9786052332870
459681
https://www.turkishbooks.com/books/muftulerin-evlendirme-memurlari-arasina-katilmasi-p459681.html
Müftülerin Evlendirme Memurları Arasına Katılması
13.2
"Müftülerin Evlendirme Memurları Arasına Katılması" başlıklı bu çalışmanın kaleme alınması yanı sıra, baskıya hazırlanması süreci de, konunun özel hukuk politikasını ilgilendirmesinden ötürü beklenenden daha meşkkatli gerçekleşmiştir. Önemsenen, bu kitaptaki düşüncelerin doğru bulunması değildir. Akademik eleştiriye açık olmanın, yasa koyucunun gücüne güç katabileceği ispatlanmak istenmiştir. İlmî tarafsızlığı korumanın sanıldığı kadar kolay olmadığı fiilen deneyimlenmiştir. Mukayeseli hukuktan feyz almakla, objektifliğe hizmet eden yolda ilerlemenin kolaylaştığı bir kez daha teyit edilmiştir. Umarım bu kitabı besleyen cesaret takdire layık görülür.
Esasen "müftü nikâhı" terimi, ilk duyulduğunda, hukukî olarak uygun bulunmayabilir. Sonuçta, belediye nikâhı, konsolos veya köy muhtarı nikâhı şeklinde ayırımlar hukuk düzenimizde bulunmuyordu. Bu çalışmada müftü nikâhı şöyle ifade edilir: "görünürde İslâm dinine çok yakın, biraz incelendiğinde ise, İslâm Aile Hukuku'na aykırı sonuçlar doğurma ihtimali barındıran, Türk Aile Hukuku'na özgü yeni bir nikâh çeşidi". Türk Hukuk düzeninin özgün atılımlarda bulunması övgüyle karşılanabilir.
Eserin kaynakça kısmından önce, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Resmî Nikâh Yetkisi Hakkında Genelge'ye yer verilir. Yirmi küsur sayfa tutan bu ekin isabeti tartışılabilir. Bu ekle, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında bazı ilklere imza atan mezkûr hukukî gelişmenin, görsel takibi kolaylaştırılmak istenmiştir. Gerçekten, kitabın okunması esnasında, mezkûr genelgeyle ihlâl edildiği iddia edilen ilke ve normların, eş zamanlı takip edilmesi mümkündür.
Yazarın yabancı dilleriyle sınırlı vaziyette on beş sayfadan ibaret kaynakça da, konunun doğası gereği, İslâm Aile Hukuku'ndan saygın eserlere yer verilir. Türk Aile Hukuku ile İslâm Aile Hukuku'nun bu kitapta kesişmesinin memnuniyetle karşılanacağı ümit edilir. Bir daha böylesine iki alanı ortaklaşa ilgilendiren yasal değişikliklerin arifesinde, birlikte çalışmanın ne kadar faydalı olabileceği böylece ortaya çıkmıştır. Ulusal tesirinin kuvvetli olacağına inanılan bu çalışmanın, hukuk ilmiyle ilgilenen her kitapsever tarafından memnuniyetle okunacağı öngörülür.
Esasen "müftü nikâhı" terimi, ilk duyulduğunda, hukukî olarak uygun bulunmayabilir. Sonuçta, belediye nikâhı, konsolos veya köy muhtarı nikâhı şeklinde ayırımlar hukuk düzenimizde bulunmuyordu. Bu çalışmada müftü nikâhı şöyle ifade edilir: "görünürde İslâm dinine çok yakın, biraz incelendiğinde ise, İslâm Aile Hukuku'na aykırı sonuçlar doğurma ihtimali barındıran, Türk Aile Hukuku'na özgü yeni bir nikâh çeşidi". Türk Hukuk düzeninin özgün atılımlarda bulunması övgüyle karşılanabilir.
Eserin kaynakça kısmından önce, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Resmî Nikâh Yetkisi Hakkında Genelge'ye yer verilir. Yirmi küsur sayfa tutan bu ekin isabeti tartışılabilir. Bu ekle, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında bazı ilklere imza atan mezkûr hukukî gelişmenin, görsel takibi kolaylaştırılmak istenmiştir. Gerçekten, kitabın okunması esnasında, mezkûr genelgeyle ihlâl edildiği iddia edilen ilke ve normların, eş zamanlı takip edilmesi mümkündür.
Yazarın yabancı dilleriyle sınırlı vaziyette on beş sayfadan ibaret kaynakça da, konunun doğası gereği, İslâm Aile Hukuku'ndan saygın eserlere yer verilir. Türk Aile Hukuku ile İslâm Aile Hukuku'nun bu kitapta kesişmesinin memnuniyetle karşılanacağı ümit edilir. Bir daha böylesine iki alanı ortaklaşa ilgilendiren yasal değişikliklerin arifesinde, birlikte çalışmanın ne kadar faydalı olabileceği böylece ortaya çıkmıştır. Ulusal tesirinin kuvvetli olacağına inanılan bu çalışmanın, hukuk ilmiyle ilgilenen her kitapsever tarafından memnuniyetle okunacağı öngörülür.
"Müftülerin Evlendirme Memurları Arasına Katılması" başlıklı bu çalışmanın kaleme alınması yanı sıra, baskıya hazırlanması süreci de, konunun özel hukuk politikasını ilgilendirmesinden ötürü beklenenden daha meşkkatli gerçekleşmiştir. Önemsenen, bu kitaptaki düşüncelerin doğru bulunması değildir. Akademik eleştiriye açık olmanın, yasa koyucunun gücüne güç katabileceği ispatlanmak istenmiştir. İlmî tarafsızlığı korumanın sanıldığı kadar kolay olmadığı fiilen deneyimlenmiştir. Mukayeseli hukuktan feyz almakla, objektifliğe hizmet eden yolda ilerlemenin kolaylaştığı bir kez daha teyit edilmiştir. Umarım bu kitabı besleyen cesaret takdire layık görülür.
Esasen "müftü nikâhı" terimi, ilk duyulduğunda, hukukî olarak uygun bulunmayabilir. Sonuçta, belediye nikâhı, konsolos veya köy muhtarı nikâhı şeklinde ayırımlar hukuk düzenimizde bulunmuyordu. Bu çalışmada müftü nikâhı şöyle ifade edilir: "görünürde İslâm dinine çok yakın, biraz incelendiğinde ise, İslâm Aile Hukuku'na aykırı sonuçlar doğurma ihtimali barındıran, Türk Aile Hukuku'na özgü yeni bir nikâh çeşidi". Türk Hukuk düzeninin özgün atılımlarda bulunması övgüyle karşılanabilir.
Eserin kaynakça kısmından önce, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Resmî Nikâh Yetkisi Hakkında Genelge'ye yer verilir. Yirmi küsur sayfa tutan bu ekin isabeti tartışılabilir. Bu ekle, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında bazı ilklere imza atan mezkûr hukukî gelişmenin, görsel takibi kolaylaştırılmak istenmiştir. Gerçekten, kitabın okunması esnasında, mezkûr genelgeyle ihlâl edildiği iddia edilen ilke ve normların, eş zamanlı takip edilmesi mümkündür.
Yazarın yabancı dilleriyle sınırlı vaziyette on beş sayfadan ibaret kaynakça da, konunun doğası gereği, İslâm Aile Hukuku'ndan saygın eserlere yer verilir. Türk Aile Hukuku ile İslâm Aile Hukuku'nun bu kitapta kesişmesinin memnuniyetle karşılanacağı ümit edilir. Bir daha böylesine iki alanı ortaklaşa ilgilendiren yasal değişikliklerin arifesinde, birlikte çalışmanın ne kadar faydalı olabileceği böylece ortaya çıkmıştır. Ulusal tesirinin kuvvetli olacağına inanılan bu çalışmanın, hukuk ilmiyle ilgilenen her kitapsever tarafından memnuniyetle okunacağı öngörülür.
Esasen "müftü nikâhı" terimi, ilk duyulduğunda, hukukî olarak uygun bulunmayabilir. Sonuçta, belediye nikâhı, konsolos veya köy muhtarı nikâhı şeklinde ayırımlar hukuk düzenimizde bulunmuyordu. Bu çalışmada müftü nikâhı şöyle ifade edilir: "görünürde İslâm dinine çok yakın, biraz incelendiğinde ise, İslâm Aile Hukuku'na aykırı sonuçlar doğurma ihtimali barındıran, Türk Aile Hukuku'na özgü yeni bir nikâh çeşidi". Türk Hukuk düzeninin özgün atılımlarda bulunması övgüyle karşılanabilir.
Eserin kaynakça kısmından önce, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Resmî Nikâh Yetkisi Hakkında Genelge'ye yer verilir. Yirmi küsur sayfa tutan bu ekin isabeti tartışılabilir. Bu ekle, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında bazı ilklere imza atan mezkûr hukukî gelişmenin, görsel takibi kolaylaştırılmak istenmiştir. Gerçekten, kitabın okunması esnasında, mezkûr genelgeyle ihlâl edildiği iddia edilen ilke ve normların, eş zamanlı takip edilmesi mümkündür.
Yazarın yabancı dilleriyle sınırlı vaziyette on beş sayfadan ibaret kaynakça da, konunun doğası gereği, İslâm Aile Hukuku'ndan saygın eserlere yer verilir. Türk Aile Hukuku ile İslâm Aile Hukuku'nun bu kitapta kesişmesinin memnuniyetle karşılanacağı ümit edilir. Bir daha böylesine iki alanı ortaklaşa ilgilendiren yasal değişikliklerin arifesinde, birlikte çalışmanın ne kadar faydalı olabileceği böylece ortaya çıkmıştır. Ulusal tesirinin kuvvetli olacağına inanılan bu çalışmanın, hukuk ilmiyle ilgilenen her kitapsever tarafından memnuniyetle okunacağı öngörülür.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.