9786257189361
507974
https://www.turkishbooks.com/books/klasik-arap-siirinde-ehl-i-beyt-ve-sia-p507974.html
Klasik Arap Şiirinde Ehl-i Beyt ve Şia 7.- 12. Yüzyıllar Arası
18.144
Arap Şiiri, gerek İslâm Öncesi Dönemden itibaren bugüne kadar kesintisiz ürün vermesi, gerekse konularının
zenginliğiyle Dünya Edebiyatında seçkin bir yere sahiptir. Arap Yarımadası'ndan Endülüs'e kadar uzanan geniş bir
coğrafyada, bir taraftan tekdüze bir çöl yaşamını ve bedevî geleneklerini, diğer taraftan da modern kent yaşam ve
kültürünü her yönüyle yansıtan bu edebiyatta, yaşama ve sosyal değerlere ait hemen her konu işlenmiştir. Övgü,
övünme, ağıt, yergi, aşk, doğa ve hayvan tasviri, kahramanlık, cesaret, vefa, cömertlik, yaşam ve ölüm, hikmet başta
olmak üzere insan yaşamındaki birçok olay ve düşünce dünyasında yer alan her türlü değer ve insanî meziyetler, bu
şiirlerin konusunu teşkil etmiştir.
İslâm Dünyasında VII. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan; farklı kolları ve çeşitli yorum ve düşünce
tarzlarıyla günümüzde de Müslümanlar arasındaki yerini muhafaza eden Şîa, ilk günlerden itibaren Arap
Edebiyatı'nda - ve özellikle şiirde - yeni bir konu olarak işlenmeye başlamış ve hemen her çağda Müslüman millet
ve toplulukların edebiyatlarındaki etki ve öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir.
Bu çalışma, ortaya çıkışı, gelişip yayılması, akide yapısı, fırkaları; ayrıca önde gelen mensupları ve ortaya koyduğu
eserleri itibarıyla geniş ve derin bir konu olan Şîa'yı, "Klasik Arap Şiiri" ile sınırlandırarak ve İslâm'ın ilk altı asrına
bağlı kalarak incelemeyi amaçlamaktadır. Çok sayıda şiir arasından seçilen örnek kaside ve kıtalar, konularına göre
sınıflandırılmış ve mümkün olduğunca en doğru şekilde Türkçe'ye çevrilmesine özen gösterilmiştir.
zenginliğiyle Dünya Edebiyatında seçkin bir yere sahiptir. Arap Yarımadası'ndan Endülüs'e kadar uzanan geniş bir
coğrafyada, bir taraftan tekdüze bir çöl yaşamını ve bedevî geleneklerini, diğer taraftan da modern kent yaşam ve
kültürünü her yönüyle yansıtan bu edebiyatta, yaşama ve sosyal değerlere ait hemen her konu işlenmiştir. Övgü,
övünme, ağıt, yergi, aşk, doğa ve hayvan tasviri, kahramanlık, cesaret, vefa, cömertlik, yaşam ve ölüm, hikmet başta
olmak üzere insan yaşamındaki birçok olay ve düşünce dünyasında yer alan her türlü değer ve insanî meziyetler, bu
şiirlerin konusunu teşkil etmiştir.
İslâm Dünyasında VII. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan; farklı kolları ve çeşitli yorum ve düşünce
tarzlarıyla günümüzde de Müslümanlar arasındaki yerini muhafaza eden Şîa, ilk günlerden itibaren Arap
Edebiyatı'nda - ve özellikle şiirde - yeni bir konu olarak işlenmeye başlamış ve hemen her çağda Müslüman millet
ve toplulukların edebiyatlarındaki etki ve öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir.
Bu çalışma, ortaya çıkışı, gelişip yayılması, akide yapısı, fırkaları; ayrıca önde gelen mensupları ve ortaya koyduğu
eserleri itibarıyla geniş ve derin bir konu olan Şîa'yı, "Klasik Arap Şiiri" ile sınırlandırarak ve İslâm'ın ilk altı asrına
bağlı kalarak incelemeyi amaçlamaktadır. Çok sayıda şiir arasından seçilen örnek kaside ve kıtalar, konularına göre
sınıflandırılmış ve mümkün olduğunca en doğru şekilde Türkçe'ye çevrilmesine özen gösterilmiştir.
Arap Şiiri, gerek İslâm Öncesi Dönemden itibaren bugüne kadar kesintisiz ürün vermesi, gerekse konularının
zenginliğiyle Dünya Edebiyatında seçkin bir yere sahiptir. Arap Yarımadası'ndan Endülüs'e kadar uzanan geniş bir
coğrafyada, bir taraftan tekdüze bir çöl yaşamını ve bedevî geleneklerini, diğer taraftan da modern kent yaşam ve
kültürünü her yönüyle yansıtan bu edebiyatta, yaşama ve sosyal değerlere ait hemen her konu işlenmiştir. Övgü,
övünme, ağıt, yergi, aşk, doğa ve hayvan tasviri, kahramanlık, cesaret, vefa, cömertlik, yaşam ve ölüm, hikmet başta
olmak üzere insan yaşamındaki birçok olay ve düşünce dünyasında yer alan her türlü değer ve insanî meziyetler, bu
şiirlerin konusunu teşkil etmiştir.
İslâm Dünyasında VII. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan; farklı kolları ve çeşitli yorum ve düşünce
tarzlarıyla günümüzde de Müslümanlar arasındaki yerini muhafaza eden Şîa, ilk günlerden itibaren Arap
Edebiyatı'nda - ve özellikle şiirde - yeni bir konu olarak işlenmeye başlamış ve hemen her çağda Müslüman millet
ve toplulukların edebiyatlarındaki etki ve öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir.
Bu çalışma, ortaya çıkışı, gelişip yayılması, akide yapısı, fırkaları; ayrıca önde gelen mensupları ve ortaya koyduğu
eserleri itibarıyla geniş ve derin bir konu olan Şîa'yı, "Klasik Arap Şiiri" ile sınırlandırarak ve İslâm'ın ilk altı asrına
bağlı kalarak incelemeyi amaçlamaktadır. Çok sayıda şiir arasından seçilen örnek kaside ve kıtalar, konularına göre
sınıflandırılmış ve mümkün olduğunca en doğru şekilde Türkçe'ye çevrilmesine özen gösterilmiştir.
zenginliğiyle Dünya Edebiyatında seçkin bir yere sahiptir. Arap Yarımadası'ndan Endülüs'e kadar uzanan geniş bir
coğrafyada, bir taraftan tekdüze bir çöl yaşamını ve bedevî geleneklerini, diğer taraftan da modern kent yaşam ve
kültürünü her yönüyle yansıtan bu edebiyatta, yaşama ve sosyal değerlere ait hemen her konu işlenmiştir. Övgü,
övünme, ağıt, yergi, aşk, doğa ve hayvan tasviri, kahramanlık, cesaret, vefa, cömertlik, yaşam ve ölüm, hikmet başta
olmak üzere insan yaşamındaki birçok olay ve düşünce dünyasında yer alan her türlü değer ve insanî meziyetler, bu
şiirlerin konusunu teşkil etmiştir.
İslâm Dünyasında VII. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan; farklı kolları ve çeşitli yorum ve düşünce
tarzlarıyla günümüzde de Müslümanlar arasındaki yerini muhafaza eden Şîa, ilk günlerden itibaren Arap
Edebiyatı'nda - ve özellikle şiirde - yeni bir konu olarak işlenmeye başlamış ve hemen her çağda Müslüman millet
ve toplulukların edebiyatlarındaki etki ve öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir.
Bu çalışma, ortaya çıkışı, gelişip yayılması, akide yapısı, fırkaları; ayrıca önde gelen mensupları ve ortaya koyduğu
eserleri itibarıyla geniş ve derin bir konu olan Şîa'yı, "Klasik Arap Şiiri" ile sınırlandırarak ve İslâm'ın ilk altı asrına
bağlı kalarak incelemeyi amaçlamaktadır. Çok sayıda şiir arasından seçilen örnek kaside ve kıtalar, konularına göre
sınıflandırılmış ve mümkün olduğunca en doğru şekilde Türkçe'ye çevrilmesine özen gösterilmiştir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.