9786257904513
498885
https://www.turkishbooks.com/books/okullarda-sosyal-sermaye-ve-siddet-egilimi-p498885.html
Okullarda Sosyal Sermaye ve Şiddet Eğilimi
13.104
Feodal toplumdan kapitalist topluma geçiş sürecinde ekonomik düzlemde yaşanan gelişmeler sosyal
yaşamı da derinden sarsmış, geleneksel toplumdan modern topluma geçiş toplumsal yaşamda derin
kırılmalar ve değişiklikler yaratmıştır. Bu süreçte geçmişe ait olan birçok özellik ya yeni yapıyla
uyum sağlamış ya da yok olma sürecine girmiştir. Geleneksel hayatta sosyal ilişkilerde değerli
konuma sahip olan dostluk, arkadaşlık, güven, yardımlaşma, dayanışma gibi kavramlar yerini
modernitenin ürettiği yeni yapılara bırakmıştır.
"Nerede o eski bayramlar, eskiden evlerimizin kapısı hiç kilitlenmezdi veya eski dostlular,
komşuluklar kalmadı artık!" serzenişlerini sıkça duyuyoruz. Toplum olarak eksikliğini duyduğumuz
şey geçmişe özlem mi sadece? Bu çalışmada toplumsal ilişkilerde eksik veya kayıp halka olarak
adlandırılan sosyal sermaye ile okullarımızda karşılaştığımız en sorunlu konu olan şiddetin ilişkisi
araştırılmıştır. Sosyal sermaye üretildiğinde eğitim hayatımızda akademik başarının artacağını ileri
süren çalışmaların yanında sosyal sermaye ile şiddetin azaltılabileceği yönünde bulgulara
ulaşılabilmesi değerlidir.
Eğitim sürecinde okulun ve öğretmenin rolünün çok önemli olduğu gerçeğini görerek araştırmalar
yapılabileceği, öneriler geliştirilebileceği düşünülmektedir. Geleneksel rolüyle bilgi aktarıcı, yansıtıcı olarak işlev gören okul ve öğretmen toplumsal değişme karşısında eskiyi temsil ederek ve
sürdürerek başarılı olamayacağını görebilmelidir. Öğretmenlerin çalıştıkları okula ait algıları, okul
çevresine ve öğrencilere kazandırdıkları değerler ve öğretmenlerin sahip oldukları sosyal
sermayelerinin öğrenci yaşantılarını derinden etkilediği görülmektedir. Bunun yanında öğrencilerin
sahip oldukları sosyal sermaye düzeyi ile öğrencilerin şiddete eğilimleri, olaylara tepki verme
biçimleri ve davranışlarını edinme sürecinde dâhil oldukları sosyal ve kültürel ortamın özellikleri;
bu konudaki kısıtlamaları, fırsatları, yükümlülükleri belirlemede önemli bir etkiye sahip olduğu
düşünülmektedir. Bir tez çalışması tamamlandığında konuya ilişkin her şey bitmiş değildir. Bu
çalışma da diğer çalışmalar gibi yeni ufuklara açılan bir penceredir.
yaşamı da derinden sarsmış, geleneksel toplumdan modern topluma geçiş toplumsal yaşamda derin
kırılmalar ve değişiklikler yaratmıştır. Bu süreçte geçmişe ait olan birçok özellik ya yeni yapıyla
uyum sağlamış ya da yok olma sürecine girmiştir. Geleneksel hayatta sosyal ilişkilerde değerli
konuma sahip olan dostluk, arkadaşlık, güven, yardımlaşma, dayanışma gibi kavramlar yerini
modernitenin ürettiği yeni yapılara bırakmıştır.
"Nerede o eski bayramlar, eskiden evlerimizin kapısı hiç kilitlenmezdi veya eski dostlular,
komşuluklar kalmadı artık!" serzenişlerini sıkça duyuyoruz. Toplum olarak eksikliğini duyduğumuz
şey geçmişe özlem mi sadece? Bu çalışmada toplumsal ilişkilerde eksik veya kayıp halka olarak
adlandırılan sosyal sermaye ile okullarımızda karşılaştığımız en sorunlu konu olan şiddetin ilişkisi
araştırılmıştır. Sosyal sermaye üretildiğinde eğitim hayatımızda akademik başarının artacağını ileri
süren çalışmaların yanında sosyal sermaye ile şiddetin azaltılabileceği yönünde bulgulara
ulaşılabilmesi değerlidir.
Eğitim sürecinde okulun ve öğretmenin rolünün çok önemli olduğu gerçeğini görerek araştırmalar
yapılabileceği, öneriler geliştirilebileceği düşünülmektedir. Geleneksel rolüyle bilgi aktarıcı, yansıtıcı olarak işlev gören okul ve öğretmen toplumsal değişme karşısında eskiyi temsil ederek ve
sürdürerek başarılı olamayacağını görebilmelidir. Öğretmenlerin çalıştıkları okula ait algıları, okul
çevresine ve öğrencilere kazandırdıkları değerler ve öğretmenlerin sahip oldukları sosyal
sermayelerinin öğrenci yaşantılarını derinden etkilediği görülmektedir. Bunun yanında öğrencilerin
sahip oldukları sosyal sermaye düzeyi ile öğrencilerin şiddete eğilimleri, olaylara tepki verme
biçimleri ve davranışlarını edinme sürecinde dâhil oldukları sosyal ve kültürel ortamın özellikleri;
bu konudaki kısıtlamaları, fırsatları, yükümlülükleri belirlemede önemli bir etkiye sahip olduğu
düşünülmektedir. Bir tez çalışması tamamlandığında konuya ilişkin her şey bitmiş değildir. Bu
çalışma da diğer çalışmalar gibi yeni ufuklara açılan bir penceredir.
Feodal toplumdan kapitalist topluma geçiş sürecinde ekonomik düzlemde yaşanan gelişmeler sosyal
yaşamı da derinden sarsmış, geleneksel toplumdan modern topluma geçiş toplumsal yaşamda derin
kırılmalar ve değişiklikler yaratmıştır. Bu süreçte geçmişe ait olan birçok özellik ya yeni yapıyla
uyum sağlamış ya da yok olma sürecine girmiştir. Geleneksel hayatta sosyal ilişkilerde değerli
konuma sahip olan dostluk, arkadaşlık, güven, yardımlaşma, dayanışma gibi kavramlar yerini
modernitenin ürettiği yeni yapılara bırakmıştır.
"Nerede o eski bayramlar, eskiden evlerimizin kapısı hiç kilitlenmezdi veya eski dostlular,
komşuluklar kalmadı artık!" serzenişlerini sıkça duyuyoruz. Toplum olarak eksikliğini duyduğumuz
şey geçmişe özlem mi sadece? Bu çalışmada toplumsal ilişkilerde eksik veya kayıp halka olarak
adlandırılan sosyal sermaye ile okullarımızda karşılaştığımız en sorunlu konu olan şiddetin ilişkisi
araştırılmıştır. Sosyal sermaye üretildiğinde eğitim hayatımızda akademik başarının artacağını ileri
süren çalışmaların yanında sosyal sermaye ile şiddetin azaltılabileceği yönünde bulgulara
ulaşılabilmesi değerlidir.
Eğitim sürecinde okulun ve öğretmenin rolünün çok önemli olduğu gerçeğini görerek araştırmalar
yapılabileceği, öneriler geliştirilebileceği düşünülmektedir. Geleneksel rolüyle bilgi aktarıcı, yansıtıcı olarak işlev gören okul ve öğretmen toplumsal değişme karşısında eskiyi temsil ederek ve
sürdürerek başarılı olamayacağını görebilmelidir. Öğretmenlerin çalıştıkları okula ait algıları, okul
çevresine ve öğrencilere kazandırdıkları değerler ve öğretmenlerin sahip oldukları sosyal
sermayelerinin öğrenci yaşantılarını derinden etkilediği görülmektedir. Bunun yanında öğrencilerin
sahip oldukları sosyal sermaye düzeyi ile öğrencilerin şiddete eğilimleri, olaylara tepki verme
biçimleri ve davranışlarını edinme sürecinde dâhil oldukları sosyal ve kültürel ortamın özellikleri;
bu konudaki kısıtlamaları, fırsatları, yükümlülükleri belirlemede önemli bir etkiye sahip olduğu
düşünülmektedir. Bir tez çalışması tamamlandığında konuya ilişkin her şey bitmiş değildir. Bu
çalışma da diğer çalışmalar gibi yeni ufuklara açılan bir penceredir.
yaşamı da derinden sarsmış, geleneksel toplumdan modern topluma geçiş toplumsal yaşamda derin
kırılmalar ve değişiklikler yaratmıştır. Bu süreçte geçmişe ait olan birçok özellik ya yeni yapıyla
uyum sağlamış ya da yok olma sürecine girmiştir. Geleneksel hayatta sosyal ilişkilerde değerli
konuma sahip olan dostluk, arkadaşlık, güven, yardımlaşma, dayanışma gibi kavramlar yerini
modernitenin ürettiği yeni yapılara bırakmıştır.
"Nerede o eski bayramlar, eskiden evlerimizin kapısı hiç kilitlenmezdi veya eski dostlular,
komşuluklar kalmadı artık!" serzenişlerini sıkça duyuyoruz. Toplum olarak eksikliğini duyduğumuz
şey geçmişe özlem mi sadece? Bu çalışmada toplumsal ilişkilerde eksik veya kayıp halka olarak
adlandırılan sosyal sermaye ile okullarımızda karşılaştığımız en sorunlu konu olan şiddetin ilişkisi
araştırılmıştır. Sosyal sermaye üretildiğinde eğitim hayatımızda akademik başarının artacağını ileri
süren çalışmaların yanında sosyal sermaye ile şiddetin azaltılabileceği yönünde bulgulara
ulaşılabilmesi değerlidir.
Eğitim sürecinde okulun ve öğretmenin rolünün çok önemli olduğu gerçeğini görerek araştırmalar
yapılabileceği, öneriler geliştirilebileceği düşünülmektedir. Geleneksel rolüyle bilgi aktarıcı, yansıtıcı olarak işlev gören okul ve öğretmen toplumsal değişme karşısında eskiyi temsil ederek ve
sürdürerek başarılı olamayacağını görebilmelidir. Öğretmenlerin çalıştıkları okula ait algıları, okul
çevresine ve öğrencilere kazandırdıkları değerler ve öğretmenlerin sahip oldukları sosyal
sermayelerinin öğrenci yaşantılarını derinden etkilediği görülmektedir. Bunun yanında öğrencilerin
sahip oldukları sosyal sermaye düzeyi ile öğrencilerin şiddete eğilimleri, olaylara tepki verme
biçimleri ve davranışlarını edinme sürecinde dâhil oldukları sosyal ve kültürel ortamın özellikleri;
bu konudaki kısıtlamaları, fırsatları, yükümlülükleri belirlemede önemli bir etkiye sahip olduğu
düşünülmektedir. Bir tez çalışması tamamlandığında konuya ilişkin her şey bitmiş değildir. Bu
çalışma da diğer çalışmalar gibi yeni ufuklara açılan bir penceredir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.