Keziban'a Mektuplar

Stok Kodu:
9789750847547
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
200
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
7.20
5.76
9789750847547
508614
Keziban'a Mektuplar
Keziban'a Mektuplar
5.76
Nurullah Ataç'ın "Keziban'a Mektuplar" ve "Ayşe'ye Mektup"
başlıkları altında 1926-1940 yılları arasındaki süreli yayınlarda
kalmış yazıları Keziban'a Mektuplar adıyla ilk kez Yapı Kredi
Yayınları'nda kitaplaşarak okuruyla buluşuyor.
Mehmet Can Doğan'ın büyük bir titizlikle hazırladığı kitapta,
Keziban'a 14 yıl boyunca yazılmış toplam 44, Ayşe'ye ise hepsi
1940'ta yazılmış 10 mektup bulunuyor.
Ataç, mektup biçimindeki eleştirel denemelerinde yazınsal
sorunlar üzerine Keziban'la düşünürken bazen ona, bazen
kendisine karşı çıkıyor. Lirizm, intihal, snopluk, delilik, muamma,
tesir, eleştiri, anket, samimiyet, eski şiir, yenilik konularının yanı
sıra, dergilerde okuduğu kimi yazılar üstüne yaptığı eleştirilerde,
yazarlarla girdiği polemiklerde alabildiğine alaycı, kuşkucu, sivri
dilli bir Ataç, Ayşe'ye mektuplarındaysa büsbütün aşka düşmüş,
büsbütün hülyalı bir Ataç çıkıyor karşımıza. Sanki biri muhayyel,
biri gerçek iki kadına yazılmış mektuplar, yazan-yaşayan Ataç'ın
düşüncelerine, duygularına ışık tutuyor.
Nurullah Ataç'ın modern düzyazımızın kurucu ustalarından olduğu
Keziban'a Mektuplar'da bir kez daha görülüyor.
"Yenilik peşinde koşanların kendilerini tehlikeye
attıklarını söyledim, Keziban; doğru, ancak şu var ki
eskiye, sınanmışa bağlananlar doğrudan doğruya
ölüme atılmış olurlar. Her çiğnenmiş yolun ucunda
ölüm vardır; dirim her vakit yeniliktedir."
Nurullah Ataç'ın "Keziban'a Mektuplar" ve "Ayşe'ye Mektup"
başlıkları altında 1926-1940 yılları arasındaki süreli yayınlarda
kalmış yazıları Keziban'a Mektuplar adıyla ilk kez Yapı Kredi
Yayınları'nda kitaplaşarak okuruyla buluşuyor.
Mehmet Can Doğan'ın büyük bir titizlikle hazırladığı kitapta,
Keziban'a 14 yıl boyunca yazılmış toplam 44, Ayşe'ye ise hepsi
1940'ta yazılmış 10 mektup bulunuyor.
Ataç, mektup biçimindeki eleştirel denemelerinde yazınsal
sorunlar üzerine Keziban'la düşünürken bazen ona, bazen
kendisine karşı çıkıyor. Lirizm, intihal, snopluk, delilik, muamma,
tesir, eleştiri, anket, samimiyet, eski şiir, yenilik konularının yanı
sıra, dergilerde okuduğu kimi yazılar üstüne yaptığı eleştirilerde,
yazarlarla girdiği polemiklerde alabildiğine alaycı, kuşkucu, sivri
dilli bir Ataç, Ayşe'ye mektuplarındaysa büsbütün aşka düşmüş,
büsbütün hülyalı bir Ataç çıkıyor karşımıza. Sanki biri muhayyel,
biri gerçek iki kadına yazılmış mektuplar, yazan-yaşayan Ataç'ın
düşüncelerine, duygularına ışık tutuyor.
Nurullah Ataç'ın modern düzyazımızın kurucu ustalarından olduğu
Keziban'a Mektuplar'da bir kez daha görülüyor.
"Yenilik peşinde koşanların kendilerini tehlikeye
attıklarını söyledim, Keziban; doğru, ancak şu var ki
eskiye, sınanmışa bağlananlar doğrudan doğruya
ölüme atılmış olurlar. Her çiğnenmiş yolun ucunda
ölüm vardır; dirim her vakit yeniliktedir."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat