9789753510994
377633
https://www.turkishbooks.com/books/mesnevi-i-manevi-serhi-5-cilt-p377633.html
Mesnevî-i Mânevî Şerhi (5. Cilt)
21.6
Hâzâ kitâbu Mesnevî vehüve usûlu usûl-i usûlid-dîn. Bu Mesnevî, dinin asıllarının asıllarının asıllarıdır. Hz. Mevlânâ
Mesnevînin, öz halinde, İslâm dîninin bir ifâdesi olduğunu, İslâmî esasları dile getirip izah ettiğini anlatır. Dînin özü Allâha imandır. Allah aşkıdır. Aşk ile Allâhı sevmek, Allâha götüren yolda yürümektir. Mesnevî, bu esasın, bu aşkın kitabıdır; Allah aşkının doyumsuz çağlayanı, eşsiz şelâlesidir. Mesnevî, Kurân-ı Kerîmin ve Allah Rasûlünün mübârek nutuklarından ifâdesi ve îzahıdır.
Kaba kuvvetin, ihtiras ve şehvetin putlaştığı böyle bir çağda, pek çok insan, aşk yolunda yeni rehberler arıyor. Mevlânâlar bulmak istiyor. Oysa onun rûhu, Mesnevî beyitleri arasında gezip dolaşıyor. Ancak ne kadar tuhaftır ki, bizim Mevlânâmız, en az bizim ülkemizde tanınıyor. Buna da Mesnevî dilinin Farsça, tercüme ve şerhlerinin de eski Türkçe olması bahâne ediliyor. İşte aziz dostum, sevgili yol arkadaşım Hüseyin Dede Efendi, yeni nesli Mevlânâ ile tanıştırmak ve onun fikirlerine âşinâ kılmak için, Yaşayan Türkçe ile yepyeni bir Mesnevî şerhi hazırlıyor. Böylece dil ile ilgili bahâneleri de ortadan kaldırmış oluyor. Doç. Dr. Emin Işık
Hüseyin Topun kaleminden çıkan şerh, bu hâliyle birkaç yönden takdîre şayândır. Önce, kendileri şerh zincirinde elden ele geçen bir ışık selinin içinde yol almaktadır. Buna, kaptan kaba boşlama geleneğinin devâmı için ihtiyaç bulunuyor. Şu kadar ki, Hüseyin Top şerhi, bu şerhten önce yapılanları atlamadığı için Ahmed Avni Konuk, Tâhirül Mevlevî ve Abdülbâki Gölpınarlı şerhleri ki bu dolu bir yüzyıl demektir - arasında kurulan tarihî sürekliliği sürdürüyor. Şu kadar ki, Hüseyin Topun şerhi, ileri yıllarda yapılacak Mesnevî şerhleri için dikkate değer bir basamak konumunda olacaktır. İkinci olarak, bu şerh, dünü bugüne, bugünlerimizi yarına bağlayacak bir şirâze hükmündedir. Bu topraklarda bin yıl sürmüş ruhî--manevî serüvenimizi ikinci bin yıla taşıyacak iddiasız, fakat Allâhın rızâsına mâtuf, müthiş bir adımdır. Nihâyet, onun bu şerhi, saldığı ışık tufanı ile inananların kalplerinde insan--Allah bağlantısı için esaslı bir köprü kurmaktadır. Bu şerh ile artık, Hüseyin Top ismi de himmete ermiş kutlu şârihler arasına katılmış oluyor. Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar
Mesnevînin, öz halinde, İslâm dîninin bir ifâdesi olduğunu, İslâmî esasları dile getirip izah ettiğini anlatır. Dînin özü Allâha imandır. Allah aşkıdır. Aşk ile Allâhı sevmek, Allâha götüren yolda yürümektir. Mesnevî, bu esasın, bu aşkın kitabıdır; Allah aşkının doyumsuz çağlayanı, eşsiz şelâlesidir. Mesnevî, Kurân-ı Kerîmin ve Allah Rasûlünün mübârek nutuklarından ifâdesi ve îzahıdır.
Kaba kuvvetin, ihtiras ve şehvetin putlaştığı böyle bir çağda, pek çok insan, aşk yolunda yeni rehberler arıyor. Mevlânâlar bulmak istiyor. Oysa onun rûhu, Mesnevî beyitleri arasında gezip dolaşıyor. Ancak ne kadar tuhaftır ki, bizim Mevlânâmız, en az bizim ülkemizde tanınıyor. Buna da Mesnevî dilinin Farsça, tercüme ve şerhlerinin de eski Türkçe olması bahâne ediliyor. İşte aziz dostum, sevgili yol arkadaşım Hüseyin Dede Efendi, yeni nesli Mevlânâ ile tanıştırmak ve onun fikirlerine âşinâ kılmak için, Yaşayan Türkçe ile yepyeni bir Mesnevî şerhi hazırlıyor. Böylece dil ile ilgili bahâneleri de ortadan kaldırmış oluyor. Doç. Dr. Emin Işık
Hüseyin Topun kaleminden çıkan şerh, bu hâliyle birkaç yönden takdîre şayândır. Önce, kendileri şerh zincirinde elden ele geçen bir ışık selinin içinde yol almaktadır. Buna, kaptan kaba boşlama geleneğinin devâmı için ihtiyaç bulunuyor. Şu kadar ki, Hüseyin Top şerhi, bu şerhten önce yapılanları atlamadığı için Ahmed Avni Konuk, Tâhirül Mevlevî ve Abdülbâki Gölpınarlı şerhleri ki bu dolu bir yüzyıl demektir - arasında kurulan tarihî sürekliliği sürdürüyor. Şu kadar ki, Hüseyin Topun şerhi, ileri yıllarda yapılacak Mesnevî şerhleri için dikkate değer bir basamak konumunda olacaktır. İkinci olarak, bu şerh, dünü bugüne, bugünlerimizi yarına bağlayacak bir şirâze hükmündedir. Bu topraklarda bin yıl sürmüş ruhî--manevî serüvenimizi ikinci bin yıla taşıyacak iddiasız, fakat Allâhın rızâsına mâtuf, müthiş bir adımdır. Nihâyet, onun bu şerhi, saldığı ışık tufanı ile inananların kalplerinde insan--Allah bağlantısı için esaslı bir köprü kurmaktadır. Bu şerh ile artık, Hüseyin Top ismi de himmete ermiş kutlu şârihler arasına katılmış oluyor. Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar
Hâzâ kitâbu Mesnevî vehüve usûlu usûl-i usûlid-dîn. Bu Mesnevî, dinin asıllarının asıllarının asıllarıdır. Hz. Mevlânâ
Mesnevînin, öz halinde, İslâm dîninin bir ifâdesi olduğunu, İslâmî esasları dile getirip izah ettiğini anlatır. Dînin özü Allâha imandır. Allah aşkıdır. Aşk ile Allâhı sevmek, Allâha götüren yolda yürümektir. Mesnevî, bu esasın, bu aşkın kitabıdır; Allah aşkının doyumsuz çağlayanı, eşsiz şelâlesidir. Mesnevî, Kurân-ı Kerîmin ve Allah Rasûlünün mübârek nutuklarından ifâdesi ve îzahıdır.
Kaba kuvvetin, ihtiras ve şehvetin putlaştığı böyle bir çağda, pek çok insan, aşk yolunda yeni rehberler arıyor. Mevlânâlar bulmak istiyor. Oysa onun rûhu, Mesnevî beyitleri arasında gezip dolaşıyor. Ancak ne kadar tuhaftır ki, bizim Mevlânâmız, en az bizim ülkemizde tanınıyor. Buna da Mesnevî dilinin Farsça, tercüme ve şerhlerinin de eski Türkçe olması bahâne ediliyor. İşte aziz dostum, sevgili yol arkadaşım Hüseyin Dede Efendi, yeni nesli Mevlânâ ile tanıştırmak ve onun fikirlerine âşinâ kılmak için, Yaşayan Türkçe ile yepyeni bir Mesnevî şerhi hazırlıyor. Böylece dil ile ilgili bahâneleri de ortadan kaldırmış oluyor. Doç. Dr. Emin Işık
Hüseyin Topun kaleminden çıkan şerh, bu hâliyle birkaç yönden takdîre şayândır. Önce, kendileri şerh zincirinde elden ele geçen bir ışık selinin içinde yol almaktadır. Buna, kaptan kaba boşlama geleneğinin devâmı için ihtiyaç bulunuyor. Şu kadar ki, Hüseyin Top şerhi, bu şerhten önce yapılanları atlamadığı için Ahmed Avni Konuk, Tâhirül Mevlevî ve Abdülbâki Gölpınarlı şerhleri ki bu dolu bir yüzyıl demektir - arasında kurulan tarihî sürekliliği sürdürüyor. Şu kadar ki, Hüseyin Topun şerhi, ileri yıllarda yapılacak Mesnevî şerhleri için dikkate değer bir basamak konumunda olacaktır. İkinci olarak, bu şerh, dünü bugüne, bugünlerimizi yarına bağlayacak bir şirâze hükmündedir. Bu topraklarda bin yıl sürmüş ruhî--manevî serüvenimizi ikinci bin yıla taşıyacak iddiasız, fakat Allâhın rızâsına mâtuf, müthiş bir adımdır. Nihâyet, onun bu şerhi, saldığı ışık tufanı ile inananların kalplerinde insan--Allah bağlantısı için esaslı bir köprü kurmaktadır. Bu şerh ile artık, Hüseyin Top ismi de himmete ermiş kutlu şârihler arasına katılmış oluyor. Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar
Mesnevînin, öz halinde, İslâm dîninin bir ifâdesi olduğunu, İslâmî esasları dile getirip izah ettiğini anlatır. Dînin özü Allâha imandır. Allah aşkıdır. Aşk ile Allâhı sevmek, Allâha götüren yolda yürümektir. Mesnevî, bu esasın, bu aşkın kitabıdır; Allah aşkının doyumsuz çağlayanı, eşsiz şelâlesidir. Mesnevî, Kurân-ı Kerîmin ve Allah Rasûlünün mübârek nutuklarından ifâdesi ve îzahıdır.
Kaba kuvvetin, ihtiras ve şehvetin putlaştığı böyle bir çağda, pek çok insan, aşk yolunda yeni rehberler arıyor. Mevlânâlar bulmak istiyor. Oysa onun rûhu, Mesnevî beyitleri arasında gezip dolaşıyor. Ancak ne kadar tuhaftır ki, bizim Mevlânâmız, en az bizim ülkemizde tanınıyor. Buna da Mesnevî dilinin Farsça, tercüme ve şerhlerinin de eski Türkçe olması bahâne ediliyor. İşte aziz dostum, sevgili yol arkadaşım Hüseyin Dede Efendi, yeni nesli Mevlânâ ile tanıştırmak ve onun fikirlerine âşinâ kılmak için, Yaşayan Türkçe ile yepyeni bir Mesnevî şerhi hazırlıyor. Böylece dil ile ilgili bahâneleri de ortadan kaldırmış oluyor. Doç. Dr. Emin Işık
Hüseyin Topun kaleminden çıkan şerh, bu hâliyle birkaç yönden takdîre şayândır. Önce, kendileri şerh zincirinde elden ele geçen bir ışık selinin içinde yol almaktadır. Buna, kaptan kaba boşlama geleneğinin devâmı için ihtiyaç bulunuyor. Şu kadar ki, Hüseyin Top şerhi, bu şerhten önce yapılanları atlamadığı için Ahmed Avni Konuk, Tâhirül Mevlevî ve Abdülbâki Gölpınarlı şerhleri ki bu dolu bir yüzyıl demektir - arasında kurulan tarihî sürekliliği sürdürüyor. Şu kadar ki, Hüseyin Topun şerhi, ileri yıllarda yapılacak Mesnevî şerhleri için dikkate değer bir basamak konumunda olacaktır. İkinci olarak, bu şerh, dünü bugüne, bugünlerimizi yarına bağlayacak bir şirâze hükmündedir. Bu topraklarda bin yıl sürmüş ruhî--manevî serüvenimizi ikinci bin yıla taşıyacak iddiasız, fakat Allâhın rızâsına mâtuf, müthiş bir adımdır. Nihâyet, onun bu şerhi, saldığı ışık tufanı ile inananların kalplerinde insan--Allah bağlantısı için esaslı bir köprü kurmaktadır. Bu şerh ile artık, Hüseyin Top ismi de himmete ermiş kutlu şârihler arasına katılmış oluyor. Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.