9786257030083
493905
https://www.turkishbooks.com/books/nesneler-sistemi-p493905.html
Nesneler Sistemi
10.08
İnsanlar her zaman satın almış, sahip olmuş, zevk almış ve para harcamışlardır.
Ancak bütün bunları yaptıkları için "tüketici" olarak nitelendirilmemişlerdi. İlkel
toplumlara özgü şölenler, feodal senyörün cömertliği, 19 yüzyıl burjuvasının lüks
harcamaları, tüketim denilen alanın dışında kalan konulardı. Tüketimin çağdaş
toplum için geçerli bir terim olmasının nedeni, daha güzel ve daha çok yemek
yememiz, daha çok imge görüp mesaj okumamız, daha çok ev eşyası ve ıvır zıvır
sahibi olmamız değildir. Tüketim toplumunda tüketimin kendisi bizatihi bir
gereksinim haline gelmiştir. İnsan artık ihtiyaç duyduğu için tüketmiyor, tüketmeye
ihtiyaç duyuyor. Jean Baudrillard bu kitabında tüketim toplumunun mekanizmalarını
ve onun nesneler sistemini çözümlüyor:
"Taksitleri ödeme konusunda duyulan sıkıntı çok özel bir his olup kendini somut bir
şekilde göstermemekle birlikte nesneyle her gün kurulan gizli bir ilişki sürecine
benzemektedir; başka bir deyişle nesneyi hemen kullanma konusunda bir sorun
çıkmazken ödeme konusu insanın içini kemiren bir sürece benzemektedir. Tam
olarak sahibi olmadığınız nesne zamanla eskiyip gitmekte, yani ona hiçbir zaman
gerçek anlamda sahip olunamamaktadır. Nasıl siz nesneye sahip olamıyorsanız, seri
imâlat ürünü nesne de hiçbir zaman tam olarak modellere benzememektedir. Bu sahip
olamama ve modele benzememe durumları içinde yaşamakta olduğumuz nesneler
dünyasında her zaman düş kırıklıkları yaşamamıza neden olmaktadır."
Ancak bütün bunları yaptıkları için "tüketici" olarak nitelendirilmemişlerdi. İlkel
toplumlara özgü şölenler, feodal senyörün cömertliği, 19 yüzyıl burjuvasının lüks
harcamaları, tüketim denilen alanın dışında kalan konulardı. Tüketimin çağdaş
toplum için geçerli bir terim olmasının nedeni, daha güzel ve daha çok yemek
yememiz, daha çok imge görüp mesaj okumamız, daha çok ev eşyası ve ıvır zıvır
sahibi olmamız değildir. Tüketim toplumunda tüketimin kendisi bizatihi bir
gereksinim haline gelmiştir. İnsan artık ihtiyaç duyduğu için tüketmiyor, tüketmeye
ihtiyaç duyuyor. Jean Baudrillard bu kitabında tüketim toplumunun mekanizmalarını
ve onun nesneler sistemini çözümlüyor:
"Taksitleri ödeme konusunda duyulan sıkıntı çok özel bir his olup kendini somut bir
şekilde göstermemekle birlikte nesneyle her gün kurulan gizli bir ilişki sürecine
benzemektedir; başka bir deyişle nesneyi hemen kullanma konusunda bir sorun
çıkmazken ödeme konusu insanın içini kemiren bir sürece benzemektedir. Tam
olarak sahibi olmadığınız nesne zamanla eskiyip gitmekte, yani ona hiçbir zaman
gerçek anlamda sahip olunamamaktadır. Nasıl siz nesneye sahip olamıyorsanız, seri
imâlat ürünü nesne de hiçbir zaman tam olarak modellere benzememektedir. Bu sahip
olamama ve modele benzememe durumları içinde yaşamakta olduğumuz nesneler
dünyasında her zaman düş kırıklıkları yaşamamıza neden olmaktadır."
İnsanlar her zaman satın almış, sahip olmuş, zevk almış ve para harcamışlardır.
Ancak bütün bunları yaptıkları için "tüketici" olarak nitelendirilmemişlerdi. İlkel
toplumlara özgü şölenler, feodal senyörün cömertliği, 19 yüzyıl burjuvasının lüks
harcamaları, tüketim denilen alanın dışında kalan konulardı. Tüketimin çağdaş
toplum için geçerli bir terim olmasının nedeni, daha güzel ve daha çok yemek
yememiz, daha çok imge görüp mesaj okumamız, daha çok ev eşyası ve ıvır zıvır
sahibi olmamız değildir. Tüketim toplumunda tüketimin kendisi bizatihi bir
gereksinim haline gelmiştir. İnsan artık ihtiyaç duyduğu için tüketmiyor, tüketmeye
ihtiyaç duyuyor. Jean Baudrillard bu kitabında tüketim toplumunun mekanizmalarını
ve onun nesneler sistemini çözümlüyor:
"Taksitleri ödeme konusunda duyulan sıkıntı çok özel bir his olup kendini somut bir
şekilde göstermemekle birlikte nesneyle her gün kurulan gizli bir ilişki sürecine
benzemektedir; başka bir deyişle nesneyi hemen kullanma konusunda bir sorun
çıkmazken ödeme konusu insanın içini kemiren bir sürece benzemektedir. Tam
olarak sahibi olmadığınız nesne zamanla eskiyip gitmekte, yani ona hiçbir zaman
gerçek anlamda sahip olunamamaktadır. Nasıl siz nesneye sahip olamıyorsanız, seri
imâlat ürünü nesne de hiçbir zaman tam olarak modellere benzememektedir. Bu sahip
olamama ve modele benzememe durumları içinde yaşamakta olduğumuz nesneler
dünyasında her zaman düş kırıklıkları yaşamamıza neden olmaktadır."
Ancak bütün bunları yaptıkları için "tüketici" olarak nitelendirilmemişlerdi. İlkel
toplumlara özgü şölenler, feodal senyörün cömertliği, 19 yüzyıl burjuvasının lüks
harcamaları, tüketim denilen alanın dışında kalan konulardı. Tüketimin çağdaş
toplum için geçerli bir terim olmasının nedeni, daha güzel ve daha çok yemek
yememiz, daha çok imge görüp mesaj okumamız, daha çok ev eşyası ve ıvır zıvır
sahibi olmamız değildir. Tüketim toplumunda tüketimin kendisi bizatihi bir
gereksinim haline gelmiştir. İnsan artık ihtiyaç duyduğu için tüketmiyor, tüketmeye
ihtiyaç duyuyor. Jean Baudrillard bu kitabında tüketim toplumunun mekanizmalarını
ve onun nesneler sistemini çözümlüyor:
"Taksitleri ödeme konusunda duyulan sıkıntı çok özel bir his olup kendini somut bir
şekilde göstermemekle birlikte nesneyle her gün kurulan gizli bir ilişki sürecine
benzemektedir; başka bir deyişle nesneyi hemen kullanma konusunda bir sorun
çıkmazken ödeme konusu insanın içini kemiren bir sürece benzemektedir. Tam
olarak sahibi olmadığınız nesne zamanla eskiyip gitmekte, yani ona hiçbir zaman
gerçek anlamda sahip olunamamaktadır. Nasıl siz nesneye sahip olamıyorsanız, seri
imâlat ürünü nesne de hiçbir zaman tam olarak modellere benzememektedir. Bu sahip
olamama ve modele benzememe durumları içinde yaşamakta olduğumuz nesneler
dünyasında her zaman düş kırıklıkları yaşamamıza neden olmaktadır."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.