile özel arasındaki ayrımı keskinleştirmişti. Devlet işi gibi gösterilen kamusal alan, bir anlamda biraz istimlak edilmişti. O zamana dek anlamsız ve olumsuz bir olgu olarak kalan özel alan, mutlulukla eşanlamlı hale gelecek kertede değer kazanmıştı. Daha o zamandan aileye ve uzama ilişkin bir anlam yüklenmiş, ama toplumcullaşma biçimlerinin çeşitliliği de henüz tükenmemişti. Fransız Devrimi bu evrim sürecinde dramatik ve çelişkili bir kopmaya yol açtı; bu kopmanın kısa ve uzun vadeli sonuçlarının da zaten birbirinden ayrılması gerekir. İlk başta özel veya şahsi çıkarların komplo ve entrikalara elverişli bir kuytu alan oluşturduğundan kuşkulanılır. Kamusal hayat şeffaflık istemektedir; töreleri ve yürekleri değiştirmeyi, yeniden biçimlendirilmiş bir zaman ve uzam içinde dışarıdan içeriye doğru yönelen bir işaret ve jest pedagojisi aracılığıyla görünüşü, dili ve duygularıyla yeni bir insan yaratmayı amaçlamaktadır. Uzun vadede ise Devrim, kamusal ve özel alanların tanımını öne çıkarır, aileye değer kazandırır, siyasetçi erkeklerle ev kadınlarını karşı karşıya koyarak cinsiyetlerin rollerini farklılaştırır. Devrim, bu ataerkilliğine karşın, birçok noktada babanın erklerini sınırlar ve boşanma hakkını kabul eder. Aynı zamanda bireyin haklarını, bugün Fransada hâlâ çok az güvencede olan habeas corpusun utangaç bir dille ifade edildiği yaşam güvenliği hakkını savunur; onun ilk meşru zeminini yaratır: mesken dokunulmazlığı. 1791den itibaren Ceza Yasasının 184. maddesi bu dokunulmazlığın ihlalini ağır bir biçimde cezalandırır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.