9786257938464
493671
https://www.turkishbooks.com/books/kktcde-basin-kulturu-p493671.html
KKTC'de Basın Kültürü
15.624
Kıbrıs Türk basınının ortaya çıkışını ve gelişimini, 19 yüzyılda başlayan Batı'nın sömürü
politikası ile Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet Türkiyesi'ne uzanan ilişkilerden bağımsız
olarak ele almak mümkün değildir. Yanı sıra Kıbrıs Türk basınını, EOKA politikaları ve
Türkiye'nin adaya yönelik etki ve yaklaşımlarını kapsayan bir ilişkiler yumağı içerisinde
irdelemek gerekmektedir.
Bu yönüyle Kıbrıs Türk basınının tarihsel anlamda öne çıkan ilk özelliği, Rum toplumuna ve
basınına karşı çıkış niteliğidir. "Karşı çıkış" aynı zamanda, hem gazetelerin varoluşsal nedenidir
hem de o gazetelerce yürütülen söylemin bir sonucudur. İkinci özelliği, 1878'den itibaren gerek
Helen milliyetçiliğiyle gerekse de İngiliz idaresiyle "mücadele"dir. "Mücadele" ise bir siyasal
tavır olmakla birlikte, söylem ile eylem arasındaki mesafenin büyük oranda ortadan kalktığı bir
anlayıştır. Üçüncü özelliği ise, diğer ikisinin bir sonucu olarak, "bir aradalık"tır. Bu da belli bir
siyaset etrafında ne olursa olsun bir araya gelmeyi, bir arada kalmayı öne çıkarmaktadır.
Bu çalışma, Kıbrıs Türk basınının etik, objektiflik, mesleki profesyonellik gibi pek çok bağlamda
günümüzdeki durumunu gözler önüne seriyor. Bunu ise, hem tarihsele yaslanması hem de
araştırmanın sahasını tüm KKTC basınını odağa almasıyla sağlıyor.
politikası ile Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet Türkiyesi'ne uzanan ilişkilerden bağımsız
olarak ele almak mümkün değildir. Yanı sıra Kıbrıs Türk basınını, EOKA politikaları ve
Türkiye'nin adaya yönelik etki ve yaklaşımlarını kapsayan bir ilişkiler yumağı içerisinde
irdelemek gerekmektedir.
Bu yönüyle Kıbrıs Türk basınının tarihsel anlamda öne çıkan ilk özelliği, Rum toplumuna ve
basınına karşı çıkış niteliğidir. "Karşı çıkış" aynı zamanda, hem gazetelerin varoluşsal nedenidir
hem de o gazetelerce yürütülen söylemin bir sonucudur. İkinci özelliği, 1878'den itibaren gerek
Helen milliyetçiliğiyle gerekse de İngiliz idaresiyle "mücadele"dir. "Mücadele" ise bir siyasal
tavır olmakla birlikte, söylem ile eylem arasındaki mesafenin büyük oranda ortadan kalktığı bir
anlayıştır. Üçüncü özelliği ise, diğer ikisinin bir sonucu olarak, "bir aradalık"tır. Bu da belli bir
siyaset etrafında ne olursa olsun bir araya gelmeyi, bir arada kalmayı öne çıkarmaktadır.
Bu çalışma, Kıbrıs Türk basınının etik, objektiflik, mesleki profesyonellik gibi pek çok bağlamda
günümüzdeki durumunu gözler önüne seriyor. Bunu ise, hem tarihsele yaslanması hem de
araştırmanın sahasını tüm KKTC basınını odağa almasıyla sağlıyor.
Kıbrıs Türk basınının ortaya çıkışını ve gelişimini, 19 yüzyılda başlayan Batı'nın sömürü
politikası ile Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet Türkiyesi'ne uzanan ilişkilerden bağımsız
olarak ele almak mümkün değildir. Yanı sıra Kıbrıs Türk basınını, EOKA politikaları ve
Türkiye'nin adaya yönelik etki ve yaklaşımlarını kapsayan bir ilişkiler yumağı içerisinde
irdelemek gerekmektedir.
Bu yönüyle Kıbrıs Türk basınının tarihsel anlamda öne çıkan ilk özelliği, Rum toplumuna ve
basınına karşı çıkış niteliğidir. "Karşı çıkış" aynı zamanda, hem gazetelerin varoluşsal nedenidir
hem de o gazetelerce yürütülen söylemin bir sonucudur. İkinci özelliği, 1878'den itibaren gerek
Helen milliyetçiliğiyle gerekse de İngiliz idaresiyle "mücadele"dir. "Mücadele" ise bir siyasal
tavır olmakla birlikte, söylem ile eylem arasındaki mesafenin büyük oranda ortadan kalktığı bir
anlayıştır. Üçüncü özelliği ise, diğer ikisinin bir sonucu olarak, "bir aradalık"tır. Bu da belli bir
siyaset etrafında ne olursa olsun bir araya gelmeyi, bir arada kalmayı öne çıkarmaktadır.
Bu çalışma, Kıbrıs Türk basınının etik, objektiflik, mesleki profesyonellik gibi pek çok bağlamda
günümüzdeki durumunu gözler önüne seriyor. Bunu ise, hem tarihsele yaslanması hem de
araştırmanın sahasını tüm KKTC basınını odağa almasıyla sağlıyor.
politikası ile Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet Türkiyesi'ne uzanan ilişkilerden bağımsız
olarak ele almak mümkün değildir. Yanı sıra Kıbrıs Türk basınını, EOKA politikaları ve
Türkiye'nin adaya yönelik etki ve yaklaşımlarını kapsayan bir ilişkiler yumağı içerisinde
irdelemek gerekmektedir.
Bu yönüyle Kıbrıs Türk basınının tarihsel anlamda öne çıkan ilk özelliği, Rum toplumuna ve
basınına karşı çıkış niteliğidir. "Karşı çıkış" aynı zamanda, hem gazetelerin varoluşsal nedenidir
hem de o gazetelerce yürütülen söylemin bir sonucudur. İkinci özelliği, 1878'den itibaren gerek
Helen milliyetçiliğiyle gerekse de İngiliz idaresiyle "mücadele"dir. "Mücadele" ise bir siyasal
tavır olmakla birlikte, söylem ile eylem arasındaki mesafenin büyük oranda ortadan kalktığı bir
anlayıştır. Üçüncü özelliği ise, diğer ikisinin bir sonucu olarak, "bir aradalık"tır. Bu da belli bir
siyaset etrafında ne olursa olsun bir araya gelmeyi, bir arada kalmayı öne çıkarmaktadır.
Bu çalışma, Kıbrıs Türk basınının etik, objektiflik, mesleki profesyonellik gibi pek çok bağlamda
günümüzdeki durumunu gözler önüne seriyor. Bunu ise, hem tarihsele yaslanması hem de
araştırmanın sahasını tüm KKTC basınını odağa almasıyla sağlıyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.