Kültür Sömürgeciliği

Sevgili okur, daha söze başlarken seni şaşırtırsam beni bağışla. Burada yazdıklarımın birçoğu sana şimdiye değin okuduklarının dışında, yadırgatıcı, şaşırtıcı, inanılması güç, hatta saçma gelebilir. Buna hiç şaşmam, çünkü toplumumuzun, özellikle, devrimci olsun muhafazakar olsun, aydın kesimlerinin bu konuda kendine göre bir şartlanmışlığı vardır ve kendini bu şartlanmıştık dışına çıkararak, konuya yansız bir gözle bakamayan herkes meseleyi alışılmış bir biçimde, ele almakta, pek ince düşünme, ince eleyip sık dokuma kaygısına düşmeden, ona göre yüzeyden değerlendirip geçmektedir. Bu kitabı okuduğunuzda, toplumumuzdaki oluşumlara ve anlam vermekte güçlük çektiğiniz bir takım davranışlara, bugüne değin alışık olduğunuzdan çok farklı bir gözle bakacak, belki yalnız bugüne değil düne de çok farklı ve anlamlı yorumlar getirmeyi düşünecek, getirebileceksiniz. Burada okurumdan birinci dileğim benim söylemek, kendisine iletmek istediğimi sabırla anlamaya çalışması, yazdıklarımda kendi düşünce, görüş ve değerlendirmelerini aramaması, böyle bir özlem ve arayış içinde bulunmamasıdır. Düşünme alışkanlıklarına ters düşmesi yüzünden, birçok kimsenin burada yazılanlara öfkelenmesi sonucu yanlış yoruma gitmesi, isyan etmesi sabırla ve dikkatle okumasını, dolayısıyla yazılanları iyi, doğru anlamasını, benim kendisine iletmek istediğimi algılamasını engelleyebilir. Sabır gücünü zorlayarak okumaya devam eden ve yazarı anlamaya çalışanlar ise mükâfatlandırılacak (ödüllendirilecek), belki bugüne değin hiç aklına gelmemiş bir dizi yeni düşünce, görüş ve önerilerle karşılaşacak, bu konuda hiç unutamayacağı yeni, ilginç fikirlerle kendini daha zengin bulacak. Bugüne değin kendisine "doğru" diye sunulmuş olan ölçülerin geçmezliğini, güvenilmezliğini, sakatlığını anlayıp onlardan daha sağlam, güvenilir ölçüler bulacaktır. En azından elinde, üstünde durup ciddi ciddi düşünmek gereğini duyacağı yeni meselelerle zengin bir malzeme bulunacak. Bu bakımdan bu kitap ülkemizde, toplumumuzda dünden bugüne sürüp gelen, kültürle ilgili görüş, yönelim ve davranışlarda bir dönüm noktasıdır. Konuyu ciddi olarak ele alıp önemli yönleriyle işleyen tek kitaptır. Daha önemlisi, birer ferdi bulunduğumuz -yalnız kendi hesabıma konuşayım- ben kendim bir ferdi olmakla gurur ve mutluluk duyduğum, olduğu gibi kabul edip sevdiğim milletimizi, bütün erdem ve kusurlarıyla birlikte, Türk milletini daha iyi görüp anlamamıza, tanımamıza, Türk-İslam toplumuna daha iyi hizmet vermemize, bugün içinde bulunduğumuz var olma savaşına daha bilinçli, daha sağlam görüşlerle katılmamıza yardımcı olacağına inanıyorum. Okuyucum beni iyice anladıktan sonradır ki görüş, yorum ve önerilerime katılıp katılmayacağına, kendi kendine, ya da başkalarıyla birlikte tartışıp karar verebilir. Sabri Akdeniz