Nefsini Bilen Rabb'ini Bilir Rivayeti ve Mir'atül İrfan Risalesi

Stok Kodu:
9786050331158
Boyut:
195-270
Sayfa Sayısı:
165
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
4.50
3.60
9786050331158
556541
Nefsini Bilen Rabb'ini Bilir Rivayeti ve Mir'atül İrfan Risalesi
Nefsini Bilen Rabb'ini Bilir Rivayeti ve Mir'atül İrfan Risalesi
3.6
Ibnül-Arabiye nispet edilen "Mir'Atül-İrfan" risalesinin konusunu oluşturan "Nefsini bilen Rabb'ini bilir" rivayetinin anlamı ve yorumu hakkında muhtelif görüşler olmakla birlikte. ortada tartışmasız bir hakikat vardır ki o da. hadis olarak bilinen bu kelâmin. hadis ilmi tenkıd usülü ve tekniği bakımından Hz Peygamberin hadisi olmadığı gerçeğidir. Nitekim hadis ilminin altın çağını yaşadığı ilk üç asırda yazılar kaynaklara. Hz. Peygamberin hadısı olarak girmemiş olması da bu tespiti doğrularnaktadır. Hiçbir hikmetli söz: anlamının doğru. güzel ve kabul edilebilir olması gerekçesi ile hadis mertebesine çıkamaz. Sonradan insanlar arasında meşhur olmuş bu kelâm. Hz Peygamberin hadisı değil: muhtelif rivayettere göre farklı şahıslara nispet edilen bir sozdür. Ancak akıl sahibi herkes bilir ki, manası doğru olan her söz Ayet ya da merfü'hadis olrnayabilir. Sadece olsa olsa bir "kelâm-ı kibar"dır. Ayrıca bu rivayet bağlamında Mümin. Kur'an-ı Kerim ve Nebevi hayat tarzına uygun olarak. "Cihâd-ı Ekber" kabilinden "nefis mücadelesi" yapar. Bu sayede zâhiri/dış Alemi düzeltir bâtıni/iç alemini de terbiye ederek tasavvufi terimle "Tasfiye-ı Islah-ı Nefs" yapmak suretiyle insan-ı kâmil mertebesine ulaşmanın gayreti içinde olur.
Ibnül-Arabiye nispet edilen "Mir'Atül-İrfan" risalesinin konusunu oluşturan "Nefsini bilen Rabb'ini bilir" rivayetinin anlamı ve yorumu hakkında muhtelif görüşler olmakla birlikte. ortada tartışmasız bir hakikat vardır ki o da. hadis olarak bilinen bu kelâmin. hadis ilmi tenkıd usülü ve tekniği bakımından Hz Peygamberin hadisi olmadığı gerçeğidir. Nitekim hadis ilminin altın çağını yaşadığı ilk üç asırda yazılar kaynaklara. Hz. Peygamberin hadısı olarak girmemiş olması da bu tespiti doğrularnaktadır. Hiçbir hikmetli söz: anlamının doğru. güzel ve kabul edilebilir olması gerekçesi ile hadis mertebesine çıkamaz. Sonradan insanlar arasında meşhur olmuş bu kelâm. Hz Peygamberin hadisı değil: muhtelif rivayettere göre farklı şahıslara nispet edilen bir sozdür. Ancak akıl sahibi herkes bilir ki, manası doğru olan her söz Ayet ya da merfü'hadis olrnayabilir. Sadece olsa olsa bir "kelâm-ı kibar"dır. Ayrıca bu rivayet bağlamında Mümin. Kur'an-ı Kerim ve Nebevi hayat tarzına uygun olarak. "Cihâd-ı Ekber" kabilinden "nefis mücadelesi" yapar. Bu sayede zâhiri/dış Alemi düzeltir bâtıni/iç alemini de terbiye ederek tasavvufi terimle "Tasfiye-ı Islah-ı Nefs" yapmak suretiyle insan-ı kâmil mertebesine ulaşmanın gayreti içinde olur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat