Prof. Ahmet Taner Kışlalı ve Kemalizm

Stok Kodu:
9786055883960
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
204
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-9
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.00
4.00
9786055883960
120813
Kemalizm
Kemalizm Prof. Ahmet Taner Kışlalı ve
4.00
Cumhuriyetimizin son kırk küsur yılı, "Atatürkçülük" adına Atatürk'e yapılan ihanetlerle doludur. Bir başka kesim ise Atatürkçülüğü, Atatürk'ün yaptıklarının "bekçiliği" olarak algılamıştır. Oysa bu, Atatürk'ün önderliğinde gelişen ideolojinin ve devrimin özüne aykırıdır. Darbe, üzerinde tartışmakla gelmez! Ona ortam hazırlayan koşulların oluşumuna göz yummakla gelir! Darbeyi, sivillerin sorunlarla baş edemeyecekleri, o sorunların yeterince bilincinde olmadıkları inancı yaratır. Ordu açısından en önem taşıyan iki sorun ise, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana hiç değişmemiştir: Etnik bölücülük ve laik devlet düşmanlığı... "Sol önce kendini kurtarsın!" Doğru... Ama solun kurtuluşu ile ülkenin kurtuluşu, bir kez daha çakışıyor. Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi!.. Çok büyük bir kesimin Kemalizm bayrağı altında toplanmaya hazır olduğu, bundan daha uygun bir ortam Cumhuriyet tarihinde var olmadı. Ortam hazır. Önemli olan bunun yaşama nasıl geçirileceği... Ayırımcılık, gericiliktir! İster ırka, ister dine, ister cinsiyete, ister yaşa, isterse etnik kökene ya da bölgeciliğe dayansın... Bölerek ilerlenmez, bölerek gerilenir! Devlet de kararını vermeli, Kürt kökenli aydınlarımız da. Devlet kesin bir çizgi çekmeli: "Tek bayrak, tek vatan, tek resmi dil!" Ve buna ters düşmeyen her türlü çözüm önerisinin özgürce tartışılmasına ve gerektiğinde yaşama geçirilmesine razı olmalı. Güneydoğu insanını temsil etme iddiasında olanlar da PKK'nın gölgesinden kurtulmalılar. Türk demokrasisinin, PKK'nın Meclis'te temsilci bulundurmasına gereksinmesi yok. Ama PKK'dan soyutlanmış olan temsilcilere gereksinmesi var. Anlamsız ve yanlış bir "slogan Atatürkçülüğün" yerini; somut gereksinmelere yanıt veren, duygulara değil akıla seslenen Kemalizm alır oldu. Bir din devleti kurmak isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm... Türkiye'yi etnik kökenlere göre parçalamak isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm... Ve "yeni mandacı" numaracı cumhuriyetçilerin önündeki en büyük engel gene Kemalizm. Niçin Atatürk değil de Kemalizm' Çünkü Atatürk'le baş edemeyeceklerini anlayanlar, hedef olarak kendilerine Kemalizm'i seçtiler. Ve Türkiye'yi bu duruma, "Atatürk'e evet ama Kemalizm'e hayır" diyenler getirdi...
Cumhuriyetimizin son kırk küsur yılı, "Atatürkçülük" adına Atatürk'e yapılan ihanetlerle doludur. Bir başka kesim ise Atatürkçülüğü, Atatürk'ün yaptıklarının "bekçiliği" olarak algılamıştır. Oysa bu, Atatürk'ün önderliğinde gelişen ideolojinin ve devrimin özüne aykırıdır. Darbe, üzerinde tartışmakla gelmez! Ona ortam hazırlayan koşulların oluşumuna göz yummakla gelir! Darbeyi, sivillerin sorunlarla baş edemeyecekleri, o sorunların yeterince bilincinde olmadıkları inancı yaratır. Ordu açısından en önem taşıyan iki sorun ise, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana hiç değişmemiştir: Etnik bölücülük ve laik devlet düşmanlığı... "Sol önce kendini kurtarsın!" Doğru... Ama solun kurtuluşu ile ülkenin kurtuluşu, bir kez daha çakışıyor. Tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi!.. Çok büyük bir kesimin Kemalizm bayrağı altında toplanmaya hazır olduğu, bundan daha uygun bir ortam Cumhuriyet tarihinde var olmadı. Ortam hazır. Önemli olan bunun yaşama nasıl geçirileceği... Ayırımcılık, gericiliktir! İster ırka, ister dine, ister cinsiyete, ister yaşa, isterse etnik kökene ya da bölgeciliğe dayansın... Bölerek ilerlenmez, bölerek gerilenir! Devlet de kararını vermeli, Kürt kökenli aydınlarımız da. Devlet kesin bir çizgi çekmeli: "Tek bayrak, tek vatan, tek resmi dil!" Ve buna ters düşmeyen her türlü çözüm önerisinin özgürce tartışılmasına ve gerektiğinde yaşama geçirilmesine razı olmalı. Güneydoğu insanını temsil etme iddiasında olanlar da PKK'nın gölgesinden kurtulmalılar. Türk demokrasisinin, PKK'nın Meclis'te temsilci bulundurmasına gereksinmesi yok. Ama PKK'dan soyutlanmış olan temsilcilere gereksinmesi var. Anlamsız ve yanlış bir "slogan Atatürkçülüğün" yerini; somut gereksinmelere yanıt veren, duygulara değil akıla seslenen Kemalizm alır oldu. Bir din devleti kurmak isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm... Türkiye'yi etnik kökenlere göre parçalamak isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm... Ve "yeni mandacı" numaracı cumhuriyetçilerin önündeki en büyük engel gene Kemalizm. Niçin Atatürk değil de Kemalizm' Çünkü Atatürk'le baş edemeyeceklerini anlayanlar, hedef olarak kendilerine Kemalizm'i seçtiler. Ve Türkiye'yi bu duruma, "Atatürk'e evet ama Kemalizm'e hayır" diyenler getirdi...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat