9786257014786
498353
https://www.turkishbooks.com/books/modernitenin-reformu-p498353.html
Modernitenin Reformu Abdurrahman Taha'nın Felsefesinde Ahlak ve Yeni İnsan
11.76
"Abdurrahman Taha, sömürgecilik Afrika ve Asya'ya ayak bastığından beri İslam dünyasının
yetiştirdiği en önemli filozoflardan biridir. Onun hâlâ ilerleme hâlindeki projesi modern
Müslüman aydınların büyük çoğunluğunun kendi sözde reform programlarını dayandırdıkları
epistemolojik temellerden hareket eder, ama bu temelleri geride bırakır. Düşünürün ilgi alanının
genişliğine rağmen, felsefî dokusunun bütününde kendini gösteren çizgi kesinlikle, ahlakî
çizgidir. Onun projesi, bütün çeşitli boyutları ve yönleri ile, ahlak felsefesi adını verdiğimiz alan
içinde konumlanır.
Bu kitap tam olarak bu ahlakî çizgiye odaklanmakta ve bunu, Taha'nın bu çizgiyi hem Batı'da
hem de kendisinin Müslüman topraklarında moderniteyi vuran temel soruları ele aldığı bağlam
içinde yapmaktadır.
...
Buradaki temel iddia şudur: Biz her şeyin suçunu devlete, şirketlere, ordulara, endüstrilere ve
-çevremizi ve parçalı insanlar olarak bizi yıkıma uğratan- "sistemlere" atamayız; bizim bütün bu
yapılara nispet ettiğimiz problemlerin derin sebepleri, son tahlilde, bizim kendi öznel yapımızda
yatar, bireysel insanî özneler olarak kendi mahiyetlerimizde yatar. Bu kitap bu meseleleri ve daha
fazlasını ele almaktadır. Kitabı yavaş yavaş ve dikkatle okumak, onunla meşgul olmak, hem
modernitede yaşayan Müslümanlar olarak hem de başka inançların mensupları olarak inşallah
kendimizi yeniden düşünmemizde faydalı olacaktır."
yetiştirdiği en önemli filozoflardan biridir. Onun hâlâ ilerleme hâlindeki projesi modern
Müslüman aydınların büyük çoğunluğunun kendi sözde reform programlarını dayandırdıkları
epistemolojik temellerden hareket eder, ama bu temelleri geride bırakır. Düşünürün ilgi alanının
genişliğine rağmen, felsefî dokusunun bütününde kendini gösteren çizgi kesinlikle, ahlakî
çizgidir. Onun projesi, bütün çeşitli boyutları ve yönleri ile, ahlak felsefesi adını verdiğimiz alan
içinde konumlanır.
Bu kitap tam olarak bu ahlakî çizgiye odaklanmakta ve bunu, Taha'nın bu çizgiyi hem Batı'da
hem de kendisinin Müslüman topraklarında moderniteyi vuran temel soruları ele aldığı bağlam
içinde yapmaktadır.
...
Buradaki temel iddia şudur: Biz her şeyin suçunu devlete, şirketlere, ordulara, endüstrilere ve
-çevremizi ve parçalı insanlar olarak bizi yıkıma uğratan- "sistemlere" atamayız; bizim bütün bu
yapılara nispet ettiğimiz problemlerin derin sebepleri, son tahlilde, bizim kendi öznel yapımızda
yatar, bireysel insanî özneler olarak kendi mahiyetlerimizde yatar. Bu kitap bu meseleleri ve daha
fazlasını ele almaktadır. Kitabı yavaş yavaş ve dikkatle okumak, onunla meşgul olmak, hem
modernitede yaşayan Müslümanlar olarak hem de başka inançların mensupları olarak inşallah
kendimizi yeniden düşünmemizde faydalı olacaktır."
"Abdurrahman Taha, sömürgecilik Afrika ve Asya'ya ayak bastığından beri İslam dünyasının
yetiştirdiği en önemli filozoflardan biridir. Onun hâlâ ilerleme hâlindeki projesi modern
Müslüman aydınların büyük çoğunluğunun kendi sözde reform programlarını dayandırdıkları
epistemolojik temellerden hareket eder, ama bu temelleri geride bırakır. Düşünürün ilgi alanının
genişliğine rağmen, felsefî dokusunun bütününde kendini gösteren çizgi kesinlikle, ahlakî
çizgidir. Onun projesi, bütün çeşitli boyutları ve yönleri ile, ahlak felsefesi adını verdiğimiz alan
içinde konumlanır.
Bu kitap tam olarak bu ahlakî çizgiye odaklanmakta ve bunu, Taha'nın bu çizgiyi hem Batı'da
hem de kendisinin Müslüman topraklarında moderniteyi vuran temel soruları ele aldığı bağlam
içinde yapmaktadır.
...
Buradaki temel iddia şudur: Biz her şeyin suçunu devlete, şirketlere, ordulara, endüstrilere ve
-çevremizi ve parçalı insanlar olarak bizi yıkıma uğratan- "sistemlere" atamayız; bizim bütün bu
yapılara nispet ettiğimiz problemlerin derin sebepleri, son tahlilde, bizim kendi öznel yapımızda
yatar, bireysel insanî özneler olarak kendi mahiyetlerimizde yatar. Bu kitap bu meseleleri ve daha
fazlasını ele almaktadır. Kitabı yavaş yavaş ve dikkatle okumak, onunla meşgul olmak, hem
modernitede yaşayan Müslümanlar olarak hem de başka inançların mensupları olarak inşallah
kendimizi yeniden düşünmemizde faydalı olacaktır."
yetiştirdiği en önemli filozoflardan biridir. Onun hâlâ ilerleme hâlindeki projesi modern
Müslüman aydınların büyük çoğunluğunun kendi sözde reform programlarını dayandırdıkları
epistemolojik temellerden hareket eder, ama bu temelleri geride bırakır. Düşünürün ilgi alanının
genişliğine rağmen, felsefî dokusunun bütününde kendini gösteren çizgi kesinlikle, ahlakî
çizgidir. Onun projesi, bütün çeşitli boyutları ve yönleri ile, ahlak felsefesi adını verdiğimiz alan
içinde konumlanır.
Bu kitap tam olarak bu ahlakî çizgiye odaklanmakta ve bunu, Taha'nın bu çizgiyi hem Batı'da
hem de kendisinin Müslüman topraklarında moderniteyi vuran temel soruları ele aldığı bağlam
içinde yapmaktadır.
...
Buradaki temel iddia şudur: Biz her şeyin suçunu devlete, şirketlere, ordulara, endüstrilere ve
-çevremizi ve parçalı insanlar olarak bizi yıkıma uğratan- "sistemlere" atamayız; bizim bütün bu
yapılara nispet ettiğimiz problemlerin derin sebepleri, son tahlilde, bizim kendi öznel yapımızda
yatar, bireysel insanî özneler olarak kendi mahiyetlerimizde yatar. Bu kitap bu meseleleri ve daha
fazlasını ele almaktadır. Kitabı yavaş yavaş ve dikkatle okumak, onunla meşgul olmak, hem
modernitede yaşayan Müslümanlar olarak hem de başka inançların mensupları olarak inşallah
kendimizi yeniden düşünmemizde faydalı olacaktır."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.