9786057664501
488122
https://www.turkishbooks.com/books/meselelerimizi-konusmak-p488122.html
Meselelerimizi Konuşmak
6.48
Kitapların birer hikayesi olduğu hep söylenir; yayımlanmadan önce ve sonra. Düşünce dünyasına aktüel gelişmeler ve problemler aracılığıyla uzanmaya çalışan Meselelerimizi Konuşmak, Hüsamettin Arslan'ın Gezi Parkı olaylarından 17-25 Aralık'a 15 Temmuz Darbe Teşebbüsünden Başkanlık Sistemine geçiş sürecine uzanan karar anlarında Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde verdiği seminerleri bir araya getiriyor.
Siyasetle, etikle, bilimlerle bağlantılar kurarak ilerleyen bir düşünce geliştiren Hüsamettin Arslan, üslubunun parlaklığıyla, canlılığıyla ve berrak görüşüyle yaklaşmakta olan değişimleri algılamaktaki duyarlılığıyla dikkat çeker. Meselelerimizi Konuşmak kaderini üstlenen Arslan'ın, kendini Türkiye'nin kaderinden sorumlu tuttuğunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Teorik metinlerin ve tarih kitaplarının aktarmaya pek muktedir olamayacağı bir derinlik ve duyguyla meseleleri anlamamızı sağlayan konuşmaları, siyasi süreçleri göz önünde tutarak, o dönemlerin şartlarını dikkate alarak okumak doğru olur. İmparatorluk ufkunun altını tekrar tekrar çizen Arslan, Türkiye'de gelişmeleri kendi bütünlüğü içinde takip etmeye çalışırken, dünya-tarihsel bir kesitte konunun çeşitli yönlerini, eksik parçalarını, bir arada değerlendirmeyi gözeten bir yaklaşım geliştirir.
Meselelerimizi Konuşmak, sosyal bilimler, tarihyazımı, Türkiye'nin siyasal sistemi, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan süreç, entelektüel, etik, hayatın anlamı, muhafazakârlık, din, hakikat, elitler sorunu, iktidar, ulus devlet, imparatorluk, dil, gelenek, ritüel, siyasi hareketler ve tarihçiler üzerine etraflı bir tartışma yürüten metinlerden oluşuyor. Ayrıca Hoca'nın kendisine ilişkin de canlı ayrıntılar var kitapta. Üzerine çok yazılmış bahislerde düşündürtmeyi başaran Arslan'ın konuşmalarının her biri kendi içinde çeşitli özgünlükler taşımakla beraber, meselelerimizle geleceğimiz arasındaki ortaklıklara eğilmesi hasebiyle bir muhasebe imkânı aynı zamanda.
Meselelerimizi Konuşmak, yalnızca şimdiyi ve geçmişi tartışmayı değil, geleceği de etraflıca hesaba katmayı öneren kapsamlı bir eser...
Siyasetle, etikle, bilimlerle bağlantılar kurarak ilerleyen bir düşünce geliştiren Hüsamettin Arslan, üslubunun parlaklığıyla, canlılığıyla ve berrak görüşüyle yaklaşmakta olan değişimleri algılamaktaki duyarlılığıyla dikkat çeker. Meselelerimizi Konuşmak kaderini üstlenen Arslan'ın, kendini Türkiye'nin kaderinden sorumlu tuttuğunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Teorik metinlerin ve tarih kitaplarının aktarmaya pek muktedir olamayacağı bir derinlik ve duyguyla meseleleri anlamamızı sağlayan konuşmaları, siyasi süreçleri göz önünde tutarak, o dönemlerin şartlarını dikkate alarak okumak doğru olur. İmparatorluk ufkunun altını tekrar tekrar çizen Arslan, Türkiye'de gelişmeleri kendi bütünlüğü içinde takip etmeye çalışırken, dünya-tarihsel bir kesitte konunun çeşitli yönlerini, eksik parçalarını, bir arada değerlendirmeyi gözeten bir yaklaşım geliştirir.
Meselelerimizi Konuşmak, sosyal bilimler, tarihyazımı, Türkiye'nin siyasal sistemi, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan süreç, entelektüel, etik, hayatın anlamı, muhafazakârlık, din, hakikat, elitler sorunu, iktidar, ulus devlet, imparatorluk, dil, gelenek, ritüel, siyasi hareketler ve tarihçiler üzerine etraflı bir tartışma yürüten metinlerden oluşuyor. Ayrıca Hoca'nın kendisine ilişkin de canlı ayrıntılar var kitapta. Üzerine çok yazılmış bahislerde düşündürtmeyi başaran Arslan'ın konuşmalarının her biri kendi içinde çeşitli özgünlükler taşımakla beraber, meselelerimizle geleceğimiz arasındaki ortaklıklara eğilmesi hasebiyle bir muhasebe imkânı aynı zamanda.
Meselelerimizi Konuşmak, yalnızca şimdiyi ve geçmişi tartışmayı değil, geleceği de etraflıca hesaba katmayı öneren kapsamlı bir eser...
Kitapların birer hikayesi olduğu hep söylenir; yayımlanmadan önce ve sonra. Düşünce dünyasına aktüel gelişmeler ve problemler aracılığıyla uzanmaya çalışan Meselelerimizi Konuşmak, Hüsamettin Arslan'ın Gezi Parkı olaylarından 17-25 Aralık'a 15 Temmuz Darbe Teşebbüsünden Başkanlık Sistemine geçiş sürecine uzanan karar anlarında Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde verdiği seminerleri bir araya getiriyor.
Siyasetle, etikle, bilimlerle bağlantılar kurarak ilerleyen bir düşünce geliştiren Hüsamettin Arslan, üslubunun parlaklığıyla, canlılığıyla ve berrak görüşüyle yaklaşmakta olan değişimleri algılamaktaki duyarlılığıyla dikkat çeker. Meselelerimizi Konuşmak kaderini üstlenen Arslan'ın, kendini Türkiye'nin kaderinden sorumlu tuttuğunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Teorik metinlerin ve tarih kitaplarının aktarmaya pek muktedir olamayacağı bir derinlik ve duyguyla meseleleri anlamamızı sağlayan konuşmaları, siyasi süreçleri göz önünde tutarak, o dönemlerin şartlarını dikkate alarak okumak doğru olur. İmparatorluk ufkunun altını tekrar tekrar çizen Arslan, Türkiye'de gelişmeleri kendi bütünlüğü içinde takip etmeye çalışırken, dünya-tarihsel bir kesitte konunun çeşitli yönlerini, eksik parçalarını, bir arada değerlendirmeyi gözeten bir yaklaşım geliştirir.
Meselelerimizi Konuşmak, sosyal bilimler, tarihyazımı, Türkiye'nin siyasal sistemi, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan süreç, entelektüel, etik, hayatın anlamı, muhafazakârlık, din, hakikat, elitler sorunu, iktidar, ulus devlet, imparatorluk, dil, gelenek, ritüel, siyasi hareketler ve tarihçiler üzerine etraflı bir tartışma yürüten metinlerden oluşuyor. Ayrıca Hoca'nın kendisine ilişkin de canlı ayrıntılar var kitapta. Üzerine çok yazılmış bahislerde düşündürtmeyi başaran Arslan'ın konuşmalarının her biri kendi içinde çeşitli özgünlükler taşımakla beraber, meselelerimizle geleceğimiz arasındaki ortaklıklara eğilmesi hasebiyle bir muhasebe imkânı aynı zamanda.
Meselelerimizi Konuşmak, yalnızca şimdiyi ve geçmişi tartışmayı değil, geleceği de etraflıca hesaba katmayı öneren kapsamlı bir eser...
Siyasetle, etikle, bilimlerle bağlantılar kurarak ilerleyen bir düşünce geliştiren Hüsamettin Arslan, üslubunun parlaklığıyla, canlılığıyla ve berrak görüşüyle yaklaşmakta olan değişimleri algılamaktaki duyarlılığıyla dikkat çeker. Meselelerimizi Konuşmak kaderini üstlenen Arslan'ın, kendini Türkiye'nin kaderinden sorumlu tuttuğunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Teorik metinlerin ve tarih kitaplarının aktarmaya pek muktedir olamayacağı bir derinlik ve duyguyla meseleleri anlamamızı sağlayan konuşmaları, siyasi süreçleri göz önünde tutarak, o dönemlerin şartlarını dikkate alarak okumak doğru olur. İmparatorluk ufkunun altını tekrar tekrar çizen Arslan, Türkiye'de gelişmeleri kendi bütünlüğü içinde takip etmeye çalışırken, dünya-tarihsel bir kesitte konunun çeşitli yönlerini, eksik parçalarını, bir arada değerlendirmeyi gözeten bir yaklaşım geliştirir.
Meselelerimizi Konuşmak, sosyal bilimler, tarihyazımı, Türkiye'nin siyasal sistemi, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan süreç, entelektüel, etik, hayatın anlamı, muhafazakârlık, din, hakikat, elitler sorunu, iktidar, ulus devlet, imparatorluk, dil, gelenek, ritüel, siyasi hareketler ve tarihçiler üzerine etraflı bir tartışma yürüten metinlerden oluşuyor. Ayrıca Hoca'nın kendisine ilişkin de canlı ayrıntılar var kitapta. Üzerine çok yazılmış bahislerde düşündürtmeyi başaran Arslan'ın konuşmalarının her biri kendi içinde çeşitli özgünlükler taşımakla beraber, meselelerimizle geleceğimiz arasındaki ortaklıklara eğilmesi hasebiyle bir muhasebe imkânı aynı zamanda.
Meselelerimizi Konuşmak, yalnızca şimdiyi ve geçmişi tartışmayı değil, geleceği de etraflıca hesaba katmayı öneren kapsamlı bir eser...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.