9786055224080
365279
https://www.turkishbooks.com/books/onlar-istifa-bizimkiler-istifade-ettiler-p365279.html
Onlar İstifa Bizimkiler İstifade Ettiler
3.36
Ey yurdum insanı;
Bir dünyaya bak, bir de güzel yurduma.
Beğenmediğin elin oğlundaki haysiyetli, şerefli duruşa bak bir de "bal tutan parmağını yalar " dediğin bizim siyasetçilere.
Belli ki bu kadar sessiz kaldığına göre; halinden memnunsun.
Aptal yerine konmaktan, zekanla alay edilmesinden şikayetçi değilsin.
O halde söyleyecek fazla bir şey yok.
Sen, sen ol kalıpları farklı, ruhları aynı siyasetçileri seçip tepene oturtmaya devam et.
Bekle!
Belki o balı tutmak günün birinde sana da nasip olur ve parmağını yalarsın.
Ama sakın şikayet etme halinden.
Çünkü; hiçbir zaman ne o işe bisikletiyle gidip gelen Başbakanların ülkesi İsveç, İsviçre gibi olacaksın ne de dünyanın ekonomik devi Japonya gibi.
Çünkü; sen o ülkelerdeki hayat standardını, kaliteyi yaşamayı haketmiyorsun.
Çünkü; sen o ülkelerin vatandaşı gibi birey olmanın onurunu ve gururunu yaşamıyorsun.
Çünkü; bireyin ne demek olduğundan bile haberin yok.
Çünkü; sen bir koli makarnaya, bir ton oduna-kömüre eyvallah çekiyorsun.
O zaman söylenecek fazla bir şey yok.
Devam et, söğüşlenmeye, hırpalanmaya, eziyet çektirilmeye.
Ama batıya-doğuya bakıp bakıp şikayet etme, "VAY BE ELİN GAVURUNA BAK DEME."
"ÖNCE KENDİNE, KENDİ MÜSLÜMANINA, HATTA SOSYAL MÜSLÜMANLARINA BAK (hani vaziyete göre Müslüman olduğunu dilleriyle söyleyip, seni ve Allah'ı kandırdığını zannedenlere)
Sonra da cevabını sen bul, "BEN NİYE ELİN GAVURU" gibi olamıyorum sorusunun.
Bir dünyaya bak, bir de güzel yurduma.
Beğenmediğin elin oğlundaki haysiyetli, şerefli duruşa bak bir de "bal tutan parmağını yalar " dediğin bizim siyasetçilere.
Belli ki bu kadar sessiz kaldığına göre; halinden memnunsun.
Aptal yerine konmaktan, zekanla alay edilmesinden şikayetçi değilsin.
O halde söyleyecek fazla bir şey yok.
Sen, sen ol kalıpları farklı, ruhları aynı siyasetçileri seçip tepene oturtmaya devam et.
Bekle!
Belki o balı tutmak günün birinde sana da nasip olur ve parmağını yalarsın.
Ama sakın şikayet etme halinden.
Çünkü; hiçbir zaman ne o işe bisikletiyle gidip gelen Başbakanların ülkesi İsveç, İsviçre gibi olacaksın ne de dünyanın ekonomik devi Japonya gibi.
Çünkü; sen o ülkelerdeki hayat standardını, kaliteyi yaşamayı haketmiyorsun.
Çünkü; sen o ülkelerin vatandaşı gibi birey olmanın onurunu ve gururunu yaşamıyorsun.
Çünkü; bireyin ne demek olduğundan bile haberin yok.
Çünkü; sen bir koli makarnaya, bir ton oduna-kömüre eyvallah çekiyorsun.
O zaman söylenecek fazla bir şey yok.
Devam et, söğüşlenmeye, hırpalanmaya, eziyet çektirilmeye.
Ama batıya-doğuya bakıp bakıp şikayet etme, "VAY BE ELİN GAVURUNA BAK DEME."
"ÖNCE KENDİNE, KENDİ MÜSLÜMANINA, HATTA SOSYAL MÜSLÜMANLARINA BAK (hani vaziyete göre Müslüman olduğunu dilleriyle söyleyip, seni ve Allah'ı kandırdığını zannedenlere)
Sonra da cevabını sen bul, "BEN NİYE ELİN GAVURU" gibi olamıyorum sorusunun.
Ey yurdum insanı;
Bir dünyaya bak, bir de güzel yurduma.
Beğenmediğin elin oğlundaki haysiyetli, şerefli duruşa bak bir de "bal tutan parmağını yalar " dediğin bizim siyasetçilere.
Belli ki bu kadar sessiz kaldığına göre; halinden memnunsun.
Aptal yerine konmaktan, zekanla alay edilmesinden şikayetçi değilsin.
O halde söyleyecek fazla bir şey yok.
Sen, sen ol kalıpları farklı, ruhları aynı siyasetçileri seçip tepene oturtmaya devam et.
Bekle!
Belki o balı tutmak günün birinde sana da nasip olur ve parmağını yalarsın.
Ama sakın şikayet etme halinden.
Çünkü; hiçbir zaman ne o işe bisikletiyle gidip gelen Başbakanların ülkesi İsveç, İsviçre gibi olacaksın ne de dünyanın ekonomik devi Japonya gibi.
Çünkü; sen o ülkelerdeki hayat standardını, kaliteyi yaşamayı haketmiyorsun.
Çünkü; sen o ülkelerin vatandaşı gibi birey olmanın onurunu ve gururunu yaşamıyorsun.
Çünkü; bireyin ne demek olduğundan bile haberin yok.
Çünkü; sen bir koli makarnaya, bir ton oduna-kömüre eyvallah çekiyorsun.
O zaman söylenecek fazla bir şey yok.
Devam et, söğüşlenmeye, hırpalanmaya, eziyet çektirilmeye.
Ama batıya-doğuya bakıp bakıp şikayet etme, "VAY BE ELİN GAVURUNA BAK DEME."
"ÖNCE KENDİNE, KENDİ MÜSLÜMANINA, HATTA SOSYAL MÜSLÜMANLARINA BAK (hani vaziyete göre Müslüman olduğunu dilleriyle söyleyip, seni ve Allah'ı kandırdığını zannedenlere)
Sonra da cevabını sen bul, "BEN NİYE ELİN GAVURU" gibi olamıyorum sorusunun.
Bir dünyaya bak, bir de güzel yurduma.
Beğenmediğin elin oğlundaki haysiyetli, şerefli duruşa bak bir de "bal tutan parmağını yalar " dediğin bizim siyasetçilere.
Belli ki bu kadar sessiz kaldığına göre; halinden memnunsun.
Aptal yerine konmaktan, zekanla alay edilmesinden şikayetçi değilsin.
O halde söyleyecek fazla bir şey yok.
Sen, sen ol kalıpları farklı, ruhları aynı siyasetçileri seçip tepene oturtmaya devam et.
Bekle!
Belki o balı tutmak günün birinde sana da nasip olur ve parmağını yalarsın.
Ama sakın şikayet etme halinden.
Çünkü; hiçbir zaman ne o işe bisikletiyle gidip gelen Başbakanların ülkesi İsveç, İsviçre gibi olacaksın ne de dünyanın ekonomik devi Japonya gibi.
Çünkü; sen o ülkelerdeki hayat standardını, kaliteyi yaşamayı haketmiyorsun.
Çünkü; sen o ülkelerin vatandaşı gibi birey olmanın onurunu ve gururunu yaşamıyorsun.
Çünkü; bireyin ne demek olduğundan bile haberin yok.
Çünkü; sen bir koli makarnaya, bir ton oduna-kömüre eyvallah çekiyorsun.
O zaman söylenecek fazla bir şey yok.
Devam et, söğüşlenmeye, hırpalanmaya, eziyet çektirilmeye.
Ama batıya-doğuya bakıp bakıp şikayet etme, "VAY BE ELİN GAVURUNA BAK DEME."
"ÖNCE KENDİNE, KENDİ MÜSLÜMANINA, HATTA SOSYAL MÜSLÜMANLARINA BAK (hani vaziyete göre Müslüman olduğunu dilleriyle söyleyip, seni ve Allah'ı kandırdığını zannedenlere)
Sonra da cevabını sen bul, "BEN NİYE ELİN GAVURU" gibi olamıyorum sorusunun.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.