1000234100019
63551
https://www.turkishbooks.com/books/kuran-i-kerimin-nuzulu-ve-kiraati-p63551.html
Kur'an-ı Kerimin Nuzulü ve Kıraatı
3.60
Kur ân-ı Kerîm ilminin en mühim meselelerinden birisine tahsis ettiği incelemesini müellifimiz başlıca iki bölüm hâlinde ele almaktadır:
Birinci Bölüm: Kur ân-ı Kerim in indiği yedi harf (el-Ahrufu s-Seb a) e tahsis edilmiştir. Bu bölüme bir giriş teşkil eden "Arap Dili" babında müellif: Arapçanın oluşumu ile Arap lehçelerini incelemektedir. Meşhur lehçeler ve bunların mümeyyiz- vasıflan, kureyş lehçesinin diğer lehçelere üstün gelmesinin sebebleri (dinî, coğrafî, iktisadî âmil; siyasî ve içtimaî nüfuz, Kureyş lehçesinin en geniş lehçe oluşu, bu asırda Arapların alışmış oldukları hususi toplantılar, panayırlar, eyyâmu l-Arab, Kur ân, Hadîs ve İslâm); târihe mal olmuş bu ihtilâflardan bâzılarının bize iki yoldan intikal ettiği hususu (Kur ân ın kırâatlaçı ile edebiyyat ve tarih kitablarında hassaten bu lehçelerin bulunması; Kur ân ın kaç lügat üzerine nazil olduğu, Kur an da Arapçadan başka lisânın bulunup bulunmadığı).
Bu zarurî girişten sonra müellif, birinci bölümün asıl mevzuu olan "yedi harf. meselesinin derinleme tetkikine geçmiştir. Bu babın başında yedi harf ile ilgili bazı Hadîsler verilmekte, bunların Hazreti Peygamber (s.a.v.) tarafından îrâd edilmesinin sebebi üzerinde durulmakta ve "el-Ahruf" ile "es-Seb "ın manâsı anlatılmaktadır. Bundan sonra yedi harf ile ilgili ihtilâflara geçilerek bu ihtilâfların bütün çeşitlerine teferruatı ile işaret edilmekte; yani dilcilere, gramercilere, Kıraat imamlarına Ve mutasavvıflara göre yedi harfle ne kastedildiği hususu üzerinde, durulmaktadır. Tabiatiyle kıraat otoritelerinden İbnu Kuteybe, Ebu l-Fadl er-Râzî, İbnu l-Cezerî ve diğer bazı âlimlerin görüşleri burada nakledilmekte ve bununla Kur ân-ı Kerim in en çetin meselesi sona erdirilmektedir.
Eserin ikinci bölümünde "yedi kıraat" mevzuu incelenmektedir. Bu bölümün birinci kısmında ele alman Kur ân-ı Kerim in cem i meselesi konuya giriş mahiyetindedir. İkinci kısımda ise bölümün asıl mevzuunu teşkil eden "yedi kıraat" meselesi tetkik edilmektedir. Bu bölüm, takriben eserin üçte ikisini teşkil etmektedir. Fakat yedi kıraat bahsine geçmeden evvel, müellif, Kıraat ilmi hususunda umûmî malûmat vermeyi uygun bulmuştur. Kıraat ilminin tarifi, konusu, gayesi, faydası, üstünlüğü, şeriatteki yeri ve mes eleleri... gibi mevzular üzerinde durulmuştur. Bunu takiben Kur ân, kırâatlar, kurrâ, rivayet ve tarîk... mefhumları izah edildikten sonra, kırâatları elde etme yollarına ve kıraat ilminin tarihçesine geçilmiştir: (Kıraat ilminin doğuşu, gelişmesi, yayılması ve tarîkları yani seb a ve aşere gibi). Buna ilâveten kıraat ilmi ile ilgili eserler, bu ilim ile meşgul olan Sahabe, Tâbiûn ve onlardan sonra gelenlerin (H IV. asrın sonuna/M. XI. asrın başına kadar) en meşhurlarının bir listesi verilmektedir. Bundan sonra müellif, sahîh kırflatlarda aranan şartlara ve sencdlcri bakımından kırâat-ların çeşidlerine (mütevâtir, meşhur, âhâd, şâzz, mevzu, müdrec) ve sayılarına (yedi, on, ondört) geçmektedir.
Bu umûmî malûmattan sonra, bölümün asıl mevzuu olan yedi kıraat üzerinde tafsîlâtiyle durulmuş, (yedi sayısının seçilmesinin ve yedi imâmın meşhur olmasının sebebleri, yedi imâmın senedleri, yedi kıraatin tevatürü, yedi kıraat hakkındaki görüşler, şâzz kırâatlar, Mushaf ın hattına uymayan kıraat, kırâatların telfîkı, kıraat ilmini toplayanlar, kırâatların bugünkü ilmî ve tatbikî durumları), meşhur yedi imâm (Nâfi, İbnu Kesîr, Ebu Amr, İbnu Âmir, Âsim, Hamze, el-Kisâî) ve râvileri hakkında lüzumlu bilgi verilmiştir. Bu bölümün mühim bir bahsi olan umûmî kaaideler tafsîlâtlı olarak anlatılmış, müteakiben, istiâze ve besmele bahsi ve el-Fâtiha üzerinde ehemmiyetle durulup eser sona erdirilmiştir.
Eserin sonundaki birkaç sayfalık vecîz "netice"yi, eserin hazırlanmasında kullanılan zengin bir bibliyografya listesi takib etmiştir.
Kur ân-ı Kerîm ilminin en mühim meselelerinden birisine tahsis ettiği incelemesini müellifimiz başlıca iki bölüm hâlinde ele almaktadır:
Birinci Bölüm: Kur ân-ı Kerim in indiği yedi harf (el-Ahrufu s-Seb a) e tahsis edilmiştir. Bu bölüme bir giriş teşkil eden "Arap Dili" babında müellif: Arapçanın oluşumu ile Arap lehçelerini incelemektedir. Meşhur lehçeler ve bunların mümeyyiz- vasıflan, kureyş lehçesinin diğer lehçelere üstün gelmesinin sebebleri (dinî, coğrafî, iktisadî âmil; siyasî ve içtimaî nüfuz, Kureyş lehçesinin en geniş lehçe oluşu, bu asırda Arapların alışmış oldukları hususi toplantılar, panayırlar, eyyâmu l-Arab, Kur ân, Hadîs ve İslâm); târihe mal olmuş bu ihtilâflardan bâzılarının bize iki yoldan intikal ettiği hususu (Kur ân ın kırâatlaçı ile edebiyyat ve tarih kitablarında hassaten bu lehçelerin bulunması; Kur ân ın kaç lügat üzerine nazil olduğu, Kur an da Arapçadan başka lisânın bulunup bulunmadığı).
Bu zarurî girişten sonra müellif, birinci bölümün asıl mevzuu olan "yedi harf. meselesinin derinleme tetkikine geçmiştir. Bu babın başında yedi harf ile ilgili bazı Hadîsler verilmekte, bunların Hazreti Peygamber (s.a.v.) tarafından îrâd edilmesinin sebebi üzerinde durulmakta ve "el-Ahruf" ile "es-Seb "ın manâsı anlatılmaktadır. Bundan sonra yedi harf ile ilgili ihtilâflara geçilerek bu ihtilâfların bütün çeşitlerine teferruatı ile işaret edilmekte; yani dilcilere, gramercilere, Kıraat imamlarına Ve mutasavvıflara göre yedi harfle ne kastedildiği hususu üzerinde, durulmaktadır. Tabiatiyle kıraat otoritelerinden İbnu Kuteybe, Ebu l-Fadl er-Râzî, İbnu l-Cezerî ve diğer bazı âlimlerin görüşleri burada nakledilmekte ve bununla Kur ân-ı Kerim in en çetin meselesi sona erdirilmektedir.
Eserin ikinci bölümünde "yedi kıraat" mevzuu incelenmektedir. Bu bölümün birinci kısmında ele alman Kur ân-ı Kerim in cem i meselesi konuya giriş mahiyetindedir. İkinci kısımda ise bölümün asıl mevzuunu teşkil eden "yedi kıraat" meselesi tetkik edilmektedir. Bu bölüm, takriben eserin üçte ikisini teşkil etmektedir. Fakat yedi kıraat bahsine geçmeden evvel, müellif, Kıraat ilmi hususunda umûmî malûmat vermeyi uygun bulmuştur. Kıraat ilminin tarifi, konusu, gayesi, faydası, üstünlüğü, şeriatteki yeri ve mes eleleri... gibi mevzular üzerinde durulmuştur. Bunu takiben Kur ân, kırâatlar, kurrâ, rivayet ve tarîk... mefhumları izah edildikten sonra, kırâatları elde etme yollarına ve kıraat ilminin tarihçesine geçilmiştir: (Kıraat ilminin doğuşu, gelişmesi, yayılması ve tarîkları yani seb a ve aşere gibi). Buna ilâveten kıraat ilmi ile ilgili eserler, bu ilim ile meşgul olan Sahabe, Tâbiûn ve onlardan sonra gelenlerin (H IV. asrın sonuna/M. XI. asrın başına kadar) en meşhurlarının bir listesi verilmektedir. Bundan sonra müellif, sahîh kırflatlarda aranan şartlara ve sencdlcri bakımından kırâat-ların çeşidlerine (mütevâtir, meşhur, âhâd, şâzz, mevzu, müdrec) ve sayılarına (yedi, on, ondört) geçmektedir.
Bu umûmî malûmattan sonra, bölümün asıl mevzuu olan yedi kıraat üzerinde tafsîlâtiyle durulmuş, (yedi sayısının seçilmesinin ve yedi imâmın meşhur olmasının sebebleri, yedi imâmın senedleri, yedi kıraatin tevatürü, yedi kıraat hakkındaki görüşler, şâzz kırâatlar, Mushaf ın hattına uymayan kıraat, kırâatların telfîkı, kıraat ilmini toplayanlar, kırâatların bugünkü ilmî ve tatbikî durumları), meşhur yedi imâm (Nâfi, İbnu Kesîr, Ebu Amr, İbnu Âmir, Âsim, Hamze, el-Kisâî) ve râvileri hakkında lüzumlu bilgi verilmiştir. Bu bölümün mühim bir bahsi olan umûmî kaaideler tafsîlâtlı olarak anlatılmış, müteakiben, istiâze ve besmele bahsi ve el-Fâtiha üzerinde ehemmiyetle durulup eser sona erdirilmiştir.
Eserin sonundaki birkaç sayfalık vecîz "netice"yi, eserin hazırlanmasında kullanılan zengin bir bibliyografya listesi takib etmiştir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.