9789754374902
9632
https://www.turkishbooks.com/books/milli-devlet-ve-kuresellesme-p9632.html
Millî Devlet ve Küreselleşme Anlamı Değişen Sınırlar
7.779
Millî devlet, ortaçağ Avrupa'sında siyasî yönetim biçimlerinin çözemediği dört önemli meseleyi çözmüştü:
1. Refah: Ekonomik kalkınma ile gelir dağılımında adalet arasında rızayı sürekli kılacak bir dengenin tesisi.
2. Güvenlik: Ödüllendirme ve cezalandırma mekanizmalarının hesaplanabilir olduğu bir ortamın yaratılması ve muhafazası.
3. Kimlik: Aidiyet, entegrasyon, müşterek bir biz duygusu ve motivasyonun tesisi.
4. Meşruiyet: İrade oluşturma, karar alma ve icra süreçlerine demokratik katılımın sağlanması.
Fiilen yaşanan âlemin büyümesiyle, 1990'lardan itibaren şartlar dört fonksiyon bakımından ortaçağa benzemeye başladı. Millî devletin gücü (egemenlik) aşındı. Sınırların anlamı değişti. Yeni sınırlar tesis edildi. Gelir dağılımı bozuldu. Güvensizlik ve belirsizlik hakim oldu. Kimlik parçalanması ve toplumsal çözülme yayıldı. Demokratik meşruiyet sorgulanır, parlamentolar belli merkezlerde yazılan senaryoları oynayan tiyatrolar olarak görülür oldu.
Kitap, küreselleşme adı verilen süreç ile millî devlet arasındaki ilişkileri tarihî perspektifle ele alıyor. Çünkü, pek çok şey değişse de, bir arada yaşamanın temel gerekleri geçerliliğini korumaktadır.
Yeni döneme, modern millî devlet kurma projesini tamamlayamadan ve tarihî perspektiften mahrum biçimde giren Türkiye bakımından sürecin doğru okunması hayatî önem taşımaktadır. Çalışma bu alanda bir ilktir ve tahlillerde önemli bir boşluğu dolduracaktır.
Millî devlet, ortaçağ Avrupa'sında siyasî yönetim biçimlerinin çözemediği dört önemli meseleyi çözmüştü:
1. Refah: Ekonomik kalkınma ile gelir dağılımında adalet arasında rızayı sürekli kılacak bir dengenin tesisi.
2. Güvenlik: Ödüllendirme ve cezalandırma mekanizmalarının hesaplanabilir olduğu bir ortamın yaratılması ve muhafazası.
3. Kimlik: Aidiyet, entegrasyon, müşterek bir biz duygusu ve motivasyonun tesisi.
4. Meşruiyet: İrade oluşturma, karar alma ve icra süreçlerine demokratik katılımın sağlanması.
Fiilen yaşanan âlemin büyümesiyle, 1990'lardan itibaren şartlar dört fonksiyon bakımından ortaçağa benzemeye başladı. Millî devletin gücü (egemenlik) aşındı. Sınırların anlamı değişti. Yeni sınırlar tesis edildi. Gelir dağılımı bozuldu. Güvensizlik ve belirsizlik hakim oldu. Kimlik parçalanması ve toplumsal çözülme yayıldı. Demokratik meşruiyet sorgulanır, parlamentolar belli merkezlerde yazılan senaryoları oynayan tiyatrolar olarak görülür oldu.
Kitap, küreselleşme adı verilen süreç ile millî devlet arasındaki ilişkileri tarihî perspektifle ele alıyor. Çünkü, pek çok şey değişse de, bir arada yaşamanın temel gerekleri geçerliliğini korumaktadır.
Yeni döneme, modern millî devlet kurma projesini tamamlayamadan ve tarihî perspektiften mahrum biçimde giren Türkiye bakımından sürecin doğru okunması hayatî önem taşımaktadır. Çalışma bu alanda bir ilktir ve tahlillerde önemli bir boşluğu dolduracaktır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.