9786052023563
481340
https://www.turkishbooks.com/books/kitabul-mille-p481340.html
Kitabül Mille
12
Kitâbü'l-Mille/Din Üzerine, Fârâbî'nin felsefi sisteminin merkezî meselelerinden biri olan din konusuna
tahsis edilmiş bir çalışmadır. Fârâbî, kitabın başlığında geçen "mille" kelimesinin din kelimesiyle nerdeyse
aynı anlamı verdiğini belirtse de, din lafzını sadece bu eserinde değil diğer eserlerinde de hemen hemen hiç
kullanmaz. Çünkü "din"den farklı olarak "mille", özellikle, din dediğimiz inançlar ve ameller manzumesini
şartlara göre takdir edip belirleyen insana işaret eder. Bu da bize, sadece erdemli dinlerden değil erdemsiz
dinlerden de bahsetme imkânı verir. Fârâbî, kitabın hemen başında dinlerle ilgili bu ayrımı yapar ve erdemsiz
dinleri erdemsiz yönetim biçimleriyle ilişkilendirir. Bu şekildeki ayrım şuna işaret eder ki, politik nitelikteki
toplum, erdemli olsun veya olmasın, toplumu belli değerler etrafında toplayan, belli gayelere doğru
yönlendiren bir dînî zorunlu kılar. Eserin son paragrafında belirtildiği üzere, bir "ortak din" olmaksızın
toplumu dünya ve ahiret mutluluğu doğrultusunda yönlendirmek mümkün olmaz. Dolayısıyla Fârâbî'ye göre
din ilm-i medenî kapsamındadır. Din, kurumsal olarak, bilinmesi/inanılması gereken birtakım görüşlerle/ârâ'
yapılması ve uygulanması gereken birtakım fiilleri içerir. Bunlar Fârâbî'nin diğer eserlerinde de bahse konu
edilir fakat bunların özlü ve açık bir sayımı Kitâbü'l-Mille'de yer alır. Bu sayımla ilgili olarak iki hususu
belirtebiliriz. Birincisi, Fârabî'nin çerçevesini çizdiği görüşler/inançlar geleneksel "amentü" listesini büyük
ölçüde yansıtır fakat ondan çok daha fazlasını ihtiva eder. İkincisi, Mebâdiu Ârâi Ehli'l-Medîneti'l-Fazıla,
söz konusu görüşlerin/ârâ' ilkelerini, yani makullerini inceler. Dolayısıyla Farâbî'ye göre yöntem ve iletim
biçimleri farklı olsa da erdemli dinin müfredatıyla hakiki felsefenin müfredatı örtüşür.
tahsis edilmiş bir çalışmadır. Fârâbî, kitabın başlığında geçen "mille" kelimesinin din kelimesiyle nerdeyse
aynı anlamı verdiğini belirtse de, din lafzını sadece bu eserinde değil diğer eserlerinde de hemen hemen hiç
kullanmaz. Çünkü "din"den farklı olarak "mille", özellikle, din dediğimiz inançlar ve ameller manzumesini
şartlara göre takdir edip belirleyen insana işaret eder. Bu da bize, sadece erdemli dinlerden değil erdemsiz
dinlerden de bahsetme imkânı verir. Fârâbî, kitabın hemen başında dinlerle ilgili bu ayrımı yapar ve erdemsiz
dinleri erdemsiz yönetim biçimleriyle ilişkilendirir. Bu şekildeki ayrım şuna işaret eder ki, politik nitelikteki
toplum, erdemli olsun veya olmasın, toplumu belli değerler etrafında toplayan, belli gayelere doğru
yönlendiren bir dînî zorunlu kılar. Eserin son paragrafında belirtildiği üzere, bir "ortak din" olmaksızın
toplumu dünya ve ahiret mutluluğu doğrultusunda yönlendirmek mümkün olmaz. Dolayısıyla Fârâbî'ye göre
din ilm-i medenî kapsamındadır. Din, kurumsal olarak, bilinmesi/inanılması gereken birtakım görüşlerle/ârâ'
yapılması ve uygulanması gereken birtakım fiilleri içerir. Bunlar Fârâbî'nin diğer eserlerinde de bahse konu
edilir fakat bunların özlü ve açık bir sayımı Kitâbü'l-Mille'de yer alır. Bu sayımla ilgili olarak iki hususu
belirtebiliriz. Birincisi, Fârabî'nin çerçevesini çizdiği görüşler/inançlar geleneksel "amentü" listesini büyük
ölçüde yansıtır fakat ondan çok daha fazlasını ihtiva eder. İkincisi, Mebâdiu Ârâi Ehli'l-Medîneti'l-Fazıla,
söz konusu görüşlerin/ârâ' ilkelerini, yani makullerini inceler. Dolayısıyla Farâbî'ye göre yöntem ve iletim
biçimleri farklı olsa da erdemli dinin müfredatıyla hakiki felsefenin müfredatı örtüşür.
Kitâbü'l-Mille/Din Üzerine, Fârâbî'nin felsefi sisteminin merkezî meselelerinden biri olan din konusuna
tahsis edilmiş bir çalışmadır. Fârâbî, kitabın başlığında geçen "mille" kelimesinin din kelimesiyle nerdeyse
aynı anlamı verdiğini belirtse de, din lafzını sadece bu eserinde değil diğer eserlerinde de hemen hemen hiç
kullanmaz. Çünkü "din"den farklı olarak "mille", özellikle, din dediğimiz inançlar ve ameller manzumesini
şartlara göre takdir edip belirleyen insana işaret eder. Bu da bize, sadece erdemli dinlerden değil erdemsiz
dinlerden de bahsetme imkânı verir. Fârâbî, kitabın hemen başında dinlerle ilgili bu ayrımı yapar ve erdemsiz
dinleri erdemsiz yönetim biçimleriyle ilişkilendirir. Bu şekildeki ayrım şuna işaret eder ki, politik nitelikteki
toplum, erdemli olsun veya olmasın, toplumu belli değerler etrafında toplayan, belli gayelere doğru
yönlendiren bir dînî zorunlu kılar. Eserin son paragrafında belirtildiği üzere, bir "ortak din" olmaksızın
toplumu dünya ve ahiret mutluluğu doğrultusunda yönlendirmek mümkün olmaz. Dolayısıyla Fârâbî'ye göre
din ilm-i medenî kapsamındadır. Din, kurumsal olarak, bilinmesi/inanılması gereken birtakım görüşlerle/ârâ'
yapılması ve uygulanması gereken birtakım fiilleri içerir. Bunlar Fârâbî'nin diğer eserlerinde de bahse konu
edilir fakat bunların özlü ve açık bir sayımı Kitâbü'l-Mille'de yer alır. Bu sayımla ilgili olarak iki hususu
belirtebiliriz. Birincisi, Fârabî'nin çerçevesini çizdiği görüşler/inançlar geleneksel "amentü" listesini büyük
ölçüde yansıtır fakat ondan çok daha fazlasını ihtiva eder. İkincisi, Mebâdiu Ârâi Ehli'l-Medîneti'l-Fazıla,
söz konusu görüşlerin/ârâ' ilkelerini, yani makullerini inceler. Dolayısıyla Farâbî'ye göre yöntem ve iletim
biçimleri farklı olsa da erdemli dinin müfredatıyla hakiki felsefenin müfredatı örtüşür.
tahsis edilmiş bir çalışmadır. Fârâbî, kitabın başlığında geçen "mille" kelimesinin din kelimesiyle nerdeyse
aynı anlamı verdiğini belirtse de, din lafzını sadece bu eserinde değil diğer eserlerinde de hemen hemen hiç
kullanmaz. Çünkü "din"den farklı olarak "mille", özellikle, din dediğimiz inançlar ve ameller manzumesini
şartlara göre takdir edip belirleyen insana işaret eder. Bu da bize, sadece erdemli dinlerden değil erdemsiz
dinlerden de bahsetme imkânı verir. Fârâbî, kitabın hemen başında dinlerle ilgili bu ayrımı yapar ve erdemsiz
dinleri erdemsiz yönetim biçimleriyle ilişkilendirir. Bu şekildeki ayrım şuna işaret eder ki, politik nitelikteki
toplum, erdemli olsun veya olmasın, toplumu belli değerler etrafında toplayan, belli gayelere doğru
yönlendiren bir dînî zorunlu kılar. Eserin son paragrafında belirtildiği üzere, bir "ortak din" olmaksızın
toplumu dünya ve ahiret mutluluğu doğrultusunda yönlendirmek mümkün olmaz. Dolayısıyla Fârâbî'ye göre
din ilm-i medenî kapsamındadır. Din, kurumsal olarak, bilinmesi/inanılması gereken birtakım görüşlerle/ârâ'
yapılması ve uygulanması gereken birtakım fiilleri içerir. Bunlar Fârâbî'nin diğer eserlerinde de bahse konu
edilir fakat bunların özlü ve açık bir sayımı Kitâbü'l-Mille'de yer alır. Bu sayımla ilgili olarak iki hususu
belirtebiliriz. Birincisi, Fârabî'nin çerçevesini çizdiği görüşler/inançlar geleneksel "amentü" listesini büyük
ölçüde yansıtır fakat ondan çok daha fazlasını ihtiva eder. İkincisi, Mebâdiu Ârâi Ehli'l-Medîneti'l-Fazıla,
söz konusu görüşlerin/ârâ' ilkelerini, yani makullerini inceler. Dolayısıyla Farâbî'ye göre yöntem ve iletim
biçimleri farklı olsa da erdemli dinin müfredatıyla hakiki felsefenin müfredatı örtüşür.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.