9786053244011
386364
https://www.turkishbooks.com/books/metropol-ruyalari-p386364.html
Metropol Rüyaları
5.52
Bir zamanlar çok kaybettikleri için artık kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların ve çok sevdikleri için artık hiçbir şeyi sevmeyeceklerin hikâyesidir...
"İstanbul... Resmi kayıtlara göre onbeş milyon, bana sorarsanız yirmi milyonluk bir metropol. Bütün ihtişamına rağmen, barındırdığı suça yatkın insan dokusu nedeniyle, giderek yaşanmaz hale gelen ve bir insan çöplüğüne dönüşerek manevi merkeziyetçiliğini kısmen yitiren, sükûnetini ve güzelliğini geçmişe bırakmış, en önemlisi efendimiz (SAV)'in Hadisi ile şereflenmiş bir "sonsuzmai". Kalabalığından, çilesinden, trafiğinden ne kadar şikâyet edilse de nihayetinde en içli anları içinde barındırarak zorla insanları kendine bağlayan bir şehr-i muazzama. Bütün bunların yanında nice sevdaları, ayrılıkları, hayalleri, umutları, bünyesinde barındıran, kimilerine göre "para" kimilerine göre "aşk" şehri; en güzel mevsimi ise Eylül... Fatih'in bile bir "hayal" ile feth ettiği bu matuh şehirde yaşayan milyonlarca insan var ve bu aynı zamanda milyonlarca rüya demek! İşte bu roman, tarihin gözleri önünde zamanın gergef gibi işlediği bu şehrin, geçmişten geleceğe uzanan, görülmüş ve görülecek rüyalarına açılan bir kapısıdır. Umuyorum ki okuyan herkes rüyalarının bir parçasına bu satırlar arasında rastlar ve ömrü boyunca hep minnettar kalacağı bir öyküye sahip olabilir...
Hiçbir rüya bu kadar gerçek yaşanmadı.
Ve aşk; hiç bu kadar gerçek anlatılmadı...
Toplam on iki (12) rüya ve bir (1) uyanış bölümünden oluşan bu "kriptolu" yapıt, reel ve mistik bir anlatımla kaleme alınmış olup ağırlığı İstanbul metropolü olmak üzere, farklı zamanlarda farklı yerlerde yaşanmış ve kayıplarla geçen nice ömürleri konu almaktadır. İstanbul, Bursa, Selanik, Paris, Barcelona ve Sydney metropolleri başta olmak üzere ardından Mersin, Tahran, St. Petersburg, Girne şehirleri olay ve örgülerin ana hatlarını oluşturmaktadır. Her rüyanın kendine özgü bir havası olmakla beraber bütün rüyalar birbiri ile bağlantılıdır.
Salacak Büyücüsü Marwell, dilsiz Maria, Hristiyan Göçmen Bayro Markaryan, Shayma, Janti, Belka, Sonsuzmai Yolu, Gergoryan Çeşmesi, Polente Feneri, Bekleyenler Limanı, Beyoğlu, Tarlabaşı, Üsküdar, Balat, Fatih, Saraçhane, Çarşamba, Kariye, Altınboynuz, Eyüp, Zeyrek, Patrikhane Sokakları, aşk, ihanet, intikam, güven, inanç ve daha pek çok sürprizi ile rüya Roman'ı okurken kendinizi bambaşka bir düş dünyasında bulacaksınız...
"İstanbul... Resmi kayıtlara göre onbeş milyon, bana sorarsanız yirmi milyonluk bir metropol. Bütün ihtişamına rağmen, barındırdığı suça yatkın insan dokusu nedeniyle, giderek yaşanmaz hale gelen ve bir insan çöplüğüne dönüşerek manevi merkeziyetçiliğini kısmen yitiren, sükûnetini ve güzelliğini geçmişe bırakmış, en önemlisi efendimiz (SAV)'in Hadisi ile şereflenmiş bir "sonsuzmai". Kalabalığından, çilesinden, trafiğinden ne kadar şikâyet edilse de nihayetinde en içli anları içinde barındırarak zorla insanları kendine bağlayan bir şehr-i muazzama. Bütün bunların yanında nice sevdaları, ayrılıkları, hayalleri, umutları, bünyesinde barındıran, kimilerine göre "para" kimilerine göre "aşk" şehri; en güzel mevsimi ise Eylül... Fatih'in bile bir "hayal" ile feth ettiği bu matuh şehirde yaşayan milyonlarca insan var ve bu aynı zamanda milyonlarca rüya demek! İşte bu roman, tarihin gözleri önünde zamanın gergef gibi işlediği bu şehrin, geçmişten geleceğe uzanan, görülmüş ve görülecek rüyalarına açılan bir kapısıdır. Umuyorum ki okuyan herkes rüyalarının bir parçasına bu satırlar arasında rastlar ve ömrü boyunca hep minnettar kalacağı bir öyküye sahip olabilir...
Hiçbir rüya bu kadar gerçek yaşanmadı.
Ve aşk; hiç bu kadar gerçek anlatılmadı...
Toplam on iki (12) rüya ve bir (1) uyanış bölümünden oluşan bu "kriptolu" yapıt, reel ve mistik bir anlatımla kaleme alınmış olup ağırlığı İstanbul metropolü olmak üzere, farklı zamanlarda farklı yerlerde yaşanmış ve kayıplarla geçen nice ömürleri konu almaktadır. İstanbul, Bursa, Selanik, Paris, Barcelona ve Sydney metropolleri başta olmak üzere ardından Mersin, Tahran, St. Petersburg, Girne şehirleri olay ve örgülerin ana hatlarını oluşturmaktadır. Her rüyanın kendine özgü bir havası olmakla beraber bütün rüyalar birbiri ile bağlantılıdır.
Salacak Büyücüsü Marwell, dilsiz Maria, Hristiyan Göçmen Bayro Markaryan, Shayma, Janti, Belka, Sonsuzmai Yolu, Gergoryan Çeşmesi, Polente Feneri, Bekleyenler Limanı, Beyoğlu, Tarlabaşı, Üsküdar, Balat, Fatih, Saraçhane, Çarşamba, Kariye, Altınboynuz, Eyüp, Zeyrek, Patrikhane Sokakları, aşk, ihanet, intikam, güven, inanç ve daha pek çok sürprizi ile rüya Roman'ı okurken kendinizi bambaşka bir düş dünyasında bulacaksınız...
Bir zamanlar çok kaybettikleri için artık kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların ve çok sevdikleri için artık hiçbir şeyi sevmeyeceklerin hikâyesidir...
"İstanbul... Resmi kayıtlara göre onbeş milyon, bana sorarsanız yirmi milyonluk bir metropol. Bütün ihtişamına rağmen, barındırdığı suça yatkın insan dokusu nedeniyle, giderek yaşanmaz hale gelen ve bir insan çöplüğüne dönüşerek manevi merkeziyetçiliğini kısmen yitiren, sükûnetini ve güzelliğini geçmişe bırakmış, en önemlisi efendimiz (SAV)'in Hadisi ile şereflenmiş bir "sonsuzmai". Kalabalığından, çilesinden, trafiğinden ne kadar şikâyet edilse de nihayetinde en içli anları içinde barındırarak zorla insanları kendine bağlayan bir şehr-i muazzama. Bütün bunların yanında nice sevdaları, ayrılıkları, hayalleri, umutları, bünyesinde barındıran, kimilerine göre "para" kimilerine göre "aşk" şehri; en güzel mevsimi ise Eylül... Fatih'in bile bir "hayal" ile feth ettiği bu matuh şehirde yaşayan milyonlarca insan var ve bu aynı zamanda milyonlarca rüya demek! İşte bu roman, tarihin gözleri önünde zamanın gergef gibi işlediği bu şehrin, geçmişten geleceğe uzanan, görülmüş ve görülecek rüyalarına açılan bir kapısıdır. Umuyorum ki okuyan herkes rüyalarının bir parçasına bu satırlar arasında rastlar ve ömrü boyunca hep minnettar kalacağı bir öyküye sahip olabilir...
Hiçbir rüya bu kadar gerçek yaşanmadı.
Ve aşk; hiç bu kadar gerçek anlatılmadı...
Toplam on iki (12) rüya ve bir (1) uyanış bölümünden oluşan bu "kriptolu" yapıt, reel ve mistik bir anlatımla kaleme alınmış olup ağırlığı İstanbul metropolü olmak üzere, farklı zamanlarda farklı yerlerde yaşanmış ve kayıplarla geçen nice ömürleri konu almaktadır. İstanbul, Bursa, Selanik, Paris, Barcelona ve Sydney metropolleri başta olmak üzere ardından Mersin, Tahran, St. Petersburg, Girne şehirleri olay ve örgülerin ana hatlarını oluşturmaktadır. Her rüyanın kendine özgü bir havası olmakla beraber bütün rüyalar birbiri ile bağlantılıdır.
Salacak Büyücüsü Marwell, dilsiz Maria, Hristiyan Göçmen Bayro Markaryan, Shayma, Janti, Belka, Sonsuzmai Yolu, Gergoryan Çeşmesi, Polente Feneri, Bekleyenler Limanı, Beyoğlu, Tarlabaşı, Üsküdar, Balat, Fatih, Saraçhane, Çarşamba, Kariye, Altınboynuz, Eyüp, Zeyrek, Patrikhane Sokakları, aşk, ihanet, intikam, güven, inanç ve daha pek çok sürprizi ile rüya Roman'ı okurken kendinizi bambaşka bir düş dünyasında bulacaksınız...
"İstanbul... Resmi kayıtlara göre onbeş milyon, bana sorarsanız yirmi milyonluk bir metropol. Bütün ihtişamına rağmen, barındırdığı suça yatkın insan dokusu nedeniyle, giderek yaşanmaz hale gelen ve bir insan çöplüğüne dönüşerek manevi merkeziyetçiliğini kısmen yitiren, sükûnetini ve güzelliğini geçmişe bırakmış, en önemlisi efendimiz (SAV)'in Hadisi ile şereflenmiş bir "sonsuzmai". Kalabalığından, çilesinden, trafiğinden ne kadar şikâyet edilse de nihayetinde en içli anları içinde barındırarak zorla insanları kendine bağlayan bir şehr-i muazzama. Bütün bunların yanında nice sevdaları, ayrılıkları, hayalleri, umutları, bünyesinde barındıran, kimilerine göre "para" kimilerine göre "aşk" şehri; en güzel mevsimi ise Eylül... Fatih'in bile bir "hayal" ile feth ettiği bu matuh şehirde yaşayan milyonlarca insan var ve bu aynı zamanda milyonlarca rüya demek! İşte bu roman, tarihin gözleri önünde zamanın gergef gibi işlediği bu şehrin, geçmişten geleceğe uzanan, görülmüş ve görülecek rüyalarına açılan bir kapısıdır. Umuyorum ki okuyan herkes rüyalarının bir parçasına bu satırlar arasında rastlar ve ömrü boyunca hep minnettar kalacağı bir öyküye sahip olabilir...
Hiçbir rüya bu kadar gerçek yaşanmadı.
Ve aşk; hiç bu kadar gerçek anlatılmadı...
Toplam on iki (12) rüya ve bir (1) uyanış bölümünden oluşan bu "kriptolu" yapıt, reel ve mistik bir anlatımla kaleme alınmış olup ağırlığı İstanbul metropolü olmak üzere, farklı zamanlarda farklı yerlerde yaşanmış ve kayıplarla geçen nice ömürleri konu almaktadır. İstanbul, Bursa, Selanik, Paris, Barcelona ve Sydney metropolleri başta olmak üzere ardından Mersin, Tahran, St. Petersburg, Girne şehirleri olay ve örgülerin ana hatlarını oluşturmaktadır. Her rüyanın kendine özgü bir havası olmakla beraber bütün rüyalar birbiri ile bağlantılıdır.
Salacak Büyücüsü Marwell, dilsiz Maria, Hristiyan Göçmen Bayro Markaryan, Shayma, Janti, Belka, Sonsuzmai Yolu, Gergoryan Çeşmesi, Polente Feneri, Bekleyenler Limanı, Beyoğlu, Tarlabaşı, Üsküdar, Balat, Fatih, Saraçhane, Çarşamba, Kariye, Altınboynuz, Eyüp, Zeyrek, Patrikhane Sokakları, aşk, ihanet, intikam, güven, inanç ve daha pek çok sürprizi ile rüya Roman'ı okurken kendinizi bambaşka bir düş dünyasında bulacaksınız...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.