9786059603881
435251
https://www.turkishbooks.com/books/kuran-isiginda-dusunmek-p435251.html
Kur'ân Işığında Düşünmek
3.6
İslâm dünyasında gayr-i İslâmî kültürlerin etkisinde kalan günümüz Müslümanları,
gerçekKur'ânî düşünceden sapmış, başka düşüncelerin etkisine girmiştir. Müslümanlar gerek
ferdî, gerek ailevî, gerekse sosyal hayatlarını düzenlerken etkilendikleri bu gayr-i İslâmî
düşüncelerin dünya görüşüne göre davranmaktadır. Bu yüzden yanlış yollardan
kurtulamamakta, gerçek bir Müslüman şahsiyetine kavuşamamaktadır.
Gayr-i İslâmî kültürlerin, düşüncelerin ve sosyal düzenlerin hâkimiyetine giren
Müslümanların yeniden İslâm'a dönmeleri kaçınılmaz bir şarttır. Böyle şuurlu ve kesin bir
dönüş yapılmadığı, gayr-i İslâmî bütün düşünceler ve kültürler atılıp yerine İslâmî düşünce
yerleşmediği müddetçe Müslümanların kurtuluşu söz konusu olamaz. İstenen ve zarurî olan
bu kurtuluşun ilk şartı, Kur'ân ışığında düşünmek ve şuurlanmaktır. Öncelikle beyinlerdeki,
gönüllerdeki, ruhlardaki kirlerin yıkanıp temizlenmesi, sonra da onların yerine İslâmî
düşüncenin yerleşmesi zarurîdir. Her ferdin bünyesine yerleşen, beynine, gönlüne ve ruhuna
hâkim olan İslâmî düşünce, onu yanlış yollardan kurtaracaktır. Dolayısıyla hayatının her
safhasınıKur'ân'a ve sünnete göre düzenleyecektir. Böylece ifsat olmuş toplum yeniden
düzelecek ve Allah'ın emrettiği gibi yaşayan temiz ve iyi insanlardan meydana gelen, huzurlu
ve mutlu bir toplum oluşacaktır.
gerçekKur'ânî düşünceden sapmış, başka düşüncelerin etkisine girmiştir. Müslümanlar gerek
ferdî, gerek ailevî, gerekse sosyal hayatlarını düzenlerken etkilendikleri bu gayr-i İslâmî
düşüncelerin dünya görüşüne göre davranmaktadır. Bu yüzden yanlış yollardan
kurtulamamakta, gerçek bir Müslüman şahsiyetine kavuşamamaktadır.
Gayr-i İslâmî kültürlerin, düşüncelerin ve sosyal düzenlerin hâkimiyetine giren
Müslümanların yeniden İslâm'a dönmeleri kaçınılmaz bir şarttır. Böyle şuurlu ve kesin bir
dönüş yapılmadığı, gayr-i İslâmî bütün düşünceler ve kültürler atılıp yerine İslâmî düşünce
yerleşmediği müddetçe Müslümanların kurtuluşu söz konusu olamaz. İstenen ve zarurî olan
bu kurtuluşun ilk şartı, Kur'ân ışığında düşünmek ve şuurlanmaktır. Öncelikle beyinlerdeki,
gönüllerdeki, ruhlardaki kirlerin yıkanıp temizlenmesi, sonra da onların yerine İslâmî
düşüncenin yerleşmesi zarurîdir. Her ferdin bünyesine yerleşen, beynine, gönlüne ve ruhuna
hâkim olan İslâmî düşünce, onu yanlış yollardan kurtaracaktır. Dolayısıyla hayatının her
safhasınıKur'ân'a ve sünnete göre düzenleyecektir. Böylece ifsat olmuş toplum yeniden
düzelecek ve Allah'ın emrettiği gibi yaşayan temiz ve iyi insanlardan meydana gelen, huzurlu
ve mutlu bir toplum oluşacaktır.
İslâm dünyasında gayr-i İslâmî kültürlerin etkisinde kalan günümüz Müslümanları,
gerçekKur'ânî düşünceden sapmış, başka düşüncelerin etkisine girmiştir. Müslümanlar gerek
ferdî, gerek ailevî, gerekse sosyal hayatlarını düzenlerken etkilendikleri bu gayr-i İslâmî
düşüncelerin dünya görüşüne göre davranmaktadır. Bu yüzden yanlış yollardan
kurtulamamakta, gerçek bir Müslüman şahsiyetine kavuşamamaktadır.
Gayr-i İslâmî kültürlerin, düşüncelerin ve sosyal düzenlerin hâkimiyetine giren
Müslümanların yeniden İslâm'a dönmeleri kaçınılmaz bir şarttır. Böyle şuurlu ve kesin bir
dönüş yapılmadığı, gayr-i İslâmî bütün düşünceler ve kültürler atılıp yerine İslâmî düşünce
yerleşmediği müddetçe Müslümanların kurtuluşu söz konusu olamaz. İstenen ve zarurî olan
bu kurtuluşun ilk şartı, Kur'ân ışığında düşünmek ve şuurlanmaktır. Öncelikle beyinlerdeki,
gönüllerdeki, ruhlardaki kirlerin yıkanıp temizlenmesi, sonra da onların yerine İslâmî
düşüncenin yerleşmesi zarurîdir. Her ferdin bünyesine yerleşen, beynine, gönlüne ve ruhuna
hâkim olan İslâmî düşünce, onu yanlış yollardan kurtaracaktır. Dolayısıyla hayatının her
safhasınıKur'ân'a ve sünnete göre düzenleyecektir. Böylece ifsat olmuş toplum yeniden
düzelecek ve Allah'ın emrettiği gibi yaşayan temiz ve iyi insanlardan meydana gelen, huzurlu
ve mutlu bir toplum oluşacaktır.
gerçekKur'ânî düşünceden sapmış, başka düşüncelerin etkisine girmiştir. Müslümanlar gerek
ferdî, gerek ailevî, gerekse sosyal hayatlarını düzenlerken etkilendikleri bu gayr-i İslâmî
düşüncelerin dünya görüşüne göre davranmaktadır. Bu yüzden yanlış yollardan
kurtulamamakta, gerçek bir Müslüman şahsiyetine kavuşamamaktadır.
Gayr-i İslâmî kültürlerin, düşüncelerin ve sosyal düzenlerin hâkimiyetine giren
Müslümanların yeniden İslâm'a dönmeleri kaçınılmaz bir şarttır. Böyle şuurlu ve kesin bir
dönüş yapılmadığı, gayr-i İslâmî bütün düşünceler ve kültürler atılıp yerine İslâmî düşünce
yerleşmediği müddetçe Müslümanların kurtuluşu söz konusu olamaz. İstenen ve zarurî olan
bu kurtuluşun ilk şartı, Kur'ân ışığında düşünmek ve şuurlanmaktır. Öncelikle beyinlerdeki,
gönüllerdeki, ruhlardaki kirlerin yıkanıp temizlenmesi, sonra da onların yerine İslâmî
düşüncenin yerleşmesi zarurîdir. Her ferdin bünyesine yerleşen, beynine, gönlüne ve ruhuna
hâkim olan İslâmî düşünce, onu yanlış yollardan kurtaracaktır. Dolayısıyla hayatının her
safhasınıKur'ân'a ve sünnete göre düzenleyecektir. Böylece ifsat olmuş toplum yeniden
düzelecek ve Allah'ın emrettiği gibi yaşayan temiz ve iyi insanlardan meydana gelen, huzurlu
ve mutlu bir toplum oluşacaktır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.