Kurabiye Saatinde

Stok Kodu:
9789758859634
Boyut:
130-195
Sayfa Sayısı:
140
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.60
2.88
9789758859634
75036
Kurabiye Saatinde
Kurabiye Saatinde
2.88
"Oralarda sık sık Türkçe hayaller kurmuştum, ama burada beni tam kendilerinden saymadılar. Severlerdi TAM lafını. TAM buralı. TAM burjuva. TAM VE GERÇEK. GERÇEK İstanbullu. GERÇEK yazar, GERÇEK şair. Melezler için, ürpertici sözler... Yabancı olduğumu, akrabalarım unuttuğunda dahi, okumuşlar unutmadılar." "Ya benim için vatan neydi' İş, dil, aile, millet, sosyal rüya' Her biri başka toprakta. Parmaklarımla sayıyordum: bir, iki, üç, dört, belki beş... ´Bu bölünmüşlük benim şanssızlığım´ diyordum. ´Bu bölünmüşlük, senin gerilimin´ diyordu M. ´Hayatta bir şeyler yapmak için herkesin gerilime ihtiyacı var.´" "Edebiyatın ancak kendi kendisiyle kavga ederek varolabileceği doğruysa eğer, bu iç kavgaların en ilginçlerinden birini de Kurabiye Saatinde´de izleyebiliriz: Nebiye´nin sahte toplumsallıktan ve jargondan yakayı sıyıramadığı için kuramadığı bireysel anlatımı, ya da ´iç ses´i, Vivet Kanetti tersten giderek kuruyor: jargonu jargona, gevezeliği gevezeliğe kırdırarak. Nebiye´yi ´tam ve gerçek´ olmaktan alıkoyan, onu sahteliğin alanına atan şey melezlikse, Vivet Kanetti´nin son dönem İstanbul bohemini eleştirebilmesini sağlayan şey de melezlik. ´Dolu´, ´som´, ´tam ve gerçek´ sanılan arzu nesnelerinin hiçbir zaman o kadar tam ve gerçek olmadığını görebilme fırsatını veren o ´yarımkan´ duruşu... Kurabiye Saatinde, bir anahtarlı roman değil, bir anahtarlı roman parodisidir. ´Gerçek´ kişilerin kolayca sahteleştiği bir ortamda, ´sahte´ kişilerin, kuklaların, bazı gerçek modellere benzemek istemesi çok görülebilir mi' Gerçek kişiler ve kuklalar, hepimiz aynı kültürel gürültüye gitmedik mi'" -Orhan Koçak (Özgür Gündem, 1992) Yazar Hakkında ; VİVET KANETTİ İstanbul´da, Çin Zodyağına göre Ağaç Atı olarak doğdu. İstanbul´da ve pek çok yerde yaşadı. Satıcılık, telefonculuk, çevirmenlik, tiyatroculuk, sinema figüranlığı, öğretmenlik, akıl hastanesinde ergoterapistlik, muhabirlik, televizyonculuk ve köşe yazarlığı yaptı. E. Emine adıyla yazdığı ilk romanı Bizans Sohbetleri 1988´de yayımlandı... Bu kitabı Kurabiye Saatinde (1992), Kırık Zarlar (1997) ve Turuncu Kayık (2000), adlı romanlar izledi... Gazete yazılarından sınırlı bir seçkiyi Hissesiz Kıssalar (1998) adlı kitapta topladı... Turuncu Kayık´ın ikinci baskısında, E. Emine´yle yer değiştirdi... Medyanın sunduğu ve medyanın içindeki kadın olgusunu ele aldığı Koş Süreyya Koş Şampiyon Olacağız 2002´de yayımlandı.
"Oralarda sık sık Türkçe hayaller kurmuştum, ama burada beni tam kendilerinden saymadılar. Severlerdi TAM lafını. TAM buralı. TAM burjuva. TAM VE GERÇEK. GERÇEK İstanbullu. GERÇEK yazar, GERÇEK şair. Melezler için, ürpertici sözler... Yabancı olduğumu, akrabalarım unuttuğunda dahi, okumuşlar unutmadılar." "Ya benim için vatan neydi' İş, dil, aile, millet, sosyal rüya' Her biri başka toprakta. Parmaklarımla sayıyordum: bir, iki, üç, dört, belki beş... ´Bu bölünmüşlük benim şanssızlığım´ diyordum. ´Bu bölünmüşlük, senin gerilimin´ diyordu M. ´Hayatta bir şeyler yapmak için herkesin gerilime ihtiyacı var.´" "Edebiyatın ancak kendi kendisiyle kavga ederek varolabileceği doğruysa eğer, bu iç kavgaların en ilginçlerinden birini de Kurabiye Saatinde´de izleyebiliriz: Nebiye´nin sahte toplumsallıktan ve jargondan yakayı sıyıramadığı için kuramadığı bireysel anlatımı, ya da ´iç ses´i, Vivet Kanetti tersten giderek kuruyor: jargonu jargona, gevezeliği gevezeliğe kırdırarak. Nebiye´yi ´tam ve gerçek´ olmaktan alıkoyan, onu sahteliğin alanına atan şey melezlikse, Vivet Kanetti´nin son dönem İstanbul bohemini eleştirebilmesini sağlayan şey de melezlik. ´Dolu´, ´som´, ´tam ve gerçek´ sanılan arzu nesnelerinin hiçbir zaman o kadar tam ve gerçek olmadığını görebilme fırsatını veren o ´yarımkan´ duruşu... Kurabiye Saatinde, bir anahtarlı roman değil, bir anahtarlı roman parodisidir. ´Gerçek´ kişilerin kolayca sahteleştiği bir ortamda, ´sahte´ kişilerin, kuklaların, bazı gerçek modellere benzemek istemesi çok görülebilir mi' Gerçek kişiler ve kuklalar, hepimiz aynı kültürel gürültüye gitmedik mi'" -Orhan Koçak (Özgür Gündem, 1992) Yazar Hakkında ; VİVET KANETTİ İstanbul´da, Çin Zodyağına göre Ağaç Atı olarak doğdu. İstanbul´da ve pek çok yerde yaşadı. Satıcılık, telefonculuk, çevirmenlik, tiyatroculuk, sinema figüranlığı, öğretmenlik, akıl hastanesinde ergoterapistlik, muhabirlik, televizyonculuk ve köşe yazarlığı yaptı. E. Emine adıyla yazdığı ilk romanı Bizans Sohbetleri 1988´de yayımlandı... Bu kitabı Kurabiye Saatinde (1992), Kırık Zarlar (1997) ve Turuncu Kayık (2000), adlı romanlar izledi... Gazete yazılarından sınırlı bir seçkiyi Hissesiz Kıssalar (1998) adlı kitapta topladı... Turuncu Kayık´ın ikinci baskısında, E. Emine´yle yer değiştirdi... Medyanın sunduğu ve medyanın içindeki kadın olgusunu ele aldığı Koş Süreyya Koş Şampiyon Olacağız 2002´de yayımlandı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat