9786057931016
454586
https://www.turkishbooks.com/books/magara-duvarindan-yansimalar-p454586.html
Mağara Duvarından Yansımalar
7.2
Bu eser, başından beri ele aldığımız bölünme, ayrışma ve manipülasyonlara neden olan ve bundan sonra da etkinliğini sürdürmesi mümkün görünen, önce zihnimizde oluşup daha sonra hayat pratiğine dönüştürdüğümüz kolektif kimlik ve temsillerin sosyolojik, psikolojik, siyasi, kültürel bir çözümlemesini okuyucusuyla buluşturmayı hedeflemektedir.
Elinizdeki kitap, artık hayatımızın her safhasını, neredeyse tüm toplumları ve bir bütün olarak dünyanın geleceğini ilgilendiren bu paradigmal ön yargılardan kurtulmanın, hayata daha geniş bir perspektiften bakabilmenin, bizi devekuşu misali kendi içimize hapseden ve yaşantımızı, düşünce dünyamızı, ufkumuzu ve ilişkilerimizi fakirleştiren yapay sınırları ve kategorik ayrışmaları bir yana bırakarak hayatın özünü ve esasını yakalayabilmenin mümkün olduğunu göstermektedir. Elbette bu konuda yazılmış ve literatürde saygın yer edinmiş pek çok eser mevcuttur.
Ancak bu çalışmanın diğerlerinden farkı, konunun özüne inerek ve insan beyninin kıvrımlarına nüfuz ederek insan gerçeğinin kognitif, bilişsel ve duyuşsal boyutlarıyla bütünleşen insan davranışının mantıksal ve deneysel eylem analiziyle, insanın niçin kolektif temsil ve semboller üzerinden dünyayı algıladığını irdelemesi, bu algılamanın insan davranışına yansıyarak dış dünyaya yansıması, bu yansımanın yarattığı rasynellik-irrasyonellik, dışlayıcılık-kuşatıcılık, reformizm-muhafazakârlık, eskilik-yenilik gibi olguları güncel örnek vakalarla psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla çözümlemesi, bu çözümlemenin bir yandan güncel ulusal ve uluslararası politikalarda ve kültürler arası yüzleşmelerde yarattığı tesirleri gözler önüne sererken, öte yandan, ilginç bir biçimde ve tarihte ilk defa olmak üzere, ekonomik işletmeler düzeyinde ve örgüt kültürü ve felsefesi bağlamında, özel kurumlar ve kamu kurumları açısından mikro ve mezo düzeyde analizler yapması ve bu problemlerin çözümünün ne denli zor olduğunun bilinci ve farkındalığı çerçevesinde sunduğu uzun erimli çözüm stratejileridir.
Elinizdeki kitap, artık hayatımızın her safhasını, neredeyse tüm toplumları ve bir bütün olarak dünyanın geleceğini ilgilendiren bu paradigmal ön yargılardan kurtulmanın, hayata daha geniş bir perspektiften bakabilmenin, bizi devekuşu misali kendi içimize hapseden ve yaşantımızı, düşünce dünyamızı, ufkumuzu ve ilişkilerimizi fakirleştiren yapay sınırları ve kategorik ayrışmaları bir yana bırakarak hayatın özünü ve esasını yakalayabilmenin mümkün olduğunu göstermektedir. Elbette bu konuda yazılmış ve literatürde saygın yer edinmiş pek çok eser mevcuttur.
Ancak bu çalışmanın diğerlerinden farkı, konunun özüne inerek ve insan beyninin kıvrımlarına nüfuz ederek insan gerçeğinin kognitif, bilişsel ve duyuşsal boyutlarıyla bütünleşen insan davranışının mantıksal ve deneysel eylem analiziyle, insanın niçin kolektif temsil ve semboller üzerinden dünyayı algıladığını irdelemesi, bu algılamanın insan davranışına yansıyarak dış dünyaya yansıması, bu yansımanın yarattığı rasynellik-irrasyonellik, dışlayıcılık-kuşatıcılık, reformizm-muhafazakârlık, eskilik-yenilik gibi olguları güncel örnek vakalarla psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla çözümlemesi, bu çözümlemenin bir yandan güncel ulusal ve uluslararası politikalarda ve kültürler arası yüzleşmelerde yarattığı tesirleri gözler önüne sererken, öte yandan, ilginç bir biçimde ve tarihte ilk defa olmak üzere, ekonomik işletmeler düzeyinde ve örgüt kültürü ve felsefesi bağlamında, özel kurumlar ve kamu kurumları açısından mikro ve mezo düzeyde analizler yapması ve bu problemlerin çözümünün ne denli zor olduğunun bilinci ve farkındalığı çerçevesinde sunduğu uzun erimli çözüm stratejileridir.
Bu eser, başından beri ele aldığımız bölünme, ayrışma ve manipülasyonlara neden olan ve bundan sonra da etkinliğini sürdürmesi mümkün görünen, önce zihnimizde oluşup daha sonra hayat pratiğine dönüştürdüğümüz kolektif kimlik ve temsillerin sosyolojik, psikolojik, siyasi, kültürel bir çözümlemesini okuyucusuyla buluşturmayı hedeflemektedir.
Elinizdeki kitap, artık hayatımızın her safhasını, neredeyse tüm toplumları ve bir bütün olarak dünyanın geleceğini ilgilendiren bu paradigmal ön yargılardan kurtulmanın, hayata daha geniş bir perspektiften bakabilmenin, bizi devekuşu misali kendi içimize hapseden ve yaşantımızı, düşünce dünyamızı, ufkumuzu ve ilişkilerimizi fakirleştiren yapay sınırları ve kategorik ayrışmaları bir yana bırakarak hayatın özünü ve esasını yakalayabilmenin mümkün olduğunu göstermektedir. Elbette bu konuda yazılmış ve literatürde saygın yer edinmiş pek çok eser mevcuttur.
Ancak bu çalışmanın diğerlerinden farkı, konunun özüne inerek ve insan beyninin kıvrımlarına nüfuz ederek insan gerçeğinin kognitif, bilişsel ve duyuşsal boyutlarıyla bütünleşen insan davranışının mantıksal ve deneysel eylem analiziyle, insanın niçin kolektif temsil ve semboller üzerinden dünyayı algıladığını irdelemesi, bu algılamanın insan davranışına yansıyarak dış dünyaya yansıması, bu yansımanın yarattığı rasynellik-irrasyonellik, dışlayıcılık-kuşatıcılık, reformizm-muhafazakârlık, eskilik-yenilik gibi olguları güncel örnek vakalarla psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla çözümlemesi, bu çözümlemenin bir yandan güncel ulusal ve uluslararası politikalarda ve kültürler arası yüzleşmelerde yarattığı tesirleri gözler önüne sererken, öte yandan, ilginç bir biçimde ve tarihte ilk defa olmak üzere, ekonomik işletmeler düzeyinde ve örgüt kültürü ve felsefesi bağlamında, özel kurumlar ve kamu kurumları açısından mikro ve mezo düzeyde analizler yapması ve bu problemlerin çözümünün ne denli zor olduğunun bilinci ve farkındalığı çerçevesinde sunduğu uzun erimli çözüm stratejileridir.
Elinizdeki kitap, artık hayatımızın her safhasını, neredeyse tüm toplumları ve bir bütün olarak dünyanın geleceğini ilgilendiren bu paradigmal ön yargılardan kurtulmanın, hayata daha geniş bir perspektiften bakabilmenin, bizi devekuşu misali kendi içimize hapseden ve yaşantımızı, düşünce dünyamızı, ufkumuzu ve ilişkilerimizi fakirleştiren yapay sınırları ve kategorik ayrışmaları bir yana bırakarak hayatın özünü ve esasını yakalayabilmenin mümkün olduğunu göstermektedir. Elbette bu konuda yazılmış ve literatürde saygın yer edinmiş pek çok eser mevcuttur.
Ancak bu çalışmanın diğerlerinden farkı, konunun özüne inerek ve insan beyninin kıvrımlarına nüfuz ederek insan gerçeğinin kognitif, bilişsel ve duyuşsal boyutlarıyla bütünleşen insan davranışının mantıksal ve deneysel eylem analiziyle, insanın niçin kolektif temsil ve semboller üzerinden dünyayı algıladığını irdelemesi, bu algılamanın insan davranışına yansıyarak dış dünyaya yansıması, bu yansımanın yarattığı rasynellik-irrasyonellik, dışlayıcılık-kuşatıcılık, reformizm-muhafazakârlık, eskilik-yenilik gibi olguları güncel örnek vakalarla psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla çözümlemesi, bu çözümlemenin bir yandan güncel ulusal ve uluslararası politikalarda ve kültürler arası yüzleşmelerde yarattığı tesirleri gözler önüne sererken, öte yandan, ilginç bir biçimde ve tarihte ilk defa olmak üzere, ekonomik işletmeler düzeyinde ve örgüt kültürü ve felsefesi bağlamında, özel kurumlar ve kamu kurumları açısından mikro ve mezo düzeyde analizler yapması ve bu problemlerin çözümünün ne denli zor olduğunun bilinci ve farkındalığı çerçevesinde sunduğu uzun erimli çözüm stratejileridir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.