Modern Zaman Hastalıkları

Stok Kodu:
9789759059248
Boyut:
155-230
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.33
2.67
9789759059248
78538
Modern Zaman Hastalıkları
Modern Zaman Hastalıkları
2.667
Hayykitap şimdi de Acil Serisi'nden çıkan yeni kitabı "Modern Zaman Hastalıkları" ile şehir yaşamının sağlımıza çıkardığı ağır faturayı ortaya koyuyor. Evet! Şehirli olmanın da bir bedeli var.. Astım, kamusal alan alerjisi, reflü, klima ateşi, hasta bina sendromu, janjanlı paket hiperaktivitesi, lejyoner hastalığı, İstanbul bronşiti, cep telefonu alerjisi ve modern yaşamın getirdiği diğer "yeni" hastalıklar... Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta yazdığı "Modern Zaman Hastalıkları" isimli kitapta; herkesin anlayacağı mizahi üslubuyla birbirinden "ilginç" metropol hastalıklarını masaya yatırıyor, metropolde hastalanmadan yaşamanın yollarını anlatıyor ve korunma reçeteleri veriyor. Anne adaylarının beslenme bozukluğu ve yaptıkları diyetler, hatta son dönemlerde moda olan sezaryen doğumlar astım riskini artırıyor, en küçük kutlamaların bile vazgeçilmez eğlencesi olan havai fişekler astım krizine neden oluyor. Okul alerjisini anlamaya çalışırken bir de balayı alerjisi çıkıyor karşımıza. Ve burçlara göre hastalıklar şekilleniyor. Beyin kanserinin oğlak ve kova burçlarında fazla görüldüğü, astımın ise yengeç burcunu sevdiği söyleniyor, şizofreninin burçlarla bir ilgisi olup olmadığı araştırılıyor. Bütün bunları en detaylı haliyle ve çarpıcı üslubuyla kitapta anlatan Prof. Küçükusta aslında hepsinin temelini oluşturan bir noktaya şöyle dikkat çekiyor: Neden reflü, röfle kadar moda' Son 20 yılda astım ve alerjik hastalıkların görülme oranlarındaki büyük artış uzmanları korkutuyor, çünkü istatistiklere göre dünyada şu anda 150 milyonu astım olmak üzere her yaştan 500 milyon insanda alerjik bir hastalık var. İşin ilginç yanı ise, bu hastalıkların özellikle gelişmiş ülkelerde çocuk ve genç erişkinler arasında adeta "salgın" bir hastalık gibi her geçen gün yaygınlaşmasıdır. Bu kadar kısa sürede insanların genetik yapılarında bir değişiklik olması mümkün olmadığından, bu artışın çevresel faktörlerle ilgili olduğu düşünülüyor. Bunların başında da "batı tarzı yaşam alışkanlıkları"nın getirdiği farklılıklar geliyor. Yaşamımız değişiyor... Oturduğumuz evlerden iş yerlerimize, yuva ve anaokullarımızdan üniversitelerimize, giyim kuşamımızdan yiyip içtiklerimize, tatillerimizden bayramlarımıza, eğlencelerimize kadar hiçbir şey eskisi gibi değil... Çoğumuz kapalı mekânlarda yaşıyor, oturarak çalışıyoruz. Eskiden para kazanmak için kaslar kullanılırken, artık kafa ve çene çalıştırılıyor. Neredeyse herkesin arabası var. Yol yürümediğimiz gibi merdiven de çıkmıyoruz eskisi gibi, çünkü birçok binada asansör var, yürüyen merdiven var, yürüyen bantlar var. Akıllı evlerde oturanların sayısı her geçen gün katlanarak artıyor. Evlerimiz, bürolarımız elektronik aletlerle dolu. Bilgisayarlar, televizyonlar, fotokopi makineleri, yazıcılar, telsiz telefonlar, cep telefonları, mikrodalga fırınlar, klimalar, çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, kurutucular, hava temizleyiciler, nemlendiriciler, VCD'ler, DVD'ler...Hazır gıda tüketimi kaçınılmaz olarak artıyor. Obezite salgın bir hastalık gibi hızla yayılıyor. Her nimetin bir de külfeti var! Sezaryen doğumlardaki artış, anne sütü yerine mamalarla beslenme, çocuklarımızın bakteri ve virüslere karşı aşılanmaları, sık kullanılan antibiyotikler, katkı maddesi içeren yiyecek ve içeceklerin, hazır gıda tüketiminin yaygınlaşması, evlerde ve iş yerlerinde daha fazla alerjene ve toksik maddeye maruz kalınması, elektromanyetik kirlilik, hepsi sağlığımızı yakından etkiliyor. "Modern Zaman Hastalıkları", işte hepimizin uyum göstermek için çırpındığımız metropol hayatının, bize çaktırmadan getirdiği ilginç hastalıkları ve kendimizi bunlardan korumanın yollarını anlatıyor.
Hayykitap şimdi de Acil Serisi'nden çıkan yeni kitabı "Modern Zaman Hastalıkları" ile şehir yaşamının sağlımıza çıkardığı ağır faturayı ortaya koyuyor. Evet! Şehirli olmanın da bir bedeli var.. Astım, kamusal alan alerjisi, reflü, klima ateşi, hasta bina sendromu, janjanlı paket hiperaktivitesi, lejyoner hastalığı, İstanbul bronşiti, cep telefonu alerjisi ve modern yaşamın getirdiği diğer "yeni" hastalıklar... Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta yazdığı "Modern Zaman Hastalıkları" isimli kitapta; herkesin anlayacağı mizahi üslubuyla birbirinden "ilginç" metropol hastalıklarını masaya yatırıyor, metropolde hastalanmadan yaşamanın yollarını anlatıyor ve korunma reçeteleri veriyor. Anne adaylarının beslenme bozukluğu ve yaptıkları diyetler, hatta son dönemlerde moda olan sezaryen doğumlar astım riskini artırıyor, en küçük kutlamaların bile vazgeçilmez eğlencesi olan havai fişekler astım krizine neden oluyor. Okul alerjisini anlamaya çalışırken bir de balayı alerjisi çıkıyor karşımıza. Ve burçlara göre hastalıklar şekilleniyor. Beyin kanserinin oğlak ve kova burçlarında fazla görüldüğü, astımın ise yengeç burcunu sevdiği söyleniyor, şizofreninin burçlarla bir ilgisi olup olmadığı araştırılıyor. Bütün bunları en detaylı haliyle ve çarpıcı üslubuyla kitapta anlatan Prof. Küçükusta aslında hepsinin temelini oluşturan bir noktaya şöyle dikkat çekiyor: Neden reflü, röfle kadar moda' Son 20 yılda astım ve alerjik hastalıkların görülme oranlarındaki büyük artış uzmanları korkutuyor, çünkü istatistiklere göre dünyada şu anda 150 milyonu astım olmak üzere her yaştan 500 milyon insanda alerjik bir hastalık var. İşin ilginç yanı ise, bu hastalıkların özellikle gelişmiş ülkelerde çocuk ve genç erişkinler arasında adeta "salgın" bir hastalık gibi her geçen gün yaygınlaşmasıdır. Bu kadar kısa sürede insanların genetik yapılarında bir değişiklik olması mümkün olmadığından, bu artışın çevresel faktörlerle ilgili olduğu düşünülüyor. Bunların başında da "batı tarzı yaşam alışkanlıkları"nın getirdiği farklılıklar geliyor. Yaşamımız değişiyor... Oturduğumuz evlerden iş yerlerimize, yuva ve anaokullarımızdan üniversitelerimize, giyim kuşamımızdan yiyip içtiklerimize, tatillerimizden bayramlarımıza, eğlencelerimize kadar hiçbir şey eskisi gibi değil... Çoğumuz kapalı mekânlarda yaşıyor, oturarak çalışıyoruz. Eskiden para kazanmak için kaslar kullanılırken, artık kafa ve çene çalıştırılıyor. Neredeyse herkesin arabası var. Yol yürümediğimiz gibi merdiven de çıkmıyoruz eskisi gibi, çünkü birçok binada asansör var, yürüyen merdiven var, yürüyen bantlar var. Akıllı evlerde oturanların sayısı her geçen gün katlanarak artıyor. Evlerimiz, bürolarımız elektronik aletlerle dolu. Bilgisayarlar, televizyonlar, fotokopi makineleri, yazıcılar, telsiz telefonlar, cep telefonları, mikrodalga fırınlar, klimalar, çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, kurutucular, hava temizleyiciler, nemlendiriciler, VCD'ler, DVD'ler...Hazır gıda tüketimi kaçınılmaz olarak artıyor. Obezite salgın bir hastalık gibi hızla yayılıyor. Her nimetin bir de külfeti var! Sezaryen doğumlardaki artış, anne sütü yerine mamalarla beslenme, çocuklarımızın bakteri ve virüslere karşı aşılanmaları, sık kullanılan antibiyotikler, katkı maddesi içeren yiyecek ve içeceklerin, hazır gıda tüketiminin yaygınlaşması, evlerde ve iş yerlerinde daha fazla alerjene ve toksik maddeye maruz kalınması, elektromanyetik kirlilik, hepsi sağlığımızı yakından etkiliyor. "Modern Zaman Hastalıkları", işte hepimizin uyum göstermek için çırpındığımız metropol hayatının, bize çaktırmadan getirdiği ilginç hastalıkları ve kendimizi bunlardan korumanın yollarını anlatıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat