9786058030046
481780
https://www.turkishbooks.com/books/mahalledeki-hayalet-p481780.html
Mahalledeki Hayalet
4.8
Öykümüzde bir hayalet dolaşıyor: Sait Faik'ten Vüsat O. Bener'e, Ayfer Tunç'tan Haldun Taner'e,
Füruzan'dan, Mustafa Kutlu'ya, şekil değiştirse de özü değişmeyen, doğum lekesini andıran bir sancı,
bir yara, bir sızı. O, İstanbul'un arka sokaklarında, dar kaldırımlı sıkışık mahallelerde, yoklukla,
trajediyle, felaketlerle göğüs göğüse yaşayan çocukların, kadınların, adamların hayaleti. O, şairin
deyimiyle "bozuk paraların", "sivilcelerin", "pahalı zevklerin, ucuz cesaretlerin" insanının, yani bütün
halleriyle "şehrin insanı"nın hayaleti. İrem Ertuğrul'un, gövdesinde bazen bir cinneti ve kahkahayı,
bazen saflığı ve cinayeti; ergenliği ve yetişkinliği, küskünlüğü ve savaşı aynı anda barındıran
anlatıcılarla kurduğu öykülerinin üzerinde, işte bu ele avuca sığmaz hayaletin rengarenk gölgesi
dolaşıyor. Mahalledeki Hayalet'ler, böylece gerçekliğin dünyasından poetik ve gizemli olanın dünyasına
sızıyorlar. Kitaptaki öykülerin muhatabı olabilen okura ise tek bir görev kalıyor: Kendi kayıp hayaletini
bulmak.
Füruzan'dan, Mustafa Kutlu'ya, şekil değiştirse de özü değişmeyen, doğum lekesini andıran bir sancı,
bir yara, bir sızı. O, İstanbul'un arka sokaklarında, dar kaldırımlı sıkışık mahallelerde, yoklukla,
trajediyle, felaketlerle göğüs göğüse yaşayan çocukların, kadınların, adamların hayaleti. O, şairin
deyimiyle "bozuk paraların", "sivilcelerin", "pahalı zevklerin, ucuz cesaretlerin" insanının, yani bütün
halleriyle "şehrin insanı"nın hayaleti. İrem Ertuğrul'un, gövdesinde bazen bir cinneti ve kahkahayı,
bazen saflığı ve cinayeti; ergenliği ve yetişkinliği, küskünlüğü ve savaşı aynı anda barındıran
anlatıcılarla kurduğu öykülerinin üzerinde, işte bu ele avuca sığmaz hayaletin rengarenk gölgesi
dolaşıyor. Mahalledeki Hayalet'ler, böylece gerçekliğin dünyasından poetik ve gizemli olanın dünyasına
sızıyorlar. Kitaptaki öykülerin muhatabı olabilen okura ise tek bir görev kalıyor: Kendi kayıp hayaletini
bulmak.
Öykümüzde bir hayalet dolaşıyor: Sait Faik'ten Vüsat O. Bener'e, Ayfer Tunç'tan Haldun Taner'e,
Füruzan'dan, Mustafa Kutlu'ya, şekil değiştirse de özü değişmeyen, doğum lekesini andıran bir sancı,
bir yara, bir sızı. O, İstanbul'un arka sokaklarında, dar kaldırımlı sıkışık mahallelerde, yoklukla,
trajediyle, felaketlerle göğüs göğüse yaşayan çocukların, kadınların, adamların hayaleti. O, şairin
deyimiyle "bozuk paraların", "sivilcelerin", "pahalı zevklerin, ucuz cesaretlerin" insanının, yani bütün
halleriyle "şehrin insanı"nın hayaleti. İrem Ertuğrul'un, gövdesinde bazen bir cinneti ve kahkahayı,
bazen saflığı ve cinayeti; ergenliği ve yetişkinliği, küskünlüğü ve savaşı aynı anda barındıran
anlatıcılarla kurduğu öykülerinin üzerinde, işte bu ele avuca sığmaz hayaletin rengarenk gölgesi
dolaşıyor. Mahalledeki Hayalet'ler, böylece gerçekliğin dünyasından poetik ve gizemli olanın dünyasına
sızıyorlar. Kitaptaki öykülerin muhatabı olabilen okura ise tek bir görev kalıyor: Kendi kayıp hayaletini
bulmak.
Füruzan'dan, Mustafa Kutlu'ya, şekil değiştirse de özü değişmeyen, doğum lekesini andıran bir sancı,
bir yara, bir sızı. O, İstanbul'un arka sokaklarında, dar kaldırımlı sıkışık mahallelerde, yoklukla,
trajediyle, felaketlerle göğüs göğüse yaşayan çocukların, kadınların, adamların hayaleti. O, şairin
deyimiyle "bozuk paraların", "sivilcelerin", "pahalı zevklerin, ucuz cesaretlerin" insanının, yani bütün
halleriyle "şehrin insanı"nın hayaleti. İrem Ertuğrul'un, gövdesinde bazen bir cinneti ve kahkahayı,
bazen saflığı ve cinayeti; ergenliği ve yetişkinliği, küskünlüğü ve savaşı aynı anda barındıran
anlatıcılarla kurduğu öykülerinin üzerinde, işte bu ele avuca sığmaz hayaletin rengarenk gölgesi
dolaşıyor. Mahalledeki Hayalet'ler, böylece gerçekliğin dünyasından poetik ve gizemli olanın dünyasına
sızıyorlar. Kitaptaki öykülerin muhatabı olabilen okura ise tek bir görev kalıyor: Kendi kayıp hayaletini
bulmak.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.