9789755709574
455629
https://www.turkishbooks.com/books/mektuplarda-bir-yasam-p455629.html
Mektuplarda Bir Yaşam
8.889
Dünya edebiyatına kazandırdığı başyapıtları ve politik duruşunun yanı sıra
sinemadan tiyatroya kadar pek çok alanda çağının entelektüel hayatına damga
vurarak ölümsüzleşmiş olan John Steinbeck'in yaşamöyküsüne ölümünün 50.
yılında nadide bir tanıklık: Mektuplarda Bir Yaşam.
Durmaksızın üretmiş, altmış altı yıllık ömrüne onlarca kitap, Nobel ve Pulitzer
de dahil olmak üzere sayısız ödül ve başarı sığdırmış, ancak çalışırken
rahatlayabilen bu keskin aklın gündelik alışkanlıklarının başında mektup yazmak
geliyordu. Kaliforniya'daki gençlik döneminden yaşamının son günlerine kadar
yazmayı sürdürdüğü binlercesi arasından derlenen, hem mesleki hem de özel
yaşamının dökümü niteliğindeki bu seçki, Steinbeck'in gerçek utkusunun
ödüllü, otorite sahibi, göz önünde bir şöhret olmaktan ziyade yalnızca üreten
yalnız bir "yazar" olmak olduğuna birincil ağızdan şahitlik ediyor.
Mektuplarda Bir Yaşam, Steinbeck'in güvendiği ve çatıştığı insanlara; edebiyat
otoriteleri, eleştirmenler, ödüller, yayıncılar, kadınlar ve çocuklarla ilgili
görüşlerine, dünyanın geçirdiği değişim, savaşlar ve politik gelişmeler karşısında
takındığı tutuma ayna tutakla kalmıyor, yazarın kendi yaratım sürecine dair de
son derece gerçekçi bir portre sunuyor.
JOHN STEINBECK, babası Prusya, annesi ise İrlanda göçmeni ırgat bir ailenin çocuğu olarak, 1902 yılında
California'nın Salinas kentinde doğdu. Çocukluk ve ilkgençlik yılları boyunca okul dışındaki zamanını Salinas
Vadisi'ndeki çiftliklerde çalışarak geçirdi. Eserlerinin çoğunda da mekân olarak burayı seçti. Erken yaşlarda yazar
olmaya karar veren Steinbeck, 1919'da girdiği Stanford Üniversitesi'nde yalnızca yazarlığına katkısı olacağını
düşündüğü derslere katıldı. Öğrenimini sürdürdüğü altı yıl boyunca tezgâhtarlık, ırgatlık, marangozluk, laborantlık,
boyacılık, kapıcılık gibi pek çok işte çalıştı. Steinbeck'in ilk romanlarından başlayarak emekçilerin yaşam koşullarını
ve ilişkilerini başarıyla yansıtabilmesinde bu yaşam deneyimi etkili oldu. Üniversiteyi bıraktıktan sonra New York'a
giderek gazetecilik yapmayı denedi ancak yazılarının büyük kısmını yayınlatmayı başaramayarak California'ya
döndü. İlk romanı Altın Kupa (1929) fazla ilgi görmedi. Yazarlık yeteneği 1935 yılında Yukarı Mahalle'nin
yayınlanmasının ardından dikkat çekti. Bu eserini her biri birer klasik sayılan Bitmeyen Kavga (1936), Fareler ve
İnsanlar (1937) ve Pulitzer Ödülü kazanan Gazap Üzümleri (1939) takip etti. Kitaplarında işçi sınıfının gündelik
ilişkilerini, yaşam koşullarını ve mücadelelerini, döneminin ve çağımızın en temel toplumsal meselelerini tüm insani
ayrıntılarıyla resmetti. Sardalye Sokağı, Cennetin Doğusu, Al Midilli ve daha pek çok başyapıt veren yazar 1962
yılında edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırıldı. Eserleri edebi değerleri kadar
güncellikleriyle de övgü alan ve birçoğu sinemaya da uyarlanan Steinbeck, 1968 yılında öldü.
sinemadan tiyatroya kadar pek çok alanda çağının entelektüel hayatına damga
vurarak ölümsüzleşmiş olan John Steinbeck'in yaşamöyküsüne ölümünün 50.
yılında nadide bir tanıklık: Mektuplarda Bir Yaşam.
Durmaksızın üretmiş, altmış altı yıllık ömrüne onlarca kitap, Nobel ve Pulitzer
de dahil olmak üzere sayısız ödül ve başarı sığdırmış, ancak çalışırken
rahatlayabilen bu keskin aklın gündelik alışkanlıklarının başında mektup yazmak
geliyordu. Kaliforniya'daki gençlik döneminden yaşamının son günlerine kadar
yazmayı sürdürdüğü binlercesi arasından derlenen, hem mesleki hem de özel
yaşamının dökümü niteliğindeki bu seçki, Steinbeck'in gerçek utkusunun
ödüllü, otorite sahibi, göz önünde bir şöhret olmaktan ziyade yalnızca üreten
yalnız bir "yazar" olmak olduğuna birincil ağızdan şahitlik ediyor.
Mektuplarda Bir Yaşam, Steinbeck'in güvendiği ve çatıştığı insanlara; edebiyat
otoriteleri, eleştirmenler, ödüller, yayıncılar, kadınlar ve çocuklarla ilgili
görüşlerine, dünyanın geçirdiği değişim, savaşlar ve politik gelişmeler karşısında
takındığı tutuma ayna tutakla kalmıyor, yazarın kendi yaratım sürecine dair de
son derece gerçekçi bir portre sunuyor.
JOHN STEINBECK, babası Prusya, annesi ise İrlanda göçmeni ırgat bir ailenin çocuğu olarak, 1902 yılında
California'nın Salinas kentinde doğdu. Çocukluk ve ilkgençlik yılları boyunca okul dışındaki zamanını Salinas
Vadisi'ndeki çiftliklerde çalışarak geçirdi. Eserlerinin çoğunda da mekân olarak burayı seçti. Erken yaşlarda yazar
olmaya karar veren Steinbeck, 1919'da girdiği Stanford Üniversitesi'nde yalnızca yazarlığına katkısı olacağını
düşündüğü derslere katıldı. Öğrenimini sürdürdüğü altı yıl boyunca tezgâhtarlık, ırgatlık, marangozluk, laborantlık,
boyacılık, kapıcılık gibi pek çok işte çalıştı. Steinbeck'in ilk romanlarından başlayarak emekçilerin yaşam koşullarını
ve ilişkilerini başarıyla yansıtabilmesinde bu yaşam deneyimi etkili oldu. Üniversiteyi bıraktıktan sonra New York'a
giderek gazetecilik yapmayı denedi ancak yazılarının büyük kısmını yayınlatmayı başaramayarak California'ya
döndü. İlk romanı Altın Kupa (1929) fazla ilgi görmedi. Yazarlık yeteneği 1935 yılında Yukarı Mahalle'nin
yayınlanmasının ardından dikkat çekti. Bu eserini her biri birer klasik sayılan Bitmeyen Kavga (1936), Fareler ve
İnsanlar (1937) ve Pulitzer Ödülü kazanan Gazap Üzümleri (1939) takip etti. Kitaplarında işçi sınıfının gündelik
ilişkilerini, yaşam koşullarını ve mücadelelerini, döneminin ve çağımızın en temel toplumsal meselelerini tüm insani
ayrıntılarıyla resmetti. Sardalye Sokağı, Cennetin Doğusu, Al Midilli ve daha pek çok başyapıt veren yazar 1962
yılında edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırıldı. Eserleri edebi değerleri kadar
güncellikleriyle de övgü alan ve birçoğu sinemaya da uyarlanan Steinbeck, 1968 yılında öldü.
Dünya edebiyatına kazandırdığı başyapıtları ve politik duruşunun yanı sıra
sinemadan tiyatroya kadar pek çok alanda çağının entelektüel hayatına damga
vurarak ölümsüzleşmiş olan John Steinbeck'in yaşamöyküsüne ölümünün 50.
yılında nadide bir tanıklık: Mektuplarda Bir Yaşam.
Durmaksızın üretmiş, altmış altı yıllık ömrüne onlarca kitap, Nobel ve Pulitzer
de dahil olmak üzere sayısız ödül ve başarı sığdırmış, ancak çalışırken
rahatlayabilen bu keskin aklın gündelik alışkanlıklarının başında mektup yazmak
geliyordu. Kaliforniya'daki gençlik döneminden yaşamının son günlerine kadar
yazmayı sürdürdüğü binlercesi arasından derlenen, hem mesleki hem de özel
yaşamının dökümü niteliğindeki bu seçki, Steinbeck'in gerçek utkusunun
ödüllü, otorite sahibi, göz önünde bir şöhret olmaktan ziyade yalnızca üreten
yalnız bir "yazar" olmak olduğuna birincil ağızdan şahitlik ediyor.
Mektuplarda Bir Yaşam, Steinbeck'in güvendiği ve çatıştığı insanlara; edebiyat
otoriteleri, eleştirmenler, ödüller, yayıncılar, kadınlar ve çocuklarla ilgili
görüşlerine, dünyanın geçirdiği değişim, savaşlar ve politik gelişmeler karşısında
takındığı tutuma ayna tutakla kalmıyor, yazarın kendi yaratım sürecine dair de
son derece gerçekçi bir portre sunuyor.
JOHN STEINBECK, babası Prusya, annesi ise İrlanda göçmeni ırgat bir ailenin çocuğu olarak, 1902 yılında
California'nın Salinas kentinde doğdu. Çocukluk ve ilkgençlik yılları boyunca okul dışındaki zamanını Salinas
Vadisi'ndeki çiftliklerde çalışarak geçirdi. Eserlerinin çoğunda da mekân olarak burayı seçti. Erken yaşlarda yazar
olmaya karar veren Steinbeck, 1919'da girdiği Stanford Üniversitesi'nde yalnızca yazarlığına katkısı olacağını
düşündüğü derslere katıldı. Öğrenimini sürdürdüğü altı yıl boyunca tezgâhtarlık, ırgatlık, marangozluk, laborantlık,
boyacılık, kapıcılık gibi pek çok işte çalıştı. Steinbeck'in ilk romanlarından başlayarak emekçilerin yaşam koşullarını
ve ilişkilerini başarıyla yansıtabilmesinde bu yaşam deneyimi etkili oldu. Üniversiteyi bıraktıktan sonra New York'a
giderek gazetecilik yapmayı denedi ancak yazılarının büyük kısmını yayınlatmayı başaramayarak California'ya
döndü. İlk romanı Altın Kupa (1929) fazla ilgi görmedi. Yazarlık yeteneği 1935 yılında Yukarı Mahalle'nin
yayınlanmasının ardından dikkat çekti. Bu eserini her biri birer klasik sayılan Bitmeyen Kavga (1936), Fareler ve
İnsanlar (1937) ve Pulitzer Ödülü kazanan Gazap Üzümleri (1939) takip etti. Kitaplarında işçi sınıfının gündelik
ilişkilerini, yaşam koşullarını ve mücadelelerini, döneminin ve çağımızın en temel toplumsal meselelerini tüm insani
ayrıntılarıyla resmetti. Sardalye Sokağı, Cennetin Doğusu, Al Midilli ve daha pek çok başyapıt veren yazar 1962
yılında edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırıldı. Eserleri edebi değerleri kadar
güncellikleriyle de övgü alan ve birçoğu sinemaya da uyarlanan Steinbeck, 1968 yılında öldü.
sinemadan tiyatroya kadar pek çok alanda çağının entelektüel hayatına damga
vurarak ölümsüzleşmiş olan John Steinbeck'in yaşamöyküsüne ölümünün 50.
yılında nadide bir tanıklık: Mektuplarda Bir Yaşam.
Durmaksızın üretmiş, altmış altı yıllık ömrüne onlarca kitap, Nobel ve Pulitzer
de dahil olmak üzere sayısız ödül ve başarı sığdırmış, ancak çalışırken
rahatlayabilen bu keskin aklın gündelik alışkanlıklarının başında mektup yazmak
geliyordu. Kaliforniya'daki gençlik döneminden yaşamının son günlerine kadar
yazmayı sürdürdüğü binlercesi arasından derlenen, hem mesleki hem de özel
yaşamının dökümü niteliğindeki bu seçki, Steinbeck'in gerçek utkusunun
ödüllü, otorite sahibi, göz önünde bir şöhret olmaktan ziyade yalnızca üreten
yalnız bir "yazar" olmak olduğuna birincil ağızdan şahitlik ediyor.
Mektuplarda Bir Yaşam, Steinbeck'in güvendiği ve çatıştığı insanlara; edebiyat
otoriteleri, eleştirmenler, ödüller, yayıncılar, kadınlar ve çocuklarla ilgili
görüşlerine, dünyanın geçirdiği değişim, savaşlar ve politik gelişmeler karşısında
takındığı tutuma ayna tutakla kalmıyor, yazarın kendi yaratım sürecine dair de
son derece gerçekçi bir portre sunuyor.
JOHN STEINBECK, babası Prusya, annesi ise İrlanda göçmeni ırgat bir ailenin çocuğu olarak, 1902 yılında
California'nın Salinas kentinde doğdu. Çocukluk ve ilkgençlik yılları boyunca okul dışındaki zamanını Salinas
Vadisi'ndeki çiftliklerde çalışarak geçirdi. Eserlerinin çoğunda da mekân olarak burayı seçti. Erken yaşlarda yazar
olmaya karar veren Steinbeck, 1919'da girdiği Stanford Üniversitesi'nde yalnızca yazarlığına katkısı olacağını
düşündüğü derslere katıldı. Öğrenimini sürdürdüğü altı yıl boyunca tezgâhtarlık, ırgatlık, marangozluk, laborantlık,
boyacılık, kapıcılık gibi pek çok işte çalıştı. Steinbeck'in ilk romanlarından başlayarak emekçilerin yaşam koşullarını
ve ilişkilerini başarıyla yansıtabilmesinde bu yaşam deneyimi etkili oldu. Üniversiteyi bıraktıktan sonra New York'a
giderek gazetecilik yapmayı denedi ancak yazılarının büyük kısmını yayınlatmayı başaramayarak California'ya
döndü. İlk romanı Altın Kupa (1929) fazla ilgi görmedi. Yazarlık yeteneği 1935 yılında Yukarı Mahalle'nin
yayınlanmasının ardından dikkat çekti. Bu eserini her biri birer klasik sayılan Bitmeyen Kavga (1936), Fareler ve
İnsanlar (1937) ve Pulitzer Ödülü kazanan Gazap Üzümleri (1939) takip etti. Kitaplarında işçi sınıfının gündelik
ilişkilerini, yaşam koşullarını ve mücadelelerini, döneminin ve çağımızın en temel toplumsal meselelerini tüm insani
ayrıntılarıyla resmetti. Sardalye Sokağı, Cennetin Doğusu, Al Midilli ve daha pek çok başyapıt veren yazar 1962
yılında edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırıldı. Eserleri edebi değerleri kadar
güncellikleriyle de övgü alan ve birçoğu sinemaya da uyarlanan Steinbeck, 1968 yılında öldü.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.