Kur'an Tahlili 3.Cilt

Stok Kodu:
9789759238094
Boyut:
205-805
Sayfa Sayısı:
924
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe - Arapça
%20 indirimli
16.67
13.34
9789759238094
577758
Kur'an Tahlili 3.Cilt
Kur'an Tahlili 3.Cilt
13.335
Değerli okurlar! Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, ülkemizde Kur'ân'ı indirildiği dilden, yani Arapça aslından anlayarak okuyabilmek için her türlü imkan mevcut... O halde neden bu imkanlardan yararlanmayalım? Hem Kuran'da bildirilen "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer, 9) gibi ayetlerden ve hem de bir çok hadiste faziletine işaret edilen "bilenlerden olmanın ayrıcalığı"ndan neden istifade etmeyelim?
Bir müslüman için Kur'an ilmi en değerli ilimdir. Zaten bu anlamda Allah da bilenlerle bilmeyenleri, mesajını anlamak için gayret gösterenlerle göstermeyenleri bir tutmayacağını bize açık bir şekilde bildirmiyor mu? Ayrıca, yine bir müslüman için Kur'an en büyük zikir ve onunla meşgul olmak da en büyük ibadetlerden biri değil mi?
Uğraşların en hayırlısı Allah'ın kitabının başında onu anlamak için geçirilen zamandır. İnsan böylesi anlarda kendisini yaratan Rabbi ile iletişim kurmakta, O'nun kendisinden beklentilerini ve dünyada bulunma amacını kavramaktadır.
Hayatımın en mutlu ve anlamlı anları Kur'an metinlerini çözmeye ve onların arkasındaki sırları anlamaya çalıştığım anlardır... En büyük hasretim ise, Kur'an'la meşgul iken avuçlarımın içinden akıp giden zamandır... Ama ne yazık ki, zaman isteğimizin dışında su gibi akıp gitmekte, Kur'an deryasında yüzmenin zevkine günler, aylar, yıllar yetmemektedir...
Kur'an! Gafletten, luzumsuz, faydasız işlerle uğraşmaktan ve bunların arkasından ortaya çıkan streslerden kurtulmanın reçetesidir... İnsanlık için birşeyler yapmak ve hep canlı, diri kalmak için motivasyon ve ilham kaynağıdır...
Kur'an! Rabb'in Kelamıdır... Yaratıcının yarattığına bir lutfu, ikramıdır... Dünyada rehber, Ahirette ışıktır... Görünenlerin ve görünmeyenlerin sırlarını içermektedir... O herkese, yani evrende kendisine muhatap olan bütün varlık alemine indirilmiştir; okunsun, anlaşılsın diye!... O'nu anlamak için gayret gösterenlere ne mutlu...
İşte elinizdeki bu eser de, yıllardır Kur'an'ı anlamak için yapılan çalışmaların bir ürünüdür. Öğrencilerimizle uzun seneler boyunca yaptığımız Arapça, Tefsir vb. derslerdeki notların iki kapak arasında toplanmasıyla ortaya çıkmıştır. Gerek öğrencilerimizden ve gerekse bu notların varlığından haberdar olan yakın çevremizden gelen yoğun istekler, yıllardır oluşturduğumuz ve dağınık bir vaziyette bulunan bu notları biraraya getirmek konusunda beni cesaretlendirmiştir. Bu işin uzmanı olduğum iddiasında hiç değilim.. Dolayısıyla, hemen belirtmeliyim ki, bu eserin herhangi bir iddiası bulunmamaktadır. Hatta, iddia bir yana, çalışmalarımız sırasında bilmeden herhangi bir kusur işlediysek bu kusurdan dolayı Rabbimizden bağışlanma dileriz ve onun merhametine sığınırız. Bu konuda niyetimizin kötü olmadığını, sadece O'nun kitabını ve mesajını anlamaya çalıştığımızı söylemekten başka da mazaretimiz yoktur.
Bu eseri oluşturmaya başladığımda "Böyle büyük ve kapsamlı bir çalışmaya nasıl cesaret ediyorsun?" diyerek kendimle uzun bir süre mücadele ettiğimi itiraf etmeliyim. Ama, Türkçe'de Kur'an'ı dilbilgisi açısından baştan sona inceleyen eserlerin azlığı ve bizim de derslerimiz boyunca bu türden bir esere ihtiyaç duymamız, bu konuda bir boşluğun olduğunu gösterdi. Biz asıl olarak, bu eserde çalışmalarımız sırasında daha ziyade boşluğunu hissettiğimiz ayetlerdeki kelimelerin ve cümlelerin gramatik tahlilleri üzerinde yoğunlaştık. Ayetlerin tefsirlerine yer verirken ise daha ziyade bu alanda temayüz etmiş alimlerin ve bilim adamlarının görüşlerine yer verdik. Ama şunu da söylemeliyiz ki, bazı seçme surelerin yorumlarında ağırlıklı olarak kendi görüşlerimize de yer verdik. Ayetlere bir kadın gözüyle bakan tefsirlerin ne yazık ki tarih boyunca fazla zuhur etmediği bir gerçektir. Türkçe'de ise Fatiha'dan Nas suresine dek bütün bir eserin varlığından söz etmek bile mümkün değildir. Bize de nasip olup olmayacağı Rabbimin takdiridir. Kanaatimizce pek çok ayet bilim kadınları tarafından yeniden yorumlanmalı ve asrın idrakine de kadın penceresinden bir kez daha sunulmalıdır.
Bu eseri hazırlamaktaki temel amacım, öğrencilerime daha önce yine yirmi seneye yakın bir süredir okuttuğum Arapça ders notlarını biraraya getirerek oluşturduğum ve büyük bir ilgi ile karşılanan "Adım Adım Kur'an Dili" isimli Arapça Gramer setinin tatbikatı olmak üzere Kur'ân'ı baştan sona inceleyen ikinci adım olmasıdır. O eserin ortaya çıkması sürecinde hep Kur'an'ın anlaşılmasına bir vesile ve vasıta olmak için dua etmişimdir. Şimdi bu eserle dualarımın gerçekleşiyor olmasını görmekten dolayı, minnetimi ve şükrümü yerine getirememenin aczi ile, Rabbimin önünde secde ediyorum.
Gayem yediden yetmişe biraz çaba gösteren herkesin Kur'an'ı anlayarak okumasına yardımcı olmaktan başka birşey değildir. Arapça grameri öğrenen kimselere, şu kısacık hayatta sağda solda vakit kaybetmemeleri, bir dönemler benim bunaldığım gibi Kuran'ı acaba nasıl, nereden öğrenirim diye endişe etmemeleri için düştük yollara... Önce Kur'an dedik... sonra diğerleri...
"Diğerleri" derken bir de bakıyorsunuz Kur'an'a sıra gelmemiş ve ömür bitivermiştir... Bir mum gibi eriyip tükenivermişiz... Ömür sermayesi pek az, yapılacak işler ise pek çok... Günün getirdiklerini yaşarken bazen bir değil birkaç topu elimizde döndürmek zorunda kaldığımız malum. Geçmişte kaybettiklerimize hayıflanıp, gelecekle ilgili hayaller kurarken asıl elimizde olan şimdiki zaman uçup gidiyor ve maziye karışıyor... Lüzumlu diye günlerce peşinden koşturduğumuz şeylerin çoğu zaman ne kadar boş ve anlamsız oldukları ortaya çıkıyor... Ama boşa gitmeyen bir şey varki, o da Kur'an'la olan dostluğumuz... Şimdilerde onu anlamak için verdiğimiz uğraşı ileride keyiflere dönüşecek... Ama bunun için çalışmak, yorulmak gerekmektedir...
Kur'an'ı kelime ve irabıyla öğrenerek anlayabilmek için en az iki senelik bir zamana ihtiyaç vardır. Bunun için de disiplinli bir çalışma yapmak gerekmektedir. Bu süreyi kısaltmak ise kişinin kendi çabasına bağlıdır. Gramerin ayrıntıları ile uğraşmak başlangıçta zor görünse de Rabbim onun zevkini içine koyuyor ve öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Zaten "başlamak bitirmenin yarısıdır" dememişler mi? Dolayısıyla asıl zor ve mühim olan başlayabilmektir... Yani, nefsi televole kültüründen kurtarıp, ciddi meşgul
Değerli okurlar! Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, ülkemizde Kur'ân'ı indirildiği dilden, yani Arapça aslından anlayarak okuyabilmek için her türlü imkan mevcut... O halde neden bu imkanlardan yararlanmayalım? Hem Kuran'da bildirilen "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer, 9) gibi ayetlerden ve hem de bir çok hadiste faziletine işaret edilen "bilenlerden olmanın ayrıcalığı"ndan neden istifade etmeyelim?
Bir müslüman için Kur'an ilmi en değerli ilimdir. Zaten bu anlamda Allah da bilenlerle bilmeyenleri, mesajını anlamak için gayret gösterenlerle göstermeyenleri bir tutmayacağını bize açık bir şekilde bildirmiyor mu? Ayrıca, yine bir müslüman için Kur'an en büyük zikir ve onunla meşgul olmak da en büyük ibadetlerden biri değil mi?
Uğraşların en hayırlısı Allah'ın kitabının başında onu anlamak için geçirilen zamandır. İnsan böylesi anlarda kendisini yaratan Rabbi ile iletişim kurmakta, O'nun kendisinden beklentilerini ve dünyada bulunma amacını kavramaktadır.
Hayatımın en mutlu ve anlamlı anları Kur'an metinlerini çözmeye ve onların arkasındaki sırları anlamaya çalıştığım anlardır... En büyük hasretim ise, Kur'an'la meşgul iken avuçlarımın içinden akıp giden zamandır... Ama ne yazık ki, zaman isteğimizin dışında su gibi akıp gitmekte, Kur'an deryasında yüzmenin zevkine günler, aylar, yıllar yetmemektedir...
Kur'an! Gafletten, luzumsuz, faydasız işlerle uğraşmaktan ve bunların arkasından ortaya çıkan streslerden kurtulmanın reçetesidir... İnsanlık için birşeyler yapmak ve hep canlı, diri kalmak için motivasyon ve ilham kaynağıdır...
Kur'an! Rabb'in Kelamıdır... Yaratıcının yarattığına bir lutfu, ikramıdır... Dünyada rehber, Ahirette ışıktır... Görünenlerin ve görünmeyenlerin sırlarını içermektedir... O herkese, yani evrende kendisine muhatap olan bütün varlık alemine indirilmiştir; okunsun, anlaşılsın diye!... O'nu anlamak için gayret gösterenlere ne mutlu...
İşte elinizdeki bu eser de, yıllardır Kur'an'ı anlamak için yapılan çalışmaların bir ürünüdür. Öğrencilerimizle uzun seneler boyunca yaptığımız Arapça, Tefsir vb. derslerdeki notların iki kapak arasında toplanmasıyla ortaya çıkmıştır. Gerek öğrencilerimizden ve gerekse bu notların varlığından haberdar olan yakın çevremizden gelen yoğun istekler, yıllardır oluşturduğumuz ve dağınık bir vaziyette bulunan bu notları biraraya getirmek konusunda beni cesaretlendirmiştir. Bu işin uzmanı olduğum iddiasında hiç değilim.. Dolayısıyla, hemen belirtmeliyim ki, bu eserin herhangi bir iddiası bulunmamaktadır. Hatta, iddia bir yana, çalışmalarımız sırasında bilmeden herhangi bir kusur işlediysek bu kusurdan dolayı Rabbimizden bağışlanma dileriz ve onun merhametine sığınırız. Bu konuda niyetimizin kötü olmadığını, sadece O'nun kitabını ve mesajını anlamaya çalıştığımızı söylemekten başka da mazaretimiz yoktur.
Bu eseri oluşturmaya başladığımda "Böyle büyük ve kapsamlı bir çalışmaya nasıl cesaret ediyorsun?" diyerek kendimle uzun bir süre mücadele ettiğimi itiraf etmeliyim. Ama, Türkçe'de Kur'an'ı dilbilgisi açısından baştan sona inceleyen eserlerin azlığı ve bizim de derslerimiz boyunca bu türden bir esere ihtiyaç duymamız, bu konuda bir boşluğun olduğunu gösterdi. Biz asıl olarak, bu eserde çalışmalarımız sırasında daha ziyade boşluğunu hissettiğimiz ayetlerdeki kelimelerin ve cümlelerin gramatik tahlilleri üzerinde yoğunlaştık. Ayetlerin tefsirlerine yer verirken ise daha ziyade bu alanda temayüz etmiş alimlerin ve bilim adamlarının görüşlerine yer verdik. Ama şunu da söylemeliyiz ki, bazı seçme surelerin yorumlarında ağırlıklı olarak kendi görüşlerimize de yer verdik. Ayetlere bir kadın gözüyle bakan tefsirlerin ne yazık ki tarih boyunca fazla zuhur etmediği bir gerçektir. Türkçe'de ise Fatiha'dan Nas suresine dek bütün bir eserin varlığından söz etmek bile mümkün değildir. Bize de nasip olup olmayacağı Rabbimin takdiridir. Kanaatimizce pek çok ayet bilim kadınları tarafından yeniden yorumlanmalı ve asrın idrakine de kadın penceresinden bir kez daha sunulmalıdır.
Bu eseri hazırlamaktaki temel amacım, öğrencilerime daha önce yine yirmi seneye yakın bir süredir okuttuğum Arapça ders notlarını biraraya getirerek oluşturduğum ve büyük bir ilgi ile karşılanan "Adım Adım Kur'an Dili" isimli Arapça Gramer setinin tatbikatı olmak üzere Kur'ân'ı baştan sona inceleyen ikinci adım olmasıdır. O eserin ortaya çıkması sürecinde hep Kur'an'ın anlaşılmasına bir vesile ve vasıta olmak için dua etmişimdir. Şimdi bu eserle dualarımın gerçekleşiyor olmasını görmekten dolayı, minnetimi ve şükrümü yerine getirememenin aczi ile, Rabbimin önünde secde ediyorum.
Gayem yediden yetmişe biraz çaba gösteren herkesin Kur'an'ı anlayarak okumasına yardımcı olmaktan başka birşey değildir. Arapça grameri öğrenen kimselere, şu kısacık hayatta sağda solda vakit kaybetmemeleri, bir dönemler benim bunaldığım gibi Kuran'ı acaba nasıl, nereden öğrenirim diye endişe etmemeleri için düştük yollara... Önce Kur'an dedik... sonra diğerleri...
"Diğerleri" derken bir de bakıyorsunuz Kur'an'a sıra gelmemiş ve ömür bitivermiştir... Bir mum gibi eriyip tükenivermişiz... Ömür sermayesi pek az, yapılacak işler ise pek çok... Günün getirdiklerini yaşarken bazen bir değil birkaç topu elimizde döndürmek zorunda kaldığımız malum. Geçmişte kaybettiklerimize hayıflanıp, gelecekle ilgili hayaller kurarken asıl elimizde olan şimdiki zaman uçup gidiyor ve maziye karışıyor... Lüzumlu diye günlerce peşinden koşturduğumuz şeylerin çoğu zaman ne kadar boş ve anlamsız oldukları ortaya çıkıyor... Ama boşa gitmeyen bir şey varki, o da Kur'an'la olan dostluğumuz... Şimdilerde onu anlamak için verdiğimiz uğraşı ileride keyiflere dönüşecek... Ama bunun için çalışmak, yorulmak gerekmektedir...
Kur'an'ı kelime ve irabıyla öğrenerek anlayabilmek için en az iki senelik bir zamana ihtiyaç vardır. Bunun için de disiplinli bir çalışma yapmak gerekmektedir. Bu süreyi kısaltmak ise kişinin kendi çabasına bağlıdır. Gramerin ayrıntıları ile uğraşmak başlangıçta zor görünse de Rabbim onun zevkini içine koyuyor ve öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Zaten "başlamak bitirmenin yarısıdır" dememişler mi? Dolayısıyla asıl zor ve mühim olan başlayabilmektir... Yani, nefsi televole kültüründen kurtarıp, ciddi meşgul
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat