9789755746296
487773
https://www.turkishbooks.com/books/naksibendilik-p487773.html
Nakşibendilik
10.56
Yayılımının genişliği ve müntesiplerinin çokluğu bakımından İslâm dünyasında halen yaşayan tarîkatlar arasında ilk
sırada gelen Nakşibendîlik hakkındaki bu eser, konunun dünya çapında uzmanlarından Prof. Dr. Hamid Algar'ın bir
ömür süren araştırmalarını ortaya koyuyor. Tarîkatı teorik/irfanî, siyasî, sosyolojik ve tarihî bakımlardan kapsamlı bir
incelemeye tabi tutan bu eser, her biri belirli bir noktayı derinliğine inceleyen makalelerden meydana geliyor. Eserin
en önemli yönlerinden birisi, araştırmanın yalnız yazılı materyale değil, aynı zamanda İslâm dünyasını baştan başa
katedilmesiyle elde edilen gözleme dayalı bilgilerle desteklenmiş olmasıdır. Eserin çok değerli olan bir diğer hususiyeti
ise, Nakşibendîliğin Osmanlı devrinden günümüze gelinceye kadar ülkemizdeki seyrini özel bir dikkatle incelemesi ve
Türkiye'nin din, tasavvuf ve devlet ilişkilerine dair çok önemli katkılar sunmasında yatıyor.
"Yıllar önce, gençliğin verdiği enerji ve saflıkla, tarîkatların belki en önemlisi olan Nakşibendîliğin ortaya çıkışı, İslâm
dünyasında yayılmış olduğu bölgelerdeki tarihi, günümüzdeki konumu, âyin ve âdâbı, ilim, siyaset, edebiyat ve şiir âlemleri
üzerindeki tesirlerini içine alan uzun vadeli bir araştırma projesi tasarladım. Üniversiteden bir yıllık izin alıp projemi
gerçekleştirmeye başlamak niyetiyle arabayla Londra'dan yola çıktım. Uzun yolculuğumun ilk durağı Saraybosna, son
durağıysa Delhi oldu. Bu, son derece verimli ve öğretici bir yolculuk oldu. Bosna, Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan ve
Hindistan'da tarîkatın mensupları ve meşâyihiyle tanışmak; faaliyette bulunan tekke ve hankâhları ziyaret edip zikir
toplantılarına katılmak; tarîkata ait muhtelif dillerde yazılan kitap ve yazmaları toplamak; kütüphanelerdeki yazmaları
ya istinsah etmek veya onların fotokopisini çıkarmak -bütün bunlar bana nasip oldu. Fakat 1984 yılında Amerika'daki
evimin ve topladığım Nakşibendîliğe ait malzemelerin hemen hemen hepsinin bir yangında kül olduğunu öğrendim. Aynı
malzemeleri yeniden toplamanın gayet güç veya imkânsız olduğu âşikârdı. Maamafih projemden tamamen vazgeçmedim.
İmkân nisbetinde araştırmalarıma devam edip tarîkatın önemli şahsiyetleri ve değişik bölge ve devirlerdeki tarihini
anlatan yazılar yazabildim. İşte şimdiye kadar telif ettiğim makaleler bu kitapta toplanmış oluyor."
sırada gelen Nakşibendîlik hakkındaki bu eser, konunun dünya çapında uzmanlarından Prof. Dr. Hamid Algar'ın bir
ömür süren araştırmalarını ortaya koyuyor. Tarîkatı teorik/irfanî, siyasî, sosyolojik ve tarihî bakımlardan kapsamlı bir
incelemeye tabi tutan bu eser, her biri belirli bir noktayı derinliğine inceleyen makalelerden meydana geliyor. Eserin
en önemli yönlerinden birisi, araştırmanın yalnız yazılı materyale değil, aynı zamanda İslâm dünyasını baştan başa
katedilmesiyle elde edilen gözleme dayalı bilgilerle desteklenmiş olmasıdır. Eserin çok değerli olan bir diğer hususiyeti
ise, Nakşibendîliğin Osmanlı devrinden günümüze gelinceye kadar ülkemizdeki seyrini özel bir dikkatle incelemesi ve
Türkiye'nin din, tasavvuf ve devlet ilişkilerine dair çok önemli katkılar sunmasında yatıyor.
"Yıllar önce, gençliğin verdiği enerji ve saflıkla, tarîkatların belki en önemlisi olan Nakşibendîliğin ortaya çıkışı, İslâm
dünyasında yayılmış olduğu bölgelerdeki tarihi, günümüzdeki konumu, âyin ve âdâbı, ilim, siyaset, edebiyat ve şiir âlemleri
üzerindeki tesirlerini içine alan uzun vadeli bir araştırma projesi tasarladım. Üniversiteden bir yıllık izin alıp projemi
gerçekleştirmeye başlamak niyetiyle arabayla Londra'dan yola çıktım. Uzun yolculuğumun ilk durağı Saraybosna, son
durağıysa Delhi oldu. Bu, son derece verimli ve öğretici bir yolculuk oldu. Bosna, Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan ve
Hindistan'da tarîkatın mensupları ve meşâyihiyle tanışmak; faaliyette bulunan tekke ve hankâhları ziyaret edip zikir
toplantılarına katılmak; tarîkata ait muhtelif dillerde yazılan kitap ve yazmaları toplamak; kütüphanelerdeki yazmaları
ya istinsah etmek veya onların fotokopisini çıkarmak -bütün bunlar bana nasip oldu. Fakat 1984 yılında Amerika'daki
evimin ve topladığım Nakşibendîliğe ait malzemelerin hemen hemen hepsinin bir yangında kül olduğunu öğrendim. Aynı
malzemeleri yeniden toplamanın gayet güç veya imkânsız olduğu âşikârdı. Maamafih projemden tamamen vazgeçmedim.
İmkân nisbetinde araştırmalarıma devam edip tarîkatın önemli şahsiyetleri ve değişik bölge ve devirlerdeki tarihini
anlatan yazılar yazabildim. İşte şimdiye kadar telif ettiğim makaleler bu kitapta toplanmış oluyor."
Yayılımının genişliği ve müntesiplerinin çokluğu bakımından İslâm dünyasında halen yaşayan tarîkatlar arasında ilk
sırada gelen Nakşibendîlik hakkındaki bu eser, konunun dünya çapında uzmanlarından Prof. Dr. Hamid Algar'ın bir
ömür süren araştırmalarını ortaya koyuyor. Tarîkatı teorik/irfanî, siyasî, sosyolojik ve tarihî bakımlardan kapsamlı bir
incelemeye tabi tutan bu eser, her biri belirli bir noktayı derinliğine inceleyen makalelerden meydana geliyor. Eserin
en önemli yönlerinden birisi, araştırmanın yalnız yazılı materyale değil, aynı zamanda İslâm dünyasını baştan başa
katedilmesiyle elde edilen gözleme dayalı bilgilerle desteklenmiş olmasıdır. Eserin çok değerli olan bir diğer hususiyeti
ise, Nakşibendîliğin Osmanlı devrinden günümüze gelinceye kadar ülkemizdeki seyrini özel bir dikkatle incelemesi ve
Türkiye'nin din, tasavvuf ve devlet ilişkilerine dair çok önemli katkılar sunmasında yatıyor.
"Yıllar önce, gençliğin verdiği enerji ve saflıkla, tarîkatların belki en önemlisi olan Nakşibendîliğin ortaya çıkışı, İslâm
dünyasında yayılmış olduğu bölgelerdeki tarihi, günümüzdeki konumu, âyin ve âdâbı, ilim, siyaset, edebiyat ve şiir âlemleri
üzerindeki tesirlerini içine alan uzun vadeli bir araştırma projesi tasarladım. Üniversiteden bir yıllık izin alıp projemi
gerçekleştirmeye başlamak niyetiyle arabayla Londra'dan yola çıktım. Uzun yolculuğumun ilk durağı Saraybosna, son
durağıysa Delhi oldu. Bu, son derece verimli ve öğretici bir yolculuk oldu. Bosna, Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan ve
Hindistan'da tarîkatın mensupları ve meşâyihiyle tanışmak; faaliyette bulunan tekke ve hankâhları ziyaret edip zikir
toplantılarına katılmak; tarîkata ait muhtelif dillerde yazılan kitap ve yazmaları toplamak; kütüphanelerdeki yazmaları
ya istinsah etmek veya onların fotokopisini çıkarmak -bütün bunlar bana nasip oldu. Fakat 1984 yılında Amerika'daki
evimin ve topladığım Nakşibendîliğe ait malzemelerin hemen hemen hepsinin bir yangında kül olduğunu öğrendim. Aynı
malzemeleri yeniden toplamanın gayet güç veya imkânsız olduğu âşikârdı. Maamafih projemden tamamen vazgeçmedim.
İmkân nisbetinde araştırmalarıma devam edip tarîkatın önemli şahsiyetleri ve değişik bölge ve devirlerdeki tarihini
anlatan yazılar yazabildim. İşte şimdiye kadar telif ettiğim makaleler bu kitapta toplanmış oluyor."
sırada gelen Nakşibendîlik hakkındaki bu eser, konunun dünya çapında uzmanlarından Prof. Dr. Hamid Algar'ın bir
ömür süren araştırmalarını ortaya koyuyor. Tarîkatı teorik/irfanî, siyasî, sosyolojik ve tarihî bakımlardan kapsamlı bir
incelemeye tabi tutan bu eser, her biri belirli bir noktayı derinliğine inceleyen makalelerden meydana geliyor. Eserin
en önemli yönlerinden birisi, araştırmanın yalnız yazılı materyale değil, aynı zamanda İslâm dünyasını baştan başa
katedilmesiyle elde edilen gözleme dayalı bilgilerle desteklenmiş olmasıdır. Eserin çok değerli olan bir diğer hususiyeti
ise, Nakşibendîliğin Osmanlı devrinden günümüze gelinceye kadar ülkemizdeki seyrini özel bir dikkatle incelemesi ve
Türkiye'nin din, tasavvuf ve devlet ilişkilerine dair çok önemli katkılar sunmasında yatıyor.
"Yıllar önce, gençliğin verdiği enerji ve saflıkla, tarîkatların belki en önemlisi olan Nakşibendîliğin ortaya çıkışı, İslâm
dünyasında yayılmış olduğu bölgelerdeki tarihi, günümüzdeki konumu, âyin ve âdâbı, ilim, siyaset, edebiyat ve şiir âlemleri
üzerindeki tesirlerini içine alan uzun vadeli bir araştırma projesi tasarladım. Üniversiteden bir yıllık izin alıp projemi
gerçekleştirmeye başlamak niyetiyle arabayla Londra'dan yola çıktım. Uzun yolculuğumun ilk durağı Saraybosna, son
durağıysa Delhi oldu. Bu, son derece verimli ve öğretici bir yolculuk oldu. Bosna, Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan ve
Hindistan'da tarîkatın mensupları ve meşâyihiyle tanışmak; faaliyette bulunan tekke ve hankâhları ziyaret edip zikir
toplantılarına katılmak; tarîkata ait muhtelif dillerde yazılan kitap ve yazmaları toplamak; kütüphanelerdeki yazmaları
ya istinsah etmek veya onların fotokopisini çıkarmak -bütün bunlar bana nasip oldu. Fakat 1984 yılında Amerika'daki
evimin ve topladığım Nakşibendîliğe ait malzemelerin hemen hemen hepsinin bir yangında kül olduğunu öğrendim. Aynı
malzemeleri yeniden toplamanın gayet güç veya imkânsız olduğu âşikârdı. Maamafih projemden tamamen vazgeçmedim.
İmkân nisbetinde araştırmalarıma devam edip tarîkatın önemli şahsiyetleri ve değişik bölge ve devirlerdeki tarihini
anlatan yazılar yazabildim. İşte şimdiye kadar telif ettiğim makaleler bu kitapta toplanmış oluyor."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.