9789756376799
93520
https://www.turkishbooks.com/books/mankurtlastirma-sureci-p93520.html
Mankurtlaştırma Süreci
3.333
Kendi misyonu olmayan toplumlar, misyonu olanların projelerine araçlık ederler. Misyonunun farkında olan ve buna uygun vizyon geliştiren bir toplum, çocuklarına misyon olarak sadece var olanı korumayı, bir ekmek sahibi olmayı yüklemez. Bu asgari bir hedeftir, zaten olması gerekendir. Öyleyse, eğitim çocuklara küreselleşen kapitalizmin sadık bendeleri olmayı değil, en azından dünya ulusları içinde saygın bir yer edinmeyi hedef olarak yüklemelidir. Atatürk bu hedefi "çağdaş uygarlık düzeyinin üstü" olarak belirlemişti. Bu hedefe olan inanç kalmamıştır. Bu kitapta yazılanlar bunun nasıl olduğunu, eğitimin bir mankurtlaştırma sürecine nasıl dönüştüğünü anlatıyor.
Kitabı yazarken bazı kaygılarım oldu; Huntingonun yazdığı "medeniyetler çatışması" senaryosunda figüran olmak, toplumun moralini bozmak gibi. Ayrıca sık sık "acaba kaybedilmiş bir mücadelede uzatmaları mı oynuyoruz" diye düşündüğüm de oldu. Ancak görünen gerçeği devekuşu gibi izlemenin yakışıksızlığı ve bu ulusun daha zor durumlardan alnının akıyla çıktığını, onurunu koruduğunu bilmek umutlarımı artırdı ve bu kitabı bitirmemde bana şevk verdi. Umarım, su başlarını devlerin tuttuğu bir dönemde bir tas su işlevi görür ve rüzgarı tersine çevirme çabalarına katkısı olur.
Kendi misyonu olmayan toplumlar, misyonu olanların projelerine araçlık ederler. Misyonunun farkında olan ve buna uygun vizyon geliştiren bir toplum, çocuklarına misyon olarak sadece var olanı korumayı, bir ekmek sahibi olmayı yüklemez. Bu asgari bir hedeftir, zaten olması gerekendir. Öyleyse, eğitim çocuklara küreselleşen kapitalizmin sadık bendeleri olmayı değil, en azından dünya ulusları içinde saygın bir yer edinmeyi hedef olarak yüklemelidir. Atatürk bu hedefi "çağdaş uygarlık düzeyinin üstü" olarak belirlemişti. Bu hedefe olan inanç kalmamıştır. Bu kitapta yazılanlar bunun nasıl olduğunu, eğitimin bir mankurtlaştırma sürecine nasıl dönüştüğünü anlatıyor.
Kitabı yazarken bazı kaygılarım oldu; Huntingonun yazdığı "medeniyetler çatışması" senaryosunda figüran olmak, toplumun moralini bozmak gibi. Ayrıca sık sık "acaba kaybedilmiş bir mücadelede uzatmaları mı oynuyoruz" diye düşündüğüm de oldu. Ancak görünen gerçeği devekuşu gibi izlemenin yakışıksızlığı ve bu ulusun daha zor durumlardan alnının akıyla çıktığını, onurunu koruduğunu bilmek umutlarımı artırdı ve bu kitabı bitirmemde bana şevk verdi. Umarım, su başlarını devlerin tuttuğu bir dönemde bir tas su işlevi görür ve rüzgarı tersine çevirme çabalarına katkısı olur.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.