Oyun Alanı

Almanya'da doksanlı yılların sonları... Bir dörtyol ağzında farklı dünyalar birbiriyle karşılaşıyor. Yetmişli yılların giysileri içinde dolaşan, neredeyse sadece müzik dinleyerek, küvete uzanıp sevişerek yaşayan iki düş dansçısı, komşular tarafından merakla ve arzuyla gözetlenmektedir. Diğerlerinin tadına varamadıkları özlemlerin timsali olan bu insanlar etrafta rahatça gezinirken; Thomas Mezarlığı da sıradışı olayların mekanı olmuştur... Genç insanlar için Neukölln sıkıcı, eğlence kültürü olmayan, neredeyse bitmiş bir yerdir. Orada eksik olan her şeyi Prenzlauer Berg'de bulacağını düşünen öğrenci Katharina, taşınmaya karar verir. Genç kız Prenzlauer Berg'de yirmili yaşlardaki, sürekli bilinmeyen yerlerin arayışında, olay avcılığı yapıp seks yaşamlarını özgürce sergileyen gece kuşlarıyla tanışır. Burada da alışkanlık ve bıkkınlık onu bilir ve birdenbire olaylar, eski moda bir şey olan sevgi etrafında dönmeye başlar. Çağdaş Alman edebiyatının parlayan yıldızlarından Tanja Dückers, Oyun Alanı'nda uyarıcı anlatımıyla kent insanının yalnızlığını ve bitmeyen arzularını işliyor.