Nazım Hikmet Bütün Şiirleri (Ciltli-Kutulu)

Stok Kodu:
9789750812170
Boyut:
115-175
Sayfa Sayısı:
2086
Baskı:
17
Basım Tarihi:
2019-11
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
52.50
42.00
9789750812170
73818
Nazım Hikmet Bütün Şiirleri
Nazım Hikmet Bütün Şiirleri (Ciltli-Kutulu)
42
Tek kitapla kitaplıklar kuran Delta Dizisi, bu kez dünya şairi Nâzım Hikmeti ağırlıyor: Şairin Bütün Şiirleri, eksiksiz olarak tek bir ciltte bir araya geliyor. Farklı tasarımı ve baskı kalitesiyle beğeni toplayan Delta Dizisi, Türk şiirinin yatağını değiştiren bu büyük dizelerin tamamını avucunuza bırakıyor, sekiz kitabı elinize sığdırıyor... Çağdaş şiirimizde bir klasik olan, dünya şairi Nâzım Hikmetin kaynak metinler temelinde yeniden gözden geçirilerek yayımlanan şiirleri, Delta Dizisiyle şimdi bir arada: İki bin sayfayı aşan Bütün Şiirleri, 835 Satır, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Kuvâyi Milliye, Yatar Bursa Kalesinde, Memleketimden İnsan Manzaraları, Yeni Şiirler, Son Şiirleri ve İlk Şiirleri içeriyor. Tadımlık GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ Bu bir türkü :- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü :- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı, kızıl bir meşale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların! Ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim! Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. Ben de söyledim o türküyü! Yüreğimiz topraktan aldı hızını; altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik! Sıçradık; şimşekli rüzgâra bindik!. Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını. Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını! Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Düşmesin bizimle yola : evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! İşte : şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neşemiz sıcak! kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o an kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! Ölenler döğüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. Vaktimiz yok onların matemini tutmaya! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor! Kalın tuğla bacalar kıvranarak ötüyor! Haykırdı en önde giden, emreden! Bu ses! Bu sesin kuvveti, bu kuvvet yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran, onları oldukları yerde durduran kuvvet! Emret ki ölelim emret! Güneşi içiyoruz sesinde! Coşuyoruz, coşuyor!.. Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Toprak bakır gök bakır. Haykır güneşi içenlerin türküsünü, Hay-kır Haykıralım! 1924
Tek kitapla kitaplıklar kuran Delta Dizisi, bu kez dünya şairi Nâzım Hikmeti ağırlıyor: Şairin Bütün Şiirleri, eksiksiz olarak tek bir ciltte bir araya geliyor. Farklı tasarımı ve baskı kalitesiyle beğeni toplayan Delta Dizisi, Türk şiirinin yatağını değiştiren bu büyük dizelerin tamamını avucunuza bırakıyor, sekiz kitabı elinize sığdırıyor... Çağdaş şiirimizde bir klasik olan, dünya şairi Nâzım Hikmetin kaynak metinler temelinde yeniden gözden geçirilerek yayımlanan şiirleri, Delta Dizisiyle şimdi bir arada: İki bin sayfayı aşan Bütün Şiirleri, 835 Satır, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Kuvâyi Milliye, Yatar Bursa Kalesinde, Memleketimden İnsan Manzaraları, Yeni Şiirler, Son Şiirleri ve İlk Şiirleri içeriyor. Tadımlık GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ Bu bir türkü :- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü :- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı, kızıl bir meşale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların! Ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim! Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. Ben de söyledim o türküyü! Yüreğimiz topraktan aldı hızını; altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik! Sıçradık; şimşekli rüzgâra bindik!. Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını. Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını! Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Düşmesin bizimle yola : evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! İşte : şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neşemiz sıcak! kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o an kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! Ölenler döğüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. Vaktimiz yok onların matemini tutmaya! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor! Kalın tuğla bacalar kıvranarak ötüyor! Haykırdı en önde giden, emreden! Bu ses! Bu sesin kuvveti, bu kuvvet yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran, onları oldukları yerde durduran kuvvet! Emret ki ölelim emret! Güneşi içiyoruz sesinde! Coşuyoruz, coşuyor!.. Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Toprak bakır gök bakır. Haykır güneşi içenlerin türküsünü, Hay-kır Haykıralım! 1924
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat