Osman Gazi Kara Osman

Stok Kodu:
9786054599257
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
327
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
15.00
12.00
9786054599257
161700
Osman Gazi
Osman Gazi Kara Osman
12
Pazarda Holifirayı çekiştiren yardımcı kadın Orhanı gösterdi: Bu seni yine gözleriyle yedi bitirdi. Derim sana efendibabana söyleyelim diye Bir aya kalmaz düğünüm var. Niye efendibabamın canını sıkayım ki? Bunlar göçer, baka bakar çeker gider. Bir kendine baksın bir de bize; biz hakikatiz onlar yalan. Mikail atını dörtnala Osman Beyin üzerine doğru sürerken nal seslerine kafasını çeviren Saltuk Alpin gözleri Aydoğduya değdiğinde Osman Bey atının yularına asılıp bir u dönüşü yaptı. Mikail de atının yularını çektiğinde yanlarındaydı. Duydum ki düğüne gidecekmişsiniz? Hayretler içindeyim bunun için mi deli gibi at sürerdin? E önemli ki uçarım; sizin için hazırladıkları ziyafeti haber vereyim dedim. Onca kumpas zahmet boşa mı gitsin? Bilecik tekfuru Yarhisar tekfuru ile birlikte kesenin ağzını açmış ne vakittir ellerini ovuştururlar. Sizi düğünden sağ çıkarmayacaklarmış. Ben dedim ki bunu kardeşim duyarsa belki Orhanın yüreğine düşürdüğü o güzeller güzeli Holifirayı ganimet diye alırsınız dedim; ha ne dersin? Allahh! Derim. Atıldığı gibi ona sarılırken adamları da coşkularından atlarını şaha kaldırmışlardı. O vakit hemen planlarımızı yapalım. Düğün vakti yaylağa çıkma vaktimize uyar. Ninelerimizin bir ikisi dışında hepsi birden hastalandı. Hoş, hasta olmasalardı ninelerim bile o hisarı alır o tekfurunda hakkından bir tamam gelirlerdi. Abdurrahman bir anda haykırdı: Bilecik duydun mu? Artık bize yad değil yar olacaksınnnnnnnn.
Pazarda Holifirayı çekiştiren yardımcı kadın Orhanı gösterdi: Bu seni yine gözleriyle yedi bitirdi. Derim sana efendibabana söyleyelim diye Bir aya kalmaz düğünüm var. Niye efendibabamın canını sıkayım ki? Bunlar göçer, baka bakar çeker gider. Bir kendine baksın bir de bize; biz hakikatiz onlar yalan. Mikail atını dörtnala Osman Beyin üzerine doğru sürerken nal seslerine kafasını çeviren Saltuk Alpin gözleri Aydoğduya değdiğinde Osman Bey atının yularına asılıp bir u dönüşü yaptı. Mikail de atının yularını çektiğinde yanlarındaydı. Duydum ki düğüne gidecekmişsiniz? Hayretler içindeyim bunun için mi deli gibi at sürerdin? E önemli ki uçarım; sizin için hazırladıkları ziyafeti haber vereyim dedim. Onca kumpas zahmet boşa mı gitsin? Bilecik tekfuru Yarhisar tekfuru ile birlikte kesenin ağzını açmış ne vakittir ellerini ovuştururlar. Sizi düğünden sağ çıkarmayacaklarmış. Ben dedim ki bunu kardeşim duyarsa belki Orhanın yüreğine düşürdüğü o güzeller güzeli Holifirayı ganimet diye alırsınız dedim; ha ne dersin? Allahh! Derim. Atıldığı gibi ona sarılırken adamları da coşkularından atlarını şaha kaldırmışlardı. O vakit hemen planlarımızı yapalım. Düğün vakti yaylağa çıkma vaktimize uyar. Ninelerimizin bir ikisi dışında hepsi birden hastalandı. Hoş, hasta olmasalardı ninelerim bile o hisarı alır o tekfurunda hakkından bir tamam gelirlerdi. Abdurrahman bir anda haykırdı: Bilecik duydun mu? Artık bize yad değil yar olacaksınnnnnnnn.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat