Max Weber ve İslam Eleştirel Bir Yaklaşım

Stok Kodu:
9786055830359
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
376
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-03
Çeviren:
Mehmet Murat Şahin;Yasin Aktay
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
14.40
11.52
9786055830359
527628
Max Weber ve İslam
Max Weber ve İslam Eleştirel Bir Yaklaşım
11.52
Max Weber üzerine çalışma yapan her kişi öncelikli olarak Avrupa toplumlarında kendine özgü bir tarih sahip olan kapitalizme ve kapitalizmin Protestan ahlakıyla olan ilişkisine yönelik yaklaşımlarını ele almaktadır. Kapitalizm anlayışı üzerine yapılan çalışmaların çokluğuna rağmen, Weber'in İslam'a ve İslam toplumlarına yönelik çalışmaları ihmal edilmiştir. Oysa Weber, İslam toplumlarındaki patrimonyal bürokrasiye ilişkin çok derinlikli analizler yapmıştır. Weber'in İslam hakkındaki görüşlerinin bir başka önemi ise; onun sosyolojiye ve genel olarak Avrupa'nın kendi tarihine bakışını tamamlayan bir yapıya sahip olmasıdır. Bryan S. Turner tarafından kaleme alınan eser, Weber'in İslam toplumlarında gözlemlediği ilişkileri anlamak için alanında önemli bir boşluğu doldurmaktadır.

Kitabın İçinden Akılda Kalanlar:

- Weber ve İslam 1991'de ilk yayımlandığında görece bir ilgisizlikle karşılaştıysa da, giderek, Türkiye'de yeni yeni açılan birçok tartışmanın göz ardı edemediği bir re­ferans haline gelmiştir.Özellikle Max Weber hakkındaki tüm tartışma ve çalışmalarda, Türkiye'de toplumsal ta bakalaşma örüntülerinin, sosyal bilimlerde dini hesaba katmayı gerektiren yeni sınıfların hareketliliğine tanık olması, bu kitabı gittikçe daha önemli kılıyor.Türkiye'de bir yandan İslam'ın Protestanlığa benzer bir yolla dünye­vileştiği tartışmasına hâkim olan kötümser havayla, di­nin toplumsal ve ekonomik gelişmede oynadığı motive edici gücüne yapılan atıflara hâkim olan iyimser hava birbirine karışarak bu çalışmanın kapsam alanına gittikçe daha fazla girmiş oldular.Bu bağlamda, Weber ve İslam, yayımlandığı günden bu yana çok sayıda kitap ve ma­kaleye referans oluşturdu.

- Son elli yıl içinde yayımlanmış herhangi bir din sos­yolojisi ders kitabının bir tetkiki, şu üzücü ve fakat sıkça tekrar eden gerçeği gösterecektir: Sosyologlar, İslam'la ya hiç ilgilenmiyorlar veya İslam araştırmalarına (Isla­mic Scholarship) yapabilecekleri hiçbir katkıları yoktur. Örneğin bu ülkede ilgiyle karşılanan ve alkışlanan, bilgi sosyolojisi perspektifinden dinle ilgili önemli bir çalışma olan Peter Berger'in The Social Reality of Religion çalış­masında İslam'a ve müslümanlara sadece sekiz civarında göndermede bulunulmaktadır.

- Dikkate değer herhangi bir İslam sosyolojisi geleneği yoktur ve İslami konular hakkındaki modern araştırma ve yayınlar yetersizdir. Bu yüzden sos­yolojik karşılaştırmaların çoğu; Hristiyanlık ve Budizm, Hristiyanlık ve Yahudilik, veya Hinduizm ve Budizm gibi bileşimlere yönelmek durumunda kalmaktadır.

- Modern sosyoloji açısından Weber'in önemi, yalnızca onun Hindistan, Çin ve Avrupa üzerine yaptığı sağlam çalışmaları dolayısıyla sosyolojik bilgiye yaptığı katkıya dayanmaz.Bu çalışmalar önemlidir şüphesiz; fakat bü­tün bunların yanı sıra Weber, özgül bir sosyal bilimler fel­sefesi tasarlayarak; sosyal aktörün kendi öznel yorumları aracılığıyla sosyal gerçekliği nasıl oluşturduğunu göster­meye çalışan belli bir felsefi arka planı olan bir metodo­loji geliştirerek, çağdaş sosyolojiye büyük bir katkıda bu­lunmuştur.
Max Weber üzerine çalışma yapan her kişi öncelikli olarak Avrupa toplumlarında kendine özgü bir tarih sahip olan kapitalizme ve kapitalizmin Protestan ahlakıyla olan ilişkisine yönelik yaklaşımlarını ele almaktadır. Kapitalizm anlayışı üzerine yapılan çalışmaların çokluğuna rağmen, Weber'in İslam'a ve İslam toplumlarına yönelik çalışmaları ihmal edilmiştir. Oysa Weber, İslam toplumlarındaki patrimonyal bürokrasiye ilişkin çok derinlikli analizler yapmıştır. Weber'in İslam hakkındaki görüşlerinin bir başka önemi ise; onun sosyolojiye ve genel olarak Avrupa'nın kendi tarihine bakışını tamamlayan bir yapıya sahip olmasıdır. Bryan S. Turner tarafından kaleme alınan eser, Weber'in İslam toplumlarında gözlemlediği ilişkileri anlamak için alanında önemli bir boşluğu doldurmaktadır.

Kitabın İçinden Akılda Kalanlar:

- Weber ve İslam 1991'de ilk yayımlandığında görece bir ilgisizlikle karşılaştıysa da, giderek, Türkiye'de yeni yeni açılan birçok tartışmanın göz ardı edemediği bir re­ferans haline gelmiştir.Özellikle Max Weber hakkındaki tüm tartışma ve çalışmalarda, Türkiye'de toplumsal ta bakalaşma örüntülerinin, sosyal bilimlerde dini hesaba katmayı gerektiren yeni sınıfların hareketliliğine tanık olması, bu kitabı gittikçe daha önemli kılıyor.Türkiye'de bir yandan İslam'ın Protestanlığa benzer bir yolla dünye­vileştiği tartışmasına hâkim olan kötümser havayla, di­nin toplumsal ve ekonomik gelişmede oynadığı motive edici gücüne yapılan atıflara hâkim olan iyimser hava birbirine karışarak bu çalışmanın kapsam alanına gittikçe daha fazla girmiş oldular.Bu bağlamda, Weber ve İslam, yayımlandığı günden bu yana çok sayıda kitap ve ma­kaleye referans oluşturdu.

- Son elli yıl içinde yayımlanmış herhangi bir din sos­yolojisi ders kitabının bir tetkiki, şu üzücü ve fakat sıkça tekrar eden gerçeği gösterecektir: Sosyologlar, İslam'la ya hiç ilgilenmiyorlar veya İslam araştırmalarına (Isla­mic Scholarship) yapabilecekleri hiçbir katkıları yoktur. Örneğin bu ülkede ilgiyle karşılanan ve alkışlanan, bilgi sosyolojisi perspektifinden dinle ilgili önemli bir çalışma olan Peter Berger'in The Social Reality of Religion çalış­masında İslam'a ve müslümanlara sadece sekiz civarında göndermede bulunulmaktadır.

- Dikkate değer herhangi bir İslam sosyolojisi geleneği yoktur ve İslami konular hakkındaki modern araştırma ve yayınlar yetersizdir. Bu yüzden sos­yolojik karşılaştırmaların çoğu; Hristiyanlık ve Budizm, Hristiyanlık ve Yahudilik, veya Hinduizm ve Budizm gibi bileşimlere yönelmek durumunda kalmaktadır.

- Modern sosyoloji açısından Weber'in önemi, yalnızca onun Hindistan, Çin ve Avrupa üzerine yaptığı sağlam çalışmaları dolayısıyla sosyolojik bilgiye yaptığı katkıya dayanmaz.Bu çalışmalar önemlidir şüphesiz; fakat bü­tün bunların yanı sıra Weber, özgül bir sosyal bilimler fel­sefesi tasarlayarak; sosyal aktörün kendi öznel yorumları aracılığıyla sosyal gerçekliği nasıl oluşturduğunu göster­meye çalışan belli bir felsefi arka planı olan bir metodo­loji geliştirerek, çağdaş sosyolojiye büyük bir katkıda bu­lunmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat