9789756247914
380798
https://www.turkishbooks.com/books/mektubat-p380798.html
Mektubat
15.6
Mektupla yapılan tebliğ ve irşâd faaliyetinin tarihi, Hazret-i Peygamber
- sallallahu aleyhi ve sellem-'e kadar uzanır. Nitekim Peygamberimiz, komşu
ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği elçi ve mektuplarla onları İslâma davet
etmiştir. Mutasavvıf ve mürşidler de bu usûlden çokça istifâde etmişlerdir.
Sûfîler içinde ilk def'a mektupla irşâdlarda bulunan Hasan Basrî Hazretleridir.
O'nun Ömer ibn Abdülaziz'e mektuplar yazdığı bilinmektedir. Daha sonraki
devirlerde
de mutasavvıfların bu usûlle tebliğ ve irşâdda bulundukları İmam
Rabbânî gibi Mektûbat'ıyla meşhûr olan büyük mürşidlerin mevcûdiyetinden
anlaşılmaktadır.
Elinizde bulunan Mektûbât da M. Es'ad Erbilî tarafından muhibb ve
müntesiblerine yazılan mektupların tek tek sâhiplerinden toplanarak
bir araya
getirilmesinden meydana gelmiş bir eserdir. Eserdeki
birinciden altıncıya kadar
olan mektuplarla 36. Mektup, «Tasavvuf
» mecmûasında makale olarak da
neşredilmiştir, (bk. Tasavvuf
Mecmûası, Sene: 1327). Mektûbât, Osmanlıca
olarak iki defa neşredilmiştir.
İlk neşri 1338/1922 yılında Seyyid Ali Kadri
tarafından yapılmış olup 147 mektuptan müteşekkildir, 1341/1925'deki ikinci
tab'ında
ise 154 mektup yer almaktadır.
Elinizdeki baskıda eserin ikinci tab'ı esas alınmış ve eserden âzami istifâdeyi
sağlamak maksadıyla her mektubun latin harfleriyle okunuşu verildikten
sonra karşısındaki sahifeye de günümüz Türkçesiyle sâdeleştirilmiş şekli
konulmuştur. Ayrıca bu neşirde öncekilerde
bulunmayan iki mektuba da son
kısımda yer verilmiştir, (bk. 155 ve 156. Mektup).
Müellif M. Es'ad Efendi, son devir mutasavvıflarından olup 1246/
1847'de memleketi Erbil'de doğmuş ve ilk tahsilini orada ikmâl etmiştir.
Mürşidi Şeyh Tâha'l-Hariri'nin vefatı üzerine 1293/1878 yıllarında
İstanbul'a
gelen Es'ad Efendi, İstanbul'da bulunduğu sırada Kelâmî Dergâhı şeyhliğiyle
Meclis-i meşâyıh azâ ve reisliği de yapmış
1931 yılında vefat etmiştir.
Tasavvuf terbiye usûlünde isti'dâd, tabiat ve fıtratların farklılığının
büyük
önemi vardır. Bu yüzden «Allah'a giden yollar, mahlûkatın nefesleri sayısıncadır
». buyurulmuştur. Fıtrat ve tabiat farklı olunca onların irşâd usûllerinin
de farklı olması tabiîdir. Bu itibarla
herbiri ayrı bir şahsa yazılmış bulunan bu
mektupların bazan sâdece
muhâtabına düstûr olarak şeref-sâdır olan kısımlarını
okuyucularımızın
kendilerine teşmil etmemeleri gerekir. Mektupların asıl
herkese faydalı tarafı nasihat ve telkin tarzındaki öğütleri, ruh-nüvâz mânâ ve
mefhumlarıdır. Eserin neşrinden gaye de okuyucularımızı
bu yüksek mânâlara
ve medlûl-i pür-i'tinâlara ulaştırmaktır.
Ve minallahi't-tevfik.
- sallallahu aleyhi ve sellem-'e kadar uzanır. Nitekim Peygamberimiz, komşu
ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği elçi ve mektuplarla onları İslâma davet
etmiştir. Mutasavvıf ve mürşidler de bu usûlden çokça istifâde etmişlerdir.
Sûfîler içinde ilk def'a mektupla irşâdlarda bulunan Hasan Basrî Hazretleridir.
O'nun Ömer ibn Abdülaziz'e mektuplar yazdığı bilinmektedir. Daha sonraki
devirlerde
de mutasavvıfların bu usûlle tebliğ ve irşâdda bulundukları İmam
Rabbânî gibi Mektûbat'ıyla meşhûr olan büyük mürşidlerin mevcûdiyetinden
anlaşılmaktadır.
Elinizde bulunan Mektûbât da M. Es'ad Erbilî tarafından muhibb ve
müntesiblerine yazılan mektupların tek tek sâhiplerinden toplanarak
bir araya
getirilmesinden meydana gelmiş bir eserdir. Eserdeki
birinciden altıncıya kadar
olan mektuplarla 36. Mektup, «Tasavvuf
» mecmûasında makale olarak da
neşredilmiştir, (bk. Tasavvuf
Mecmûası, Sene: 1327). Mektûbât, Osmanlıca
olarak iki defa neşredilmiştir.
İlk neşri 1338/1922 yılında Seyyid Ali Kadri
tarafından yapılmış olup 147 mektuptan müteşekkildir, 1341/1925'deki ikinci
tab'ında
ise 154 mektup yer almaktadır.
Elinizdeki baskıda eserin ikinci tab'ı esas alınmış ve eserden âzami istifâdeyi
sağlamak maksadıyla her mektubun latin harfleriyle okunuşu verildikten
sonra karşısındaki sahifeye de günümüz Türkçesiyle sâdeleştirilmiş şekli
konulmuştur. Ayrıca bu neşirde öncekilerde
bulunmayan iki mektuba da son
kısımda yer verilmiştir, (bk. 155 ve 156. Mektup).
Müellif M. Es'ad Efendi, son devir mutasavvıflarından olup 1246/
1847'de memleketi Erbil'de doğmuş ve ilk tahsilini orada ikmâl etmiştir.
Mürşidi Şeyh Tâha'l-Hariri'nin vefatı üzerine 1293/1878 yıllarında
İstanbul'a
gelen Es'ad Efendi, İstanbul'da bulunduğu sırada Kelâmî Dergâhı şeyhliğiyle
Meclis-i meşâyıh azâ ve reisliği de yapmış
1931 yılında vefat etmiştir.
Tasavvuf terbiye usûlünde isti'dâd, tabiat ve fıtratların farklılığının
büyük
önemi vardır. Bu yüzden «Allah'a giden yollar, mahlûkatın nefesleri sayısıncadır
». buyurulmuştur. Fıtrat ve tabiat farklı olunca onların irşâd usûllerinin
de farklı olması tabiîdir. Bu itibarla
herbiri ayrı bir şahsa yazılmış bulunan bu
mektupların bazan sâdece
muhâtabına düstûr olarak şeref-sâdır olan kısımlarını
okuyucularımızın
kendilerine teşmil etmemeleri gerekir. Mektupların asıl
herkese faydalı tarafı nasihat ve telkin tarzındaki öğütleri, ruh-nüvâz mânâ ve
mefhumlarıdır. Eserin neşrinden gaye de okuyucularımızı
bu yüksek mânâlara
ve medlûl-i pür-i'tinâlara ulaştırmaktır.
Ve minallahi't-tevfik.
Mektupla yapılan tebliğ ve irşâd faaliyetinin tarihi, Hazret-i Peygamber
- sallallahu aleyhi ve sellem-'e kadar uzanır. Nitekim Peygamberimiz, komşu
ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği elçi ve mektuplarla onları İslâma davet
etmiştir. Mutasavvıf ve mürşidler de bu usûlden çokça istifâde etmişlerdir.
Sûfîler içinde ilk def'a mektupla irşâdlarda bulunan Hasan Basrî Hazretleridir.
O'nun Ömer ibn Abdülaziz'e mektuplar yazdığı bilinmektedir. Daha sonraki
devirlerde
de mutasavvıfların bu usûlle tebliğ ve irşâdda bulundukları İmam
Rabbânî gibi Mektûbat'ıyla meşhûr olan büyük mürşidlerin mevcûdiyetinden
anlaşılmaktadır.
Elinizde bulunan Mektûbât da M. Es'ad Erbilî tarafından muhibb ve
müntesiblerine yazılan mektupların tek tek sâhiplerinden toplanarak
bir araya
getirilmesinden meydana gelmiş bir eserdir. Eserdeki
birinciden altıncıya kadar
olan mektuplarla 36. Mektup, «Tasavvuf
» mecmûasında makale olarak da
neşredilmiştir, (bk. Tasavvuf
Mecmûası, Sene: 1327). Mektûbât, Osmanlıca
olarak iki defa neşredilmiştir.
İlk neşri 1338/1922 yılında Seyyid Ali Kadri
tarafından yapılmış olup 147 mektuptan müteşekkildir, 1341/1925'deki ikinci
tab'ında
ise 154 mektup yer almaktadır.
Elinizdeki baskıda eserin ikinci tab'ı esas alınmış ve eserden âzami istifâdeyi
sağlamak maksadıyla her mektubun latin harfleriyle okunuşu verildikten
sonra karşısındaki sahifeye de günümüz Türkçesiyle sâdeleştirilmiş şekli
konulmuştur. Ayrıca bu neşirde öncekilerde
bulunmayan iki mektuba da son
kısımda yer verilmiştir, (bk. 155 ve 156. Mektup).
Müellif M. Es'ad Efendi, son devir mutasavvıflarından olup 1246/
1847'de memleketi Erbil'de doğmuş ve ilk tahsilini orada ikmâl etmiştir.
Mürşidi Şeyh Tâha'l-Hariri'nin vefatı üzerine 1293/1878 yıllarında
İstanbul'a
gelen Es'ad Efendi, İstanbul'da bulunduğu sırada Kelâmî Dergâhı şeyhliğiyle
Meclis-i meşâyıh azâ ve reisliği de yapmış
1931 yılında vefat etmiştir.
Tasavvuf terbiye usûlünde isti'dâd, tabiat ve fıtratların farklılığının
büyük
önemi vardır. Bu yüzden «Allah'a giden yollar, mahlûkatın nefesleri sayısıncadır
». buyurulmuştur. Fıtrat ve tabiat farklı olunca onların irşâd usûllerinin
de farklı olması tabiîdir. Bu itibarla
herbiri ayrı bir şahsa yazılmış bulunan bu
mektupların bazan sâdece
muhâtabına düstûr olarak şeref-sâdır olan kısımlarını
okuyucularımızın
kendilerine teşmil etmemeleri gerekir. Mektupların asıl
herkese faydalı tarafı nasihat ve telkin tarzındaki öğütleri, ruh-nüvâz mânâ ve
mefhumlarıdır. Eserin neşrinden gaye de okuyucularımızı
bu yüksek mânâlara
ve medlûl-i pür-i'tinâlara ulaştırmaktır.
Ve minallahi't-tevfik.
- sallallahu aleyhi ve sellem-'e kadar uzanır. Nitekim Peygamberimiz, komşu
ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği elçi ve mektuplarla onları İslâma davet
etmiştir. Mutasavvıf ve mürşidler de bu usûlden çokça istifâde etmişlerdir.
Sûfîler içinde ilk def'a mektupla irşâdlarda bulunan Hasan Basrî Hazretleridir.
O'nun Ömer ibn Abdülaziz'e mektuplar yazdığı bilinmektedir. Daha sonraki
devirlerde
de mutasavvıfların bu usûlle tebliğ ve irşâdda bulundukları İmam
Rabbânî gibi Mektûbat'ıyla meşhûr olan büyük mürşidlerin mevcûdiyetinden
anlaşılmaktadır.
Elinizde bulunan Mektûbât da M. Es'ad Erbilî tarafından muhibb ve
müntesiblerine yazılan mektupların tek tek sâhiplerinden toplanarak
bir araya
getirilmesinden meydana gelmiş bir eserdir. Eserdeki
birinciden altıncıya kadar
olan mektuplarla 36. Mektup, «Tasavvuf
» mecmûasında makale olarak da
neşredilmiştir, (bk. Tasavvuf
Mecmûası, Sene: 1327). Mektûbât, Osmanlıca
olarak iki defa neşredilmiştir.
İlk neşri 1338/1922 yılında Seyyid Ali Kadri
tarafından yapılmış olup 147 mektuptan müteşekkildir, 1341/1925'deki ikinci
tab'ında
ise 154 mektup yer almaktadır.
Elinizdeki baskıda eserin ikinci tab'ı esas alınmış ve eserden âzami istifâdeyi
sağlamak maksadıyla her mektubun latin harfleriyle okunuşu verildikten
sonra karşısındaki sahifeye de günümüz Türkçesiyle sâdeleştirilmiş şekli
konulmuştur. Ayrıca bu neşirde öncekilerde
bulunmayan iki mektuba da son
kısımda yer verilmiştir, (bk. 155 ve 156. Mektup).
Müellif M. Es'ad Efendi, son devir mutasavvıflarından olup 1246/
1847'de memleketi Erbil'de doğmuş ve ilk tahsilini orada ikmâl etmiştir.
Mürşidi Şeyh Tâha'l-Hariri'nin vefatı üzerine 1293/1878 yıllarında
İstanbul'a
gelen Es'ad Efendi, İstanbul'da bulunduğu sırada Kelâmî Dergâhı şeyhliğiyle
Meclis-i meşâyıh azâ ve reisliği de yapmış
1931 yılında vefat etmiştir.
Tasavvuf terbiye usûlünde isti'dâd, tabiat ve fıtratların farklılığının
büyük
önemi vardır. Bu yüzden «Allah'a giden yollar, mahlûkatın nefesleri sayısıncadır
». buyurulmuştur. Fıtrat ve tabiat farklı olunca onların irşâd usûllerinin
de farklı olması tabiîdir. Bu itibarla
herbiri ayrı bir şahsa yazılmış bulunan bu
mektupların bazan sâdece
muhâtabına düstûr olarak şeref-sâdır olan kısımlarını
okuyucularımızın
kendilerine teşmil etmemeleri gerekir. Mektupların asıl
herkese faydalı tarafı nasihat ve telkin tarzındaki öğütleri, ruh-nüvâz mânâ ve
mefhumlarıdır. Eserin neşrinden gaye de okuyucularımızı
bu yüksek mânâlara
ve medlûl-i pür-i'tinâlara ulaştırmaktır.
Ve minallahi't-tevfik.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.