Lacivert Sürgün

Halil İlteriş Kutlu, okurunu ilk şiir kitabı olan Lacivert Sürgün ile kendine has şiir coğrafyasında gezintiye çıkartıyor. Semerkant'tan Endülüs'e kadar uzanan bu geniş şiir evreninde güçlü adımlarla yürüyen Kutlu'nun geride bıraktığı ayak izlerinde tasavvufi nazariyenin etkisi, kendisini yoğun bir şekilde hissettirmekte. Sıra dışı imgeleri ve geleneğin kadim kaynakları üzerindeki hâkimiyetiyle bambaşka bir şiir evreninin kapılarını açan Kutlu, okuruna içinde bulunduğu zamandan metafizik dünyaya uzanan bir merdiven hediye ediyor. Şiiri, her an yeniden keşfedilmesi gereken bir âlem olarak gören Kutlu, sezgi gücü kuvvetli olan okurunun da bu keşif sürecine katılmasına olanak sağlıyor. Üzerine eğilip kulağınızı dayadığınızda çok kültürlülüğün, tasavvufun ve varlığın aslına duyulan özlemin derin nağmelerinin yanında modernite ile hakikat arasında sıkışmış olan insanın kalbî ve zihinsel ağrılarını da fazlasıyla hissedebileceğiniz LacivertSürgün, günümüz Türk şiiri içinde kendisine önemli bir yer edinmeye aday bir kitap.


Şebüsterî'den mülhem efkârımızı
seyreyledik üç başlı temâşâ ile

hem kalemdi her biri,
mürekkebi alevden
yazdılar,
sırtlarında yemin kırbacı
nun ile be'nin ismini tersten


Hiçbir kelime olduğu gibi olmayacak Şifacı kitabında. Belki de olacak. Her kelimenin arkasında farklı bir şeyler aramaya başlayacaksınız ve kafanızda tanımlara dair sorular oluşacak. Belki de öylesine çevireceksiniz sayfaları; kelimelerin arasında sürüklenip gideceksiniz. Bir akıntının içinde sorgulamaya başlayacaksınız kendinizi. Farkında olanlar için kitabın geçtiği fantezi dünyasında yepyeni kapılar açılacak. Farkında olmayanlarsa, fantezi dünyasında keyifli bir yolculuğun tadını çıkaracaklar.

Doğmak, serpilmek, olgunlaşmak ve yeniden evrenin bilgeliğiyle bütünleşmek. Bu muhteşem döngüde kaybolacaksınız. Belki de sadece olduğunuz yerde kalacaksınız; ördüğünüz o koca duvarlarla. Farkında bile olmadan, kendiniz fark etmeden...

Hayatın farklı dönemlerini temsil eden bu üçlünün hikayelerini okudukça kendi yaşamınızı sorgulayacaksınız. Tıpkı yazarın da sorguladığı gibi. Fark edeceksiniz ki o da bilmeyecek çoğu sorunun cevabını. O sordukça, siz onun kılavuzu olacaksınız. O da sizin. Tüm bunlar, sadece farklı açılardan bakıp olanı farklı yorumlayabildiğinizde gerçekleşecek.