9786054092451
383701
https://www.turkishbooks.com/books/mimari-ve-ask-p383701.html
Mimari ve Aşk Bir Mimar Sinan Romanı
15.84
Sean Boyer, Amerikalı bir mimardır. Evlerinin kitaplığında Osmanlı Mimarisi adlı bir kitaba rastlar. Yazarı, Türk asıllı büyükbabası, emekli bir üniversite profesörü olan mimardır. Kitaptaki Mimar Sinan bölümünden çok etkilenir. Mimar Sinanı anlamak ve hakkında bir kitap yazmak tutkusu ile İstanbul, Edirne, Manisa, Kayseri, Budapeşte, Kırımı dolaşır. Sinanın eserlerinin izlerini sürerken, hem onun dünyasına hem de kendi iç dünyasına yolculuklar yapacaktır ve İstanbulda yeni bir aşkı tadacaktır. Roman bu iki eksen üstünde paralel olarak gelişir.
16. Yüzyıl Osmanlı dönemine, İstanbulun fethine, bugünün Türkiyesine, Sinanın ve roman kahramanının çocukluğuna uzanan iç içe geçmiş kurgularla oluşturduğu metne, tarihsel perspektifin yanı sıra kendi gözlemlerini de katarak Türk insanını ve İstanbulu da betimlerken, aynı zamanda İstanbulun labirentlerinde kendi yolunu arayıp bulmaya çalışır Sean Boyer; imparatorluğun tarihinde ise kendi hikâyesini ve Mimar Sinanın yaşamını keşfeder
Bundan tam 500 yıl önce, Kayserinin Ağırnas köyünde Rumlar, Ermeniler ve Türkler bir arada yaşardı. Yusufun taşa, ağaca şekil vererek aylak aylak dolaştığı günlerde Yavuz Sultan Selim tahttadır. Yaya bir birlik köye gelir bir gün. Sultan, kendi hizmetine köylerden oğlan devşirecektir. Dülgerin oğlu Yusuf seçilenler arasındadır. Sünnet edilir, Müslüman olur. Adı artık Sinandır. Sinan 17 yıl yeniçeri olarak seferlere katıldıktan sonra, 40 yaşında Osmanlı Sarayının Mimarbaşı olur. Kanuni Sultan Süleymanın kızı Mihrimah Sultana âşık olur, fakat Hürrem Sultanın entrikaları sonunda sevdiği kızı Rüstem Paşaya kaptırır. Aşkı platonik aşktan, tasavvuf aşka dönüşür. Sevgili adına camiler inşa eder
16. Yüzyıl Osmanlı dönemine, İstanbulun fethine, bugünün Türkiyesine, Sinanın ve roman kahramanının çocukluğuna uzanan iç içe geçmiş kurgularla oluşturduğu metne, tarihsel perspektifin yanı sıra kendi gözlemlerini de katarak Türk insanını ve İstanbulu da betimlerken, aynı zamanda İstanbulun labirentlerinde kendi yolunu arayıp bulmaya çalışır Sean Boyer; imparatorluğun tarihinde ise kendi hikâyesini ve Mimar Sinanın yaşamını keşfeder
Bundan tam 500 yıl önce, Kayserinin Ağırnas köyünde Rumlar, Ermeniler ve Türkler bir arada yaşardı. Yusufun taşa, ağaca şekil vererek aylak aylak dolaştığı günlerde Yavuz Sultan Selim tahttadır. Yaya bir birlik köye gelir bir gün. Sultan, kendi hizmetine köylerden oğlan devşirecektir. Dülgerin oğlu Yusuf seçilenler arasındadır. Sünnet edilir, Müslüman olur. Adı artık Sinandır. Sinan 17 yıl yeniçeri olarak seferlere katıldıktan sonra, 40 yaşında Osmanlı Sarayının Mimarbaşı olur. Kanuni Sultan Süleymanın kızı Mihrimah Sultana âşık olur, fakat Hürrem Sultanın entrikaları sonunda sevdiği kızı Rüstem Paşaya kaptırır. Aşkı platonik aşktan, tasavvuf aşka dönüşür. Sevgili adına camiler inşa eder
Sean Boyer, Amerikalı bir mimardır. Evlerinin kitaplığında Osmanlı Mimarisi adlı bir kitaba rastlar. Yazarı, Türk asıllı büyükbabası, emekli bir üniversite profesörü olan mimardır. Kitaptaki Mimar Sinan bölümünden çok etkilenir. Mimar Sinanı anlamak ve hakkında bir kitap yazmak tutkusu ile İstanbul, Edirne, Manisa, Kayseri, Budapeşte, Kırımı dolaşır. Sinanın eserlerinin izlerini sürerken, hem onun dünyasına hem de kendi iç dünyasına yolculuklar yapacaktır ve İstanbulda yeni bir aşkı tadacaktır. Roman bu iki eksen üstünde paralel olarak gelişir.
16. Yüzyıl Osmanlı dönemine, İstanbulun fethine, bugünün Türkiyesine, Sinanın ve roman kahramanının çocukluğuna uzanan iç içe geçmiş kurgularla oluşturduğu metne, tarihsel perspektifin yanı sıra kendi gözlemlerini de katarak Türk insanını ve İstanbulu da betimlerken, aynı zamanda İstanbulun labirentlerinde kendi yolunu arayıp bulmaya çalışır Sean Boyer; imparatorluğun tarihinde ise kendi hikâyesini ve Mimar Sinanın yaşamını keşfeder
Bundan tam 500 yıl önce, Kayserinin Ağırnas köyünde Rumlar, Ermeniler ve Türkler bir arada yaşardı. Yusufun taşa, ağaca şekil vererek aylak aylak dolaştığı günlerde Yavuz Sultan Selim tahttadır. Yaya bir birlik köye gelir bir gün. Sultan, kendi hizmetine köylerden oğlan devşirecektir. Dülgerin oğlu Yusuf seçilenler arasındadır. Sünnet edilir, Müslüman olur. Adı artık Sinandır. Sinan 17 yıl yeniçeri olarak seferlere katıldıktan sonra, 40 yaşında Osmanlı Sarayının Mimarbaşı olur. Kanuni Sultan Süleymanın kızı Mihrimah Sultana âşık olur, fakat Hürrem Sultanın entrikaları sonunda sevdiği kızı Rüstem Paşaya kaptırır. Aşkı platonik aşktan, tasavvuf aşka dönüşür. Sevgili adına camiler inşa eder
16. Yüzyıl Osmanlı dönemine, İstanbulun fethine, bugünün Türkiyesine, Sinanın ve roman kahramanının çocukluğuna uzanan iç içe geçmiş kurgularla oluşturduğu metne, tarihsel perspektifin yanı sıra kendi gözlemlerini de katarak Türk insanını ve İstanbulu da betimlerken, aynı zamanda İstanbulun labirentlerinde kendi yolunu arayıp bulmaya çalışır Sean Boyer; imparatorluğun tarihinde ise kendi hikâyesini ve Mimar Sinanın yaşamını keşfeder
Bundan tam 500 yıl önce, Kayserinin Ağırnas köyünde Rumlar, Ermeniler ve Türkler bir arada yaşardı. Yusufun taşa, ağaca şekil vererek aylak aylak dolaştığı günlerde Yavuz Sultan Selim tahttadır. Yaya bir birlik köye gelir bir gün. Sultan, kendi hizmetine köylerden oğlan devşirecektir. Dülgerin oğlu Yusuf seçilenler arasındadır. Sünnet edilir, Müslüman olur. Adı artık Sinandır. Sinan 17 yıl yeniçeri olarak seferlere katıldıktan sonra, 40 yaşında Osmanlı Sarayının Mimarbaşı olur. Kanuni Sultan Süleymanın kızı Mihrimah Sultana âşık olur, fakat Hürrem Sultanın entrikaları sonunda sevdiği kızı Rüstem Paşaya kaptırır. Aşkı platonik aşktan, tasavvuf aşka dönüşür. Sevgili adına camiler inşa eder
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.