9786058313033
435250
https://www.turkishbooks.com/books/osmanlinin-ilk-agir-sanayi-kitabi-sanayi-i-cesime-p435250.html
Osmanlı'nın İlk Ağır Sanayi Kitabı - Sanayi-i Cesime
14.16
Sarı Basın Kartı'nı Osmanlı'ya getiren ilk kişi olan Selanikli Fazlı Necib (1864-1932), Mehmet Cavid Bey ve İbrahim Fazıl Pelin gibi Selanik Ekolü içinde değerlendirilebilir. İzmir'den çıkan Yeni Asır gazetesinin, Asır olarak Selanik'te çıktığından II. Meşrutiyet'te İstanbul'da Yeni Asır olarak çıkana kadar başmuharrirliğini de yapan Fazlı Necib, Osmanlı'nın ilk 'ağır sanayi' kitabı olan Sanâyi-i Cesîme'yi1887 yılında Fransızcadan çevirir.
Daha çok 20. yüzyılın son çeyreğine girerken kamuoyunun aşina olduğu 'ağır sanayi' kavramının Osmanlı'da bir gündem olabileceğini düşünmek, dahası kavramın ete kemiğe bürünerek kitap olarak, İstanbul'dan sonra entelektüel ikinci merkez olan Selanik'ten çıkması da Sanâyi-i Cesîme'yi öne çıkartan bir özellik oluyor.
Kitabın Osmanlı aydınının ve dönemin ağır sanayi tahayyülünün sınırlarını vermesi açısından da eşsiz bir öneme sahip olduğu aşikâr.
Daha çok 20. yüzyılın son çeyreğine girerken kamuoyunun aşina olduğu 'ağır sanayi' kavramının Osmanlı'da bir gündem olabileceğini düşünmek, dahası kavramın ete kemiğe bürünerek kitap olarak, İstanbul'dan sonra entelektüel ikinci merkez olan Selanik'ten çıkması da Sanâyi-i Cesîme'yi öne çıkartan bir özellik oluyor.
Kitabın Osmanlı aydınının ve dönemin ağır sanayi tahayyülünün sınırlarını vermesi açısından da eşsiz bir öneme sahip olduğu aşikâr.
Sarı Basın Kartı'nı Osmanlı'ya getiren ilk kişi olan Selanikli Fazlı Necib (1864-1932), Mehmet Cavid Bey ve İbrahim Fazıl Pelin gibi Selanik Ekolü içinde değerlendirilebilir. İzmir'den çıkan Yeni Asır gazetesinin, Asır olarak Selanik'te çıktığından II. Meşrutiyet'te İstanbul'da Yeni Asır olarak çıkana kadar başmuharrirliğini de yapan Fazlı Necib, Osmanlı'nın ilk 'ağır sanayi' kitabı olan Sanâyi-i Cesîme'yi1887 yılında Fransızcadan çevirir.
Daha çok 20. yüzyılın son çeyreğine girerken kamuoyunun aşina olduğu 'ağır sanayi' kavramının Osmanlı'da bir gündem olabileceğini düşünmek, dahası kavramın ete kemiğe bürünerek kitap olarak, İstanbul'dan sonra entelektüel ikinci merkez olan Selanik'ten çıkması da Sanâyi-i Cesîme'yi öne çıkartan bir özellik oluyor.
Kitabın Osmanlı aydınının ve dönemin ağır sanayi tahayyülünün sınırlarını vermesi açısından da eşsiz bir öneme sahip olduğu aşikâr.
Daha çok 20. yüzyılın son çeyreğine girerken kamuoyunun aşina olduğu 'ağır sanayi' kavramının Osmanlı'da bir gündem olabileceğini düşünmek, dahası kavramın ete kemiğe bürünerek kitap olarak, İstanbul'dan sonra entelektüel ikinci merkez olan Selanik'ten çıkması da Sanâyi-i Cesîme'yi öne çıkartan bir özellik oluyor.
Kitabın Osmanlı aydınının ve dönemin ağır sanayi tahayyülünün sınırlarını vermesi açısından da eşsiz bir öneme sahip olduğu aşikâr.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.