9789756287231
43449
https://www.turkishbooks.com/books/kotu-olu-p43449.html
Kötü Ölü
5.04
"Hayır, senden korkmuyorum! Senden korkmuyorum!"
Yüzyıllardır her şey kehanetlere en uygun şekilde gelişiyordu. Yeryüzünün Arkhon´u fani yaşamında Türkler tarafından öldürüldüğünde, bedeninin Snagov Manastırı´na gömülmesi ve başının Büyük Kent´e getirilmesi kehanete uygundu...
Türkler onu dünyanın başkentine kendi elleriyle taşımışlardı.
Kutsal baş, bir mızrağın ucunda, eski adı Konstantinopolis olan ve artık İstanbul denen Büyük Kent´in sokaklarında dolaştırıldıktan ve üç gün boyunca sarayın önündeki bir taşın üzerinde teşhir edildikten sonra, şimdi Kean´s Sigorta A.Ş. Genel Merkezinin bulunduğu yere gömülmüştü. Prens´in müridleri bu yeri saptadılar. Bu bilgiyi kuşaktan kuşağa aktaranlar da, hem Snagov Manastırı´ndaki hem de Büyük Kent´teki kabirleri beşyüzyirmi yıldır koruyanlar da onlardı. İnançlı müridler, 1889 yılında buraya bu muhteşem yapıyı diktiler ve binanın mahzeninde Prens´in onuruna uygun bir mezar odası düzenlediler.
1968 yılında Tarikat´ın Amerika Birleşik Devletleri´nde yaşayan müridleri tarafından gönderilen dolarlarla kurulan Kean´s Sigorta ise hem Tarikat´a maddi kaynak sağlıyor hem de kutsal gömütü koruyordu. Herşey kehanetlere uygun gelişiyordu; herkes İncil´de Sahte Peygamber olarak anılan kişi´nin, Stoica Vinea´nın gerçekleştireceği Büyük Dönüş Gecesi´ni bekliyordu.
Hep birlikte mezar odasına indiler. Geniş ve sade düzenlenmiş bir salondu burası. Tam ortada turkuaz renkli değerli mermerden bir lahit vardı. Kesik baş bu lahdin altındaydı. Lahdin sol tarafında, üzerine başın ait olduğu bedenin konacağı yine mermerden bir sunak duruyordu. Duvarlar bordo renkli kalın kadife ile örtülmüştü. Büyük Dönüş bu salonda gerçekleştirilecek, Prens burada yaşama dönecekti.
"Salı günü, size daha sonra bildireceğim saatte" dedi Vinea "Semih ve Cengiz, kutsal bedeni, çiftlikten alıp getirecekler. Kutlu İşler Takvimine göre, uygun gecede, yani Salı geceyarısı olduğunda, burada olacağız ve Büyük Doğuş gerçekleşecek. Plan budur."
Semih "Emredersiniz efendim" dedi; "Emrettiğiniz gibi olacak."
(Tanıtım Bülteni´nden)
"Hayır, senden korkmuyorum! Senden korkmuyorum!"
Yüzyıllardır her şey kehanetlere en uygun şekilde gelişiyordu. Yeryüzünün Arkhon´u fani yaşamında Türkler tarafından öldürüldüğünde, bedeninin Snagov Manastırı´na gömülmesi ve başının Büyük Kent´e getirilmesi kehanete uygundu...
Türkler onu dünyanın başkentine kendi elleriyle taşımışlardı.
Kutsal baş, bir mızrağın ucunda, eski adı Konstantinopolis olan ve artık İstanbul denen Büyük Kent´in sokaklarında dolaştırıldıktan ve üç gün boyunca sarayın önündeki bir taşın üzerinde teşhir edildikten sonra, şimdi Kean´s Sigorta A.Ş. Genel Merkezinin bulunduğu yere gömülmüştü. Prens´in müridleri bu yeri saptadılar. Bu bilgiyi kuşaktan kuşağa aktaranlar da, hem Snagov Manastırı´ndaki hem de Büyük Kent´teki kabirleri beşyüzyirmi yıldır koruyanlar da onlardı. İnançlı müridler, 1889 yılında buraya bu muhteşem yapıyı diktiler ve binanın mahzeninde Prens´in onuruna uygun bir mezar odası düzenlediler.
1968 yılında Tarikat´ın Amerika Birleşik Devletleri´nde yaşayan müridleri tarafından gönderilen dolarlarla kurulan Kean´s Sigorta ise hem Tarikat´a maddi kaynak sağlıyor hem de kutsal gömütü koruyordu. Herşey kehanetlere uygun gelişiyordu; herkes İncil´de Sahte Peygamber olarak anılan kişi´nin, Stoica Vinea´nın gerçekleştireceği Büyük Dönüş Gecesi´ni bekliyordu.
Hep birlikte mezar odasına indiler. Geniş ve sade düzenlenmiş bir salondu burası. Tam ortada turkuaz renkli değerli mermerden bir lahit vardı. Kesik baş bu lahdin altındaydı. Lahdin sol tarafında, üzerine başın ait olduğu bedenin konacağı yine mermerden bir sunak duruyordu. Duvarlar bordo renkli kalın kadife ile örtülmüştü. Büyük Dönüş bu salonda gerçekleştirilecek, Prens burada yaşama dönecekti.
"Salı günü, size daha sonra bildireceğim saatte" dedi Vinea "Semih ve Cengiz, kutsal bedeni, çiftlikten alıp getirecekler. Kutlu İşler Takvimine göre, uygun gecede, yani Salı geceyarısı olduğunda, burada olacağız ve Büyük Doğuş gerçekleşecek. Plan budur."
Semih "Emredersiniz efendim" dedi; "Emrettiğiniz gibi olacak."
(Tanıtım Bülteni´nden)
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.