O Duvarın Ardında _{Ergenekon Davasına Tanık Bir Gazeteci}

Korku hep boyun eğmek zorunda bırakır; insanı yozlaştırarak onu bir tür tutsak duruma düşürür. Hapiste olmuşsunuz ya da dışarıda olmuşsunuz fark etmez. Bu nedenle zindandaki fiziksel tutsaklık geçicidir, dışarıdaki insan için ruhsal esaret yıkıcıdır.
Bir adam gibi adam... Bir gazeteci... Bir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı... Atila Sertel... Korkuyu elinin tersiyle itekleyip hapisteki gazetecilerin çığlığını dünyaya duyurmuştur. Yiğit cesur duruşuyla tüm gazetecilere örnek olmuştur. Ardından diğerleri gelmiştir.
Atila Sertel zoru başaran bir öncüdür.
Yeri; sadece düşüncemizde değil yüreğimizdedir.
SONER YALÇIN
Anılar ve dostlar kardeştir. Kara günlerin anıları ve dostları umudun, yaşamın mimarıdır. Atila Sertel, o mimar dostlardandır. Bu kitap, Silivride boğulmak istenen özgürlüğün şarkısı olmuş.
TUNCAY ÖZKAN
Silivri yargılamaları, Türkiyeye verdiği onca zararın yanında pek çok değerin büyümesini de sağladı. Bunların başında mücadele ruhu, meslek bilinci, özgürlük tutkusu, dostluk bağları geliyordu.
Bu değerleri tek tek temsil eden onlarca örnek verebilirim ama, tümünü birden temsil eden, Atila Serteldir.
Atila, Silivri toplama kampının ilk özgürlük çığlığıdır. Öyle bir çığlık ki, kulaklarını tamamen kapatmış olanlar dahi duymuştur. Hapisteki yurtseverler onun sesinde tüm Türkiyeyi ve dünyayı dolaşmıştır.
Atilanın o günleri kalıcılaştırması, o sesleri sayfalara dökmesi gerekiyordu. Bu kitap, avuçlarınız içine aldığınız gökyüzü dolusu bir haykırıştır.
MUSTAFA BALBAY