9789755203324
420627
https://www.turkishbooks.com/books/kulturlerarasi-felsefeye-giris-p420627.html
Kültürlerarası Felsefeye Giriş
8.4
Türkçede ilk olarak Afrika Felsefesi adlı kitabı ile tanınan Kimmerle'yi Avrupa dışı felsefe geleneklerini
ciddiye alarak, onlarla somut olarak uğraşmaya yönlendiren şey, Jacques Derridas'nın Avrupa
felsefesindeki kültürmerkezciliği eleştirisi ve Julia Kristeva'nın ötekilik kavramı hakkındaki incelemeleri
olmuştur. Gilles Deleuze'ün Fark ve Tekrar (1968) adlı kitabında ortaya koyduğu farklılık teorisine
dayanan Fransız diferans felsefesini yakından inceleyen Kimmerle, bu felsefenin klasik Avrupa
felsefesinin temelinde yattığını ileri sürdüğü özdeşlik mantığını eleştirisinden hareketle‚ öteki'ni 'kendinin
karşıtı' olarak kavranmadığı farklı düşünce geleneklerine ilgi göstermiş ve Avrupa üniversitelerinde
egemen olan, felsefenin Avrupa düşünce dünyasının ürünü olduğu ve başka düşünce geleneklerinin
felsefe olarak adlandırılamayacağı yolundaki fikrin sömürgeciliğin bir mirası olduğunu sonucuna varmıştır.
Kimmerle, Fransız diferans felsefesinin 'kendi' ve 'öteki' algısı gibi konulardaki eleştirel çıkarımlarını
kültürlerin birbirleri ile ilişkilerine aktararak, buradan farklı düşünce geleneklerinin eşdeğerliliğini ve
diyaloğunu baz alan kültürlerarası felsefeye ulaştığını vurgular.
ciddiye alarak, onlarla somut olarak uğraşmaya yönlendiren şey, Jacques Derridas'nın Avrupa
felsefesindeki kültürmerkezciliği eleştirisi ve Julia Kristeva'nın ötekilik kavramı hakkındaki incelemeleri
olmuştur. Gilles Deleuze'ün Fark ve Tekrar (1968) adlı kitabında ortaya koyduğu farklılık teorisine
dayanan Fransız diferans felsefesini yakından inceleyen Kimmerle, bu felsefenin klasik Avrupa
felsefesinin temelinde yattığını ileri sürdüğü özdeşlik mantığını eleştirisinden hareketle‚ öteki'ni 'kendinin
karşıtı' olarak kavranmadığı farklı düşünce geleneklerine ilgi göstermiş ve Avrupa üniversitelerinde
egemen olan, felsefenin Avrupa düşünce dünyasının ürünü olduğu ve başka düşünce geleneklerinin
felsefe olarak adlandırılamayacağı yolundaki fikrin sömürgeciliğin bir mirası olduğunu sonucuna varmıştır.
Kimmerle, Fransız diferans felsefesinin 'kendi' ve 'öteki' algısı gibi konulardaki eleştirel çıkarımlarını
kültürlerin birbirleri ile ilişkilerine aktararak, buradan farklı düşünce geleneklerinin eşdeğerliliğini ve
diyaloğunu baz alan kültürlerarası felsefeye ulaştığını vurgular.
Türkçede ilk olarak Afrika Felsefesi adlı kitabı ile tanınan Kimmerle'yi Avrupa dışı felsefe geleneklerini
ciddiye alarak, onlarla somut olarak uğraşmaya yönlendiren şey, Jacques Derridas'nın Avrupa
felsefesindeki kültürmerkezciliği eleştirisi ve Julia Kristeva'nın ötekilik kavramı hakkındaki incelemeleri
olmuştur. Gilles Deleuze'ün Fark ve Tekrar (1968) adlı kitabında ortaya koyduğu farklılık teorisine
dayanan Fransız diferans felsefesini yakından inceleyen Kimmerle, bu felsefenin klasik Avrupa
felsefesinin temelinde yattığını ileri sürdüğü özdeşlik mantığını eleştirisinden hareketle‚ öteki'ni 'kendinin
karşıtı' olarak kavranmadığı farklı düşünce geleneklerine ilgi göstermiş ve Avrupa üniversitelerinde
egemen olan, felsefenin Avrupa düşünce dünyasının ürünü olduğu ve başka düşünce geleneklerinin
felsefe olarak adlandırılamayacağı yolundaki fikrin sömürgeciliğin bir mirası olduğunu sonucuna varmıştır.
Kimmerle, Fransız diferans felsefesinin 'kendi' ve 'öteki' algısı gibi konulardaki eleştirel çıkarımlarını
kültürlerin birbirleri ile ilişkilerine aktararak, buradan farklı düşünce geleneklerinin eşdeğerliliğini ve
diyaloğunu baz alan kültürlerarası felsefeye ulaştığını vurgular.
ciddiye alarak, onlarla somut olarak uğraşmaya yönlendiren şey, Jacques Derridas'nın Avrupa
felsefesindeki kültürmerkezciliği eleştirisi ve Julia Kristeva'nın ötekilik kavramı hakkındaki incelemeleri
olmuştur. Gilles Deleuze'ün Fark ve Tekrar (1968) adlı kitabında ortaya koyduğu farklılık teorisine
dayanan Fransız diferans felsefesini yakından inceleyen Kimmerle, bu felsefenin klasik Avrupa
felsefesinin temelinde yattığını ileri sürdüğü özdeşlik mantığını eleştirisinden hareketle‚ öteki'ni 'kendinin
karşıtı' olarak kavranmadığı farklı düşünce geleneklerine ilgi göstermiş ve Avrupa üniversitelerinde
egemen olan, felsefenin Avrupa düşünce dünyasının ürünü olduğu ve başka düşünce geleneklerinin
felsefe olarak adlandırılamayacağı yolundaki fikrin sömürgeciliğin bir mirası olduğunu sonucuna varmıştır.
Kimmerle, Fransız diferans felsefesinin 'kendi' ve 'öteki' algısı gibi konulardaki eleştirel çıkarımlarını
kültürlerin birbirleri ile ilişkilerine aktararak, buradan farklı düşünce geleneklerinin eşdeğerliliğini ve
diyaloğunu baz alan kültürlerarası felsefeye ulaştığını vurgular.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.